Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/46 Esas
KARAR NO:2023/832
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:25/06/2021
KARAR TARİHİ:09/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:19.07.2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkili ——– yaralanması, kalıcı işgöremezliğe uğraması nedeniyle; sürekli işgöremezlik tazminatı olarak şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile müvekkili davacıya ödenmesine karar verilmesini, her türlü yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı taraf dava konusu kaza esnasında ehliyetsiz araç sürücüsünün aracında yolculuk yaptığını, ayrıca iki kişilik motosiklette üç kişi yolculuk yapıldığını, davacının müterafik kusuru nedeniyle en az %20 oranında indirim yapılması gerektiğini, davaya konu kazanın meydana gelmesinde ve ağır bir şekilde sonuçlanmasında davacının ağır kusuru bulunduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, tazminat hesabında malul kalanın motosiklet üzerinde seyahat halindeyken kask takmaması ve araca uygun kiyafetleri giymemesi sebebiyle kusurlu olması nedeni ile hesap yapılırken asgari % 25 oranında indirim yapılması gerektiğini, ayrıca davacı taraf ehliyetsiz araç kullanması nedeniyle de müterafik kusurlu olduğunu, sigorta poliçesinde yazılı teminat tutarının maluliyet halinde doğrudan doğruya hak sahiplerine ödenmediğini, davacı tarafın sürekli maluliyet halinde zararını ispat etmesi gerektiğini, davanın kabülü anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirket faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, davanın kabülü anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğu poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu, davanın reddini, davacının davasının ispatı halinde; müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmilini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava,19/07/2020 tarihinde meydana gelen kazada yaralanan davacının sürekli iş göremezlik tazminat talebine ilişkindir.7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 25/06/2021 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, 22/04/2021 tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, 10/06/2021 tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür. Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın maluliyet tespiti için——— dalına gönderildiği, kurul tarafından tanzim edilen raporda özetle; Kişinin belirtilen sekelleri “20 Şubat 2019 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren «Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” kapsamında hesaplandığında kişinin engellilik oranının %39 (otuzdokuz) olduğu, hastada meydana gelen geçici iş göremezlik süresinin 270 (ikiyüzyetmiş) gün olduğu, iyileşme süresi de dikkate alındığında arızaları nedeniyle mutad iştigaline (kişinin temizlik/ yıkanma, tuvalet vb işleri) engel teşkil eden 60 (altmış) gün süreyle bir başkasının (bakıcı) sürekli bağamına muhtaç olduğu tıbbi kanaatine varıldığı bildirilmiştir.Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın kusur ve aktüeryal hesaplama için ——- tevdi edildiği, bilirkişinin raporunda özetle; —— sürücüsü—– %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, — plaka nolu motosiklet sürücüsü —– %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, Davacı ——tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası; —– günlük geçici iş göremezlik dönem gelirine sürücünün %75 kusur oranı yansıtılması ile zararının 17.007,64 TL, % 39 maluliyet oranına göre sürekli iş göremezlik / Efor kaybı dönem gelirine sürücünün %75 kusur oranının yansıtılmasıyla zararının 2.005.418,80 TL olmak üzere toplam zararının 2.022.426,44 TL olabileceği, 2 aylık bakıcı / bakım giderinin 5.886,00 TL olacağı,—– plaka sayılı araç davalı —– tarafından, —— tanzim edildiği ve sigorta poliçesinde davalı sigorta şirketi tarafından verilen üst limitin kişi başı ölüm ve sürekli sakatlık/ Sağlık giderleri teminatı 410.000,00 TL olduğu bildirilmiştir.Davacı vekilinin Mahkememiz dosyasına sunmuş olduğu ——— tarihli bedel arttırım dilekçesinde; “fazlaya ilişkin ve başkaca sorumlulara karşı her türlü talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, HMK madde 107/2 uyarınca başlangıçta, müvekkil ——- için; 10.000,-TL olarak belirttiğimiz sürekli işgöremezlik zararı talebimizi 410.000,-TL olarak arttırıyoruz” şeklinde talep ve beyanda bulunmuştur.Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalı aleyhine Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davası açmış, davalı yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz etmiştir. Konunun 6098 sayılı TBK.49.-56.maddeleri ve KTK.85. ve devam eden maddelerinde düzenlendiği TBK.49/1. Maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK.54.maddesinde; “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:1. Tedavi giderleri.2. Kazanç kaybı.3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde, KTK.85. Maddesinde; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar———İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” şeklinde, KTK’nun 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK’nun 91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK’nun 92.maddesinde;”Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi );”Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, Karayolları —— de, sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceğinin düzenlendiği görülmüştür.
19/07/2022 günü davacı ——– yolcu olarak bulunduğu, sürücü—–idaresinde bulunan —– plaka sayılı motosiklet ile, davalı —-Tarafından —- koruması altına alınmış olan, sürücü —–eki — plaka sayılı otomobilin çarpıştığı, — plaka sayılı otomobilin, davalı —- tarafından —- başlangıç ve —- bitiş tarihli olarak düzenlendiği anlaşılmıştır.Birlikte kusur yönünden ise; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “tazminatın belirlenmesi” başlıklı 51. maddesinde; hakimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğine ve özellikle kusurun ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; “tazminatın indirilmesi” başlıklı 52. maddesinde ise; zarar gören taraf, zararı doğuran fiile razı olduğu veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olduğu yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırdığı takdirde hakimin, tazminatı indirebileceği veya tamamen kaldırabileceği açıklanmıştır. Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. ——- Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik (ortak) kusurdan söz edilir. ——Somut olayda davacının yolcu olarak bulunduğu motosiklet sürücü ——– ehliyeti bulunmadığı, davacının, eşi olan —— sürücüsünün ehliyetinin bulunmadığını bilmesine rağmen araca binmesi nedeniyle müterafik kusuru olduğu açıktır. ——— uygulamaları doğrultusunda tazminat talebinde bulunan davacının trafik kazasında zararın doğmasına ya da zararın artmasına müterafik kusuruyla sebebiyet vermiş olduğundan ——- müterafik kusur indirimi yapılması gerekmektedir.——– bu nedenle bilirkişi tafafından belirlenen ve bedelo artıırım dilekçesi ile ntalep edilen 410.000,00 TL üzerinden %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerekmiş ve 328.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedilmiştir. Davacı vekilinin 19.08.2020 tarihinde sigorta şirketine başvurmuş olduğundan temerrüt tarihi başvurudan 8 iş günü sonraki 31.8.020 tarihi olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar avans faizi talep edilmiş ise de sigortalı araç hususi araç olup ticari amaçla kullanılmadığından yasal faize hükmedilmesi gerekmiştir. Ayrıca TBK’nın 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için vekalet ücreti de takdir edilemez. Bir başka ifade ile davacı lehine hesaplanan maddi tazminatlardan, hatır taşıması ve müterafik kusur nedeniyle yapılan indirimler sonucu belirlenen tazminat tutarları hüküm altına alınırken, red edilen kısım yönünden davalı lehine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerekir. ——– bu nedenle reddedilen kısım yönünden davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiştir.Tüm dosya kapsamı, dosyadaki tüm bilgi – belgeler, tüm deliller, alınan bilirkişi raporları, tarafların iddia – savunmaları, yukarıda yapılan açıklamalar, bir bütün halinde değerlendirildiğinde, Mahkememizce benimsenen hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, TMK 1/3 ve 6100 Sayılı HMK 297. Maddesi kapsamında Anayasa’nın 138/1 maddesi atfı ile davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; davacının, davalı —— aleyhine açtığı tazminat davası nedeniyle (sürekli iş göremezlik nedeni ile uğranılan maddi zarar) 328.000,00 TL nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —— tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair Mahkememizce oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-328.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 31/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar harcı 22.405,68 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 20.979,38 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvuru, 59,30 TL peşin nispi harç ve 1.367,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.485,60 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 298,10 TL tebligat ve müzekkere gideri, 4.000,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 4.298,10 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 51.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı şirketin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2023