Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/463 E. 2023/795 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/463 Esas
KARAR NO: 2023/795
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2021
KARAR TARİHİ: 26/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili firmanın —–numaralı arazi aracını şirket işlerinde kullanmak üzere ——- olarak satın aldığını, aracın garanti süresi 28/08/2019 tarihinde sona erdiğini, süre bitmezden aynı yılın Temmuz ayında motordan bir saat süreyle düzensiz çalışma oluştuğunu, ses geldiğini, sonra bu olay Eylül ayında tekrarlayınca, sonrasında frenlerde sorun oluştuğundan —– servisine araç götürüldüğünü, orada motordaki arızayı tespit edemediklerinden, frenler yapılarak iş emrinin kapatıldığını, araç —— götürülerek bakımları yaptırıldığını, bakımlar sırasında motor arıza tespiti yapılmadığını, —– motorun ses yapmaya tekrar başladığını ancak daha sonra kesildiğini, — günü tekrar bakım için araç yetkili —— servisine götürüldüğü sırada motordaki gelen sesten tekrar bahsedildiğini, yetkili servisin bir arıza tespit edemediğini, motordan gelen ses ve arıza bakımdan yaklaşık 1200 km sonra tekrar edince ve geçmeyince, ——– servisine aracın götürüldüğünü, servis enjektör arızası tespit ettiklerini söyleyerek enjektör değişimi için belli bir süre parça beklendikten sonra yapılarak aracın müvekkiline teslim edildiğini, bunun için 15.930,00.-TL ödemeyi müvekkil firmanın yaptığını, aynı motor arızası 16/03/2021 günü tekrar başlayınca yine aynı servise gidildiğini ve sorun çözüldü denilerek aracın 22/03/2021 günü müvekkiline teslim edildiğini, 26/03/2021 günü aynı arıza tekrarlayınca ——- servisi ile irtibat kurulduğunu, servisten aracın kendilerine getirilmesi talep edildiğini, işyeri ile servis arası mesafenin uzunluğu ve iş yoğunluğu sebebiyle o gün gidilemediğini, ertesi gün tekrar servisle irtibat kurulduğunu, aracın geçmişinde bu durum olduğu için aracın servise mutlaka getirilmesi gerektiği şeklinde talep ve sonuç oluştuğunu, araç 27/03/2021 den bu yana ——— serviste beklediğini, araçtaki arızanın ve kullanıcı kaynaklı olup olmadığının tespiti için ——— numaralı dosya ile araç üzerinde keşif yapılmakla beraber sorunun birden fazla neden ile olabileceği tespit edildiğini, ayrıca bilirkişi tarafından araçtaki arızanın kullanıcıdan kaynaklanmadığın tespit edildiğini, araçtaki arıza üretimden kaynaklı gizli ayıp olup davalı firmanın ağır kusurundan kaynaklandığını, aracın iki yıllık normal garanti süresinin dolmuş olması davalı şirketin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını, tüm bu nedenlerden dolayı —— aracın misli ile değişimine, misli ile değişimin mümkün olmaması halinde aracın güncel bedelinin dava tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile tahsiline, tüm yargılama masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı şirketin —— olduğunu müvekkilinin ise —- adresinde faaliyet göstermekte olduğunu,—– yetkisiz olduğunu, davanın yetki yönünden reddine karar verilmesini, müvekkilinin ——— olduğunu, dava konusu aracın satıcısı olmadığını, davacı müvekkilinin yetkili bayileri ile de herhangi bir sıfır araç için ticari alım- satım akdinin tarafı olmadığını, ikinci el araç satın aldığını, kayıtlara göre aracın —– tarafından dava dışı———- satıldığını, davacı şirket aracın ikinci maliki olduğunu, müvekkilinin ilk alım-satım akdinin tarafı olmadığını, davacı aracın ayıplı olduğunu iddiasını tespit raporuna dayandırdığını, raporda teknik açıdan motorda dört adet piston biyel kol yatağı parçalarında vuruntu kaynaklı aşınma tespit edildiğini, bunun nedenleri arasında kalitesiz yakıt kullanımı sayılmasına rağmen kullanıcı hatası olmadığı olarak yorumlandığını, itiraza uğramış tespit raporu iddia edildiği gibi ne gizli ayıp ne de ağır kusur tespit içermediğini, tüm bu nedenlerle davanın yetki yönünden reddi ile dosyanın yetkili ——– Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine, davanın husumet yönünden, esas yönünden zamanaşımı, ayıp ihbarı vd. açıklanan nedenlerle reddine, ücret-i vekalet ve masrafların davacıya yüklenmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle: Davalının yetki itirazını kabul etmediklerini, davalı satım sözleşmesinin tarafı davaya konu aracın satıcısı olmasa dahi ithalatçı/üretici sıfatıyla her türlü ayıptan sorumlu olduğunu, ürün ——- üretilmediği içi muhatap elbette tek yetkili olan distribütör olmak durumunda olduğunu, hal böyle iken davalı firma tarafından akdin tarafı olunmadığı savı ile husumet itirazında bulunulması hakkın kötüye kullanılması ve hukuk düzeni bunu korumayacağını, araçtaki arıza üretimden kaynaklı gizli ayıp olduğu, davalı firmanın ağır kusurundan kaynaklandığını, araçtaki arıza üretimden kaynaklı hataların kusurların defalarca tekrarlandığını, davanın zamanaşımına uğramadığını beyan etmiştir. ——- dosyasında; HMK’nın 6. maddesindeki genel yetki kuralına istinaden; davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerinin——- çevresinin bağlı bulunduğu Mahkememize hitaben yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Mahkememiz esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.—– Delil Tespiti dosyasında; Talebe konu ——–sayılı aracın ——-arıza ve ayıpların araç üzerinde keşif yapılmak suretiyle tespitine karar verilmekle, —– tarihli Makine Mühendisi Bilirkişisi ——-raporunda özetle; servis kayıtlarına göre aynı arıza nedeniyle aracın beş kez servise gittiği, servisçe arızanın tespiti için motoru komple sökmeden araca işlemler uygulayarak mevcut arızanın giderilmeye çalışıldığı, bu durumda mevcut arızanın alıcı tarafından normal bir muayene yapılarak bilinemeyeceği, dava konusu arızanın kullanıcıdan kaynaklanmadığı, aracın motorundaki arızanın gizli ayıp olmadığının tespiti yönünden ise bu hususun hukuki bir değerlendirme olduğu, bu nedenle konuyla ilgili olarak bir değerlendirme yapılamayacağı şeklinde rapor tanzim edildiği, aleyhine tespit istenen davalı vekilinin tespit raporuna itiraz ettiği, itiraz dilekçesinde özetle aracın 2019 yılında 108.027 km’de servise bakıma girdiğini , servis kayıtlarına göre araçta ilk 100.000 km’de hiç bir şikayet oluşmadığı, bilirkişinin bildirdiği ilk arıza tarihinde aracın 151.837 km’de bakım için servise girdiği, dört yıl ve 150.000 km üzerinde kullanılan araçta kullanım hatası bulunmadığı tespitinin teknik bir dayanağının mevcut olmadığını, müvekkillerinin alım-satım akdinin tarafı olmadığını, garantör sıfatıyla sorumluluğunun ücretsiz onarımdan ibaret olduğunu ve ücretsiz onarım taahhüdünün 2019 yılının Mayıs ayı itibariyle sona erdiğini beyan ettiği anlaşılmıştır.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, aracın ayıplı olduğu iddiasıyla misli ile değişimi mümkün olmaması durumunda bedelin iadesi talebine ilişkindir.Uyuşmazlık konusu ticari satışlarda satıcının ayıba karşı tekeffülü hükümlerinden kaynaklanmakta olup, her iki taraf tacir olup aralarındaki akdi ilişki ticari niteliktedir.7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 06/07/2021 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantıya tarafların katıldığı, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, yetkisizlik kararı sonrasında mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır. Araca ait satış faurası, kaza kayıtlarına ilişkin —– kayıtları, delil tespiti dosyası, dosyamız arasına alınmıştır.Dava konusu aracın neden arızalandığı, aracın tüm arızaları, faturaları, araç için yapılan işlemler, servis kayıtları, taraf iddia ve savunmaları gözetilerek aracın açık/gizli ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbar sürelerine uyulup uyulmadığı, aracın garanti süreside değerlendirilerek araçta meydana gelen arızadan davalının sorumlu olup olmadığı, arızanın kullanımdan kaynaklı olup olmadığı, araçta ayıp varsa davalının ağır kusurunun bulunup bulunmadığı, aracın misliyle değiştirilmesi talebinin ve terditli olarak davalı tarafın aracın üretim tarihi dikkate alındığında misliyle değiştirilmesi talebinin mümkün olup olmadığının tespiti açısından talimat mahkemesi aracılığıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup; bilirkişilerden kök rapor ve davacı tarafın kök rapora karşı itirazlarının karşılanması açısından ek rapor aldırılmıştır. 23/02/2023 tarihli makine mühendisi bilirkişi—– —- kök raporunda özetle; 02/02/2023 tarihinde davacı, davacı vekili ile birlikte dava konusu olan —– marka aracın bulundurulduğu ——– adresinde araç üzerinde yapılan incelemeler sonucunda;”..ses şikayetine neden olabilecek herhangi bir arıza ya da ölçü bozulması tespit edilemediği..”; garanti kapsamı süresinde davacı şirkete ait—– plakalı aracın yetkili servis kayıtların incelenmesinde; dava konusu —– marka aracın —- tarihinde satıldığı, araç garantisinin 3 yıl/100.000 km (hangisi önce gelirse) şeklinde olduğunun belirtildiği, böylece aracın garantisinin 28/08/2020 tarihinde yada 100.000 km dolunca bittiği, 01.05.2019 tarihinde araç 105.000 km’deyken servise girdiği, dolayısıyla araç 100.000 km’yi doldurduğundan garanti süresi bu tarihte dolduğu, servis kayıtlarına göre Garanti süresi doluncaya kadar “motor kısmından ses geliyor” hususu ile davacının herhangi bir şikayetinin olmadığı anlaşıldığı, yine dava konusu araç üzerinde yapılan incelemede motorundan gelen bir arıza belirtisi olan sesin ara ara geldiği, sesin kendiliğinden giderek motorun normal çalıştığı, yapılan 250 km’lik yol testinden motorun normal çalıştığı anlaşıldığından, motor sökülmeden motorda ara sıra meydana gelen sesin, yakıt sisteminde olan bir arızadan kaynaklanmış olabileceği ve arızanın orada aranması gerektiğinin belirtildiği,Davacı vekilinin kök rapora itirazları sonucu aynı bilirkişilerden alınan 23/06/2023 tarihli ek raporda özetle; 23/02/2023 tarihli kök rapordaki görüşlerin aynen tekrar edildiği, motordan gelen sesin motorun iç kısmından gelmediği, ancak motorun çalışır bir hale getirilmesinden sonra motordaki şikayet konusu sesin nereden kaynaklandığına dair araştırma yapılmasının mümkün olabileceği sonuç ve kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.Bilirkişilerce tanzim edilen kök ve ek rapor gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alınmıştır.Somut olayda; dava konusu —— satın alındığı, garanti süresinin başlayış tarihinin 28/08/2017 tarihi olduğu, araç garantisinin 3 yıl-100.000 km (hangisi önce gelirse) şeklinde olduğu, böylece aracın garantisinin 100.000 km dolunca biteceğinden 01/05/2019 tarihinde araç 105.000 km’deyken servise girdiği anlaşılmakla garanti süresinin bu tarihte dolduğu, servis kayıtlarına göre garanti süresi doluncaya kadar “motor kısmından ses geliyor” hususu ile davacının herhangi bir şikayetinin olmadığının anlaşıldığı, TTK’nun ticari satışlara ilişkin 23. ve 6098 sayılı TBK’nun 231. maddesi uyarınca ticari satışlarda da ayıplı mal satışından kaynaklanan uyuşmazlıklarda zamanaşımı süresinin iki yıl olacağı, somut olayda dava konusu araç için satıcı tarafından 3 yıl ya da 100.000 km (hangisi önce gelirse) garanti verildiği, garanti süresinin 01/05/2019 tarihinde dolduğu, davanın 13/12/2021 tarihinde açıldığı, davanın garanti süresi içinde açılması gerekirken bu sürenin geçirildiği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 269,85-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 170,78-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,07-TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından esas dosyada ve ——— sayılı delil tespiti dosyasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/09/2023