Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/461 E. 2022/839 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/461 Esas
KARAR NO: 2022/839
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/06/2022
KARAR TARİHİ: 17/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: —–tarihinde —–adresinde müvekkili şirketin mevcut yer altı güzergahında bulunan kablolar, davalı——- tarafından yapılan çalışmalar sırasında haksız ve hukuka aykırı bir şekilde hasara uğratıldığını, müvekkili tarafından haksız fiili gerçekleştiren davalıya hasar bedeli ödeme yazısı gönderildiğini, davalıdan hasar bedelinin ödenmesinin talep edildiğini, davalı tarafından bugüne kadar müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, Türk Borçlar Kanunu’nun 49 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” bu doğrultuda haksız fiil neticesinde müvekkili şirket zararlarının davalıdan tazmin edilmesi gerektiği izahtan vareste olduğunu, nitekim müvekkili tarafından ikame edilen ve emsal nitelikteki—— kararında da “Davalı şirketin meydana gelen zarardan TBK’nun 49 vd maddelerindeki haksız fiil hükümleri ve adam çalıştıran sıfatıyla sorumlu olduğu, davacının kablo tesislerine verilen hasarın malzeme ———– olduğu, davalının haksız fiilin meydana geldiği tarih itibariyle hiçbir ihbar ve ihtara gerek olmaksızın temürrüde düştüğü anlaşılmakla davacının davasının kabulüne” dair karar tesis edilerek haksız fiil nedeniyle müvekkil şirket zararlarının tahsil edilmesi gerektiği açık bir şekilde hüküm altına alındığını, müvekkilinin hak ettiği yasal alacaklarının ödenmesi konusunda davalı ile yapılan arabuluculuk görüşmeleri sonuçsuz kaldığını, bu kapsamda davalı tarafından gerçekleştirilen haksız fiil nedeniyle işbu davayı açtıklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı tarafından gerçekleştirilen haksız fiil neticesinde davanın kabulüne karar verilerek, hasar tarihi olan—- müvekkili şirket alacağının ———— kısa vadeli avanslara uygulanan değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: arabuluculuk sürecinde hasar iddiasına yönelik araştırma faaliyeti sonuçlanmamış olduğundan arabuluculuk kapsamında talebin karşılanması mümkün olmadığını, hasar iddiasına yönelik araştırma, eldeki davanın ikamesinden sonra sonuçlandırıldığını, hasarın müvekkili şirketin ihale usulü çalıştığı———- tarafından verildiğinin tespit edildiğini, davacı tarafın konu ettiği bedeli kabul ettiklerini, davaya konu bedel müvekkili davalı şirket tarafından davacıya ödeneceğini, dava, ön inceleme tutanağının imza edilmesinden önce taraflarınca kabul edildiğini, davacı lehine vekalet ücreti takdirinde A.A.Ü.T’nün bahse konu hükmünün dikkate alınması gerektiğini, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, haksız fiilden kaynaklı tazminat davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava ——– tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantıya tarafların katıldığı, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın 308. Ve devamı maddelerine göre; Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur. Kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.
Tüm dosya kapsamından; davalı tarafça davacı tarafından açılan davanın kabul edildiği, her iki taraf vekilinin de bu şekilde beyanda bulunduğu, taraf vekillerinin vekaletnameleri ayrı ayrı incelenerek davayı kabul etme yetkilerinin olduğu anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. AAÜT’nin 6/1. Maddesi uyarınca davalı taraf ön inceleme duruşmasından önce davayı kabul ettiğinden belirlenen vekalet ücretinin yarısına hükmedilmiştir. Harçlar Kanunu 22. Maddesi uyarınca, davayı kabul ilk duruşmadan önce yapıldığından alınması gereken harcın 1/3’ü alınmıştır. ——–
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı tarafın davayı kabulü nedeniyle DAVANIN KABULÜNE,
1.404,10 TL hasar bedelinin 10/10/2020 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 31,97 TL harç, başlangıçta yatırılan 80,70 TL harçtan mahsup edilerek fazlaca yatırılan 48,73 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 23,00 TL yargılama giderinin ve başlangıçta yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ve 31,97 TL harç olmak üzere toplam 135,67 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’nin 6/1. Fıkrası uyarınca belirlenen 702,05 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/11/2022