Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/476 E. 2023/726 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/476 Esas
KARAR NO:2023/726
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:28/06/2022
KARAR TARİHİ:05/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ———–no.lu ——– sigortalı bulunan —– tarafından ——–ünvanlı firmaya fiili olarak teslim edilmek üzere —— no.lu mal faturası karşılığı fatura edilen —– alüminyum profil emtiasının,—— navlun faturası karşılığında davalı/borçlu ——–tarafından üstlenilmiş olduğunu, sigortalı emtiaların, —- tarihinde, nakliyeyi üstlenen davalı/borçluya ait —- plaka nolu araca yüklenmiş olduğunu, fiilen dava dışı ——- tarafından gerçekleştirilen sevkiyatın —– tarihinde tamamlanması akabinde, alıcı firma tesisinde yapılan kontrollerde, sigortalı emtiaların bir kısmının hasarlı olduğunun fark edilmesi üzerine, CMR Belgesi üzerine; hasar notu düşüldüğünü, taşıma sırasında meydana gelen hasarın müvekkili şirket nezdindeki sigorta poliçesinden karşılanmasına ilişkin yapılan hasar ihbarı üzerine —— hasar dosyası üzerinden yapılan değerlendirmeler sonucu sigortalı emtialarda oluşan zararın toplam 341,63 Euro olduğu tespit olunduğunu, müvekkili ———- davaya konu olay nedeniyle, ———- tarihinde sigortalısına —-sigorta tazminatı ödemiş olduğunu———– maddesi uyarınca, yapmış olduğu ödeme ile sigortalısının haklarına halef olduğundan davalı/borçlu tarafın sorumluluğunu karşılayan ———- alacak için zarar sorumlusuna rücu hakkı doğmuş olduğunu, müvekkili şirket tarafından ödenen sigorta tazminatının rücuen tahsili için davalı/borçlu nakliyeci firmaya gönderilen rücu ihtarından sonuç alınamaması üzerine davalı/borçlu aleyhine ————– dosyası ile ———-asıl alacak ve fer’ilerinin tahsili için ilamsız icra takibi başlatılmış ise de davalı/borçlunun davaya konu taşıma sırasında oluşan hasardan dolayı sorumlu olmasına karşın icra takibine haksız şekilde itirazda bulunması ile takibin durdurulduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamaması üzerine müvekkili şirket alacağının tahsili için işbu davayı açmak zorunda kaldığını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davalı/borçlunun ——– sayılı dosyasına karşı yaptığı tüm haksız itirazlarının iptalini, takibin asıl alacak ve ferileri üzerinden devamını, %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatının ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı/borçludan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava dilekçesinin davalı tarafa tebliğ olduğu, davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, davacının başlatılan——— sayılı dosyası ile dava dışı sigortalıya ait emtianın karayolu ile taşınmazı sırasında oluşan hasar nedeniyle ödenen sigorta tazminatının, davalı taşıyıcıdan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 28/06/2022 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, 28/04/2022 tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, 30/05/2022 tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür. Davacı sigorta firmasının sigortalısına davaya konu olay nedeniyle 26/11/2021 tarihinde 329,66 Euro ödeme yaptığı, bu ödemenin rücuen tahsili için———– sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalının borca süresinde itiraz ettiği anlaşılmıştır.6102 Sayılı TTK’nun 1472. Maddesinde halefiyet usulü düzenlenmiş olup, düzenlemeye göre sigortacının, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tanzim edilen bedel kadar sigortacıya intikal edeceği hüküm altına alınmış olup, düzenlemeyle birlikte davacının sigortalıya ödemiş olduğu bedel miktarınca sorumlulara karşı rücu hakkının bulunduğu anlaşılmıştır.TTK’nun 850 ve devamı maddeleri kapsamında ( özellikle TTK 880. maddesine göre) zayi olan ve hasar gören emtianın teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre tazminat tutarı ve hasarlı emtianın satım bedeli ayrı ayrı hesaplanarak ve sorumluluğun sınırına ilişkin TTK 882. madde ——- hesabı yapılarak; sorumluluğu sınırlama hakkının kaybına ilişkin TTK 886. Maddesi ile TTK’nun 882. maddesi uyarınca taşıyıcının üst sorumluluk sınırına ilişkin düzenlemelerden davalıların yararlanıp yararlanamayacağının da değerlendirilmesi ile oransal kusur tasnifi ile birlikte değerlendirilmesi gerekmekte olup, kusur ve tazminat hesabının yapılmasına ilişkin bilirkişi ———- mahkememize sunmuş olduğu 27/02/2023 tarihli raporunda neticeten; yapılan inceleme ve değerlendirmede Eksper Raporunda da belirtildiği üzere röfillerde meydana gelmiş olan hasarın aracın hareketine bağlı yükün kayması birbirine çarpması ve sürtünme nedeniyle meydana gelmiş olabileceği, bu kapsamda söz konusu hasarın sürücünün yol durumunu lkür, viraj, tümsek vb.) dikkate almadan dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak seyrine devam etmiş olmasından kaynaklanmış olabileceği bu nedenle dava konusu taşıma olayında hasar gören emtialara yönelik davalı akdi taşıyıcı —— dava dışı fiili taşıyıcı——- müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu, söz konusu taşıma işine yönelik davacının talep edebileceği gerçek zararın hasar tespiti yapılmış olan——-olduğu dikkate alındığında ——olduğu tespit edilmiştir.Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; usulüne uygun düzenlenen bilirkişi raporuna göre; davalı şirket ile dava dışı fiili taşıyıcı ——— zararın meydana gelmesinde müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu nazara alınarak; davacının, davalılara rücu edebileceği takdir ve kanaatine varılmış olup; dava konusu icra dosyasında asıl alacak miktarı olan 329,66 Euro üzerinden davalı borçlunun———– sayılı takip dosyasındaki itirazın kısmen iptali ile, takibin asıl alacak 329,66 Euro üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir.Her ne kadar icra takip talebinde işlemiş faiz talebi bulunuyor ise de; davalının ilgili ödemeye ilişkin temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi bir delil bulunmadığından işlemiş faize ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir. Takip haksız fiile bağlı rücuen tazminat ödemesine ilişkin olduğundan ve hesaplanması yargılamayı gerektirdiğinden bu cihetle alacak miktarı likit ve muayyen olmadığından icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının ———- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak 329,66 euro üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit ve muayyin olmadığından tazminat hesabı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar harcı 397,24 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 316,54 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 80,70 TL başvuru, 80,70 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 161,40 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 72,75 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.500,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.572,75 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.539,25 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 400,00 TL bilirkişi ücreti olan yargılama giderinin kabul ve ret oranı gözetilerek 8,52 TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 5.816,48 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 125,27 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek 33,23 TL’sinin davacı taraftan, 1.526,77 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2023