Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/445 E. 2022/523 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/445
KARAR NO: 2022/523
DAVA: 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 17/06/2022
KARAR TARİHİ: 22/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalının dava dışı —— dosyasından icra takibi başlattığını, davalının takipte alacağını elde etmek için müvekkiline karşı haciz ihbarnameleri gönderdiğini, müvekkilinin takip borçlusuna karşı borcu bulunmadığını, müvekkiline gönderilen ilk iki haciz ihbarnamesine itiraz edilmediğini ve üçüncü ihbarnamenin gönderilmesinden sonra iş bu davanın açıldığını belirterek davanın kabulü ile ——dosyasından müvekkiline gönderilmiş 89/3 haciz ihbarnamesinin iptaline, müvekkilinin dava dışı takip borçlusuna borcu olmadığının tespit edilmesine, davalının haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, İİK’nın 89. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır.
İİK’nın 89.maddesine göre açılmış olup davacının takipte haciz ihbarnamelerinin gönderildiği üçüncü kişi olarak takip borçlusuna borçlu olmadığını ispatla yükümlü olduğu özel bir menfi tespit davasıdır. Davanın koşulları İİK’nın 89/3 maddesinde düzenlenmiştir. İİK’nın 89/3 maddesi gereği açılan menfi tespit davasında maddenin yer aldığı İİK’da görev yönünden özel bir düzenlemeye yer verilmemiş olup genel kurallara göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekmektedir. 6100 Sayılı HMK’nın 2/1 maddesinde mal varlığına ilişkin davalarla şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. HMK 2/2 maddesi uyarınca, HMK’da ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevli kabul edilmiştir. Bunun yanı sıra bir kısım kanunlarda da özel mahkemelerin görevli olduğuna ilişkin düzenlemeler mevcuttur. Örneğin 6102 Sayılı TTK’nın 5.maddesinde ticari davalar ve ticari nitelikteki çekişmesiz işlerin ticaret mahkemelerinde görüleceği hükme bağlanmıştır.
6102 Sayılı TTK’da 6335 Sayılı yasa ile yapılan değişiklik sonucu asliye ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Bu sebeple asliye ticaret mahkemesinin bakması gereken davalarda asliye hukuk mahkemesi görevli sayılamaz. 6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca göreve ilişkin düzenleme kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerce yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerekir.
Asıl olan bir davanın genel mahkemelerde görülmesidir. Özel mahkemede bakılacağına dair özel bir kanun hükmü bulunmayan her dava genel mahkemelerde görülmelidir. Davaya konu takip dosyasında davalı takip alacaklısı tarafından, dava dışı borçlu ile ticari ilişki çerçevesinde ödenmeyen borçtan dolayı takip başlatıldığı, her iki tarafın da tacir konumunda olduğu ve davacıya takip dosyasından İİK’nın 89/1 ve 89/2 maddeleri uyarınca haciz ihbarnamelerinin gönderildiği görülmüş olup davacı borçlu olmadığı iddiasıyla İİK’nın 89/3 maddesi uyarınca dava açmıştır. Davanın tarafları arasında doğrudan bir hukuki ilişki bulunmamaktadır. Davalı alacaklı ile dava dışı takip borçlusu arasında bir ilişki bulunmaktadır. İİK’nın 89/3 maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasında davacı ile davalı takip alacaklısı arasında doğrudan ticari ilişki bulunmadığından TTK’nın 4.maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari davadan söz edilemeyecektir. Bu itibarla davanın HMK’nın 2.maddesi gereğince genel görevli asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir.———-Yapılan bu açıklamalar ışığında mahkememizde İİK.nun 89/3 maddesine göre açılan davada mahkememizin görevli olmadığı sonucuna varılarak davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli———- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 22/06/2022