Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/436 E. 2023/288 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/436 Esas
KARAR NO : 2023/288

DAVA : İtirazın İptali (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2021
KARAR TARİHİ : 11/04/2023
Mahkememiz —– Esas —- Karar sayılı kararı —–Bölge Adliye Mahkemesi —–.Hukuk Dairesi’nin 28/04/2022 tarih—- Esas —– Karar sayılı ilamı ile mahkememize gönderildiği, mahkememizin —— Esasına kaydının yapıldığı anlaşılmakla, Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin alacaklı, davalının borçlu olduğu —– Esas sayılı dosyasından davalıya karşı ilamsız icra yoluyla takibe girişildiğini, icra takibi kapsamında davalıya gönderilen ödeme emrine karşı borca itiraz edildiğini, takip durdurulduğunu, davalı-borçlu taraf, müvekkili şirkete olan borçlarına karşılık olarak; toplam bedeli 506.400,00 TL olan 5 (beş) adet çeki müvekkili şirkete verdiğini, ancak çeklerin bankada karşılığının bulunmaması sebebiyle müvekkili şirketin davalıdan alacağını tahsil edemediğini,; davalı-borçlu —– müvekkili şirkete olan 496.250,00 TL borcuna karşılık dava dışı üçüncü kişi —–adına kayıtlı olan —- İli, —– İlçesi, —–Mahallesi, 3979 ada 3 parsel —- blok —– Nolu bağımsız bölümün tapuda müvekkili şirket yetkilisi —— bedelsiz devredileceğinin kararlaştırıldığını, protokolün yapılmasının akabinde 29.08.2019 tarihinde dava dışı üçüncü kişi adına kayıtlı söz konusu taşınmazın, müvekkili şirket yetkilisine devri gerçekleştirildiğini, fakat işbu taşınmazın, protokol hükümleri gereği davalının müvekkili şirkete olan borcunun karşılığı olarak bedelsiz olarak devredilmesi gerekir iken davalı taraf, protokol hükümlerine uymayıp devir işleminin gerçekleşmesi akabinde kendisi tarafından ödenmesi gereken taşınmaz bedelini ödemekten kaçındığını, taşınmazın malikinin dava dışı üçüncü kişi olması ve müvekkili şirket yetkilisi adına tapuda devir işleminin gerçekleşmesi nedeniyle müvekkili şirket yetkilisi—–300.000,00 TL bedeli, taşınmazın eski maliki adına vekâleten taşınmaz satış işlemini gerçekleştiren dava dışı—–ödemek durumunda kaldığını, davanın kabulü ile davalı tarafın haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olarak ileri sürdüğü itirazın iptali ile —– İcra Müdürlüğünün ——Esas sayılı icra takibinin devamını, icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği aşikâr olan davalı-borçlu aleyhine asıl alacağın %20den aşağı olmamak üzere icra-inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı-borçlu tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin inşaatların tesisat ve mekanik işlerinin yapımı işi ile iştigal ettiğini, müvekkilinin, davacı şirketle arasındaki ticari ilişki sebebiyle davacıya muhtelif tarih ve bedellerle toplam 506.400,00 TL çek keşide ettiğini, ülkemizde ve inşaat sektöründe yaşanan ekonomik kriz sebebiyle çeklerin karşılıksız çıktığını, davacının çeklerin yalnızca karşılıksız bedellerini tahsil ettiğini, müvekkilinin, davacıya çeklerden dolayı 496.250,00 TL borcunun kaldığı, müvekkilinin nakit olarak bu borcu ödeme imkanı olmadığından borcuna karşılık —– adına kayıtlı —– ili —- ilçesi, ——Mahallesi, 3979 Ada 3 parsel —- Blok —– nolu bağımsız bölümü tapuda davacı şirket yetkilisi —–devretmeyi teklif ettiğini, tarafların bu konuda anlaşarak 28.08.2019 tarihli borç tasfiye protokolü ve ibranameyi akdettiklerini, davacının 28.02.2019 tarihli protokol gereğince bu konuda müvekkilini ibra ettiğini, davacının icra takibinde dayanmadığı ancak dava dilekçesinde sunduğu ve 03.02.2021 tarihli dilekçesinde —– nolu delil olarak dayandığı 3. Kişi—— elden 300.000,00 TL’nin ödendiğine ilişkin 29.08.2019 tarihli belgeye itiraz etiklerini, aktif husumet ehliyeti yokluğuna ilişkin itirazlarının olduğunu, pasif husumet ehliyeti yokluğuna ilişkin itirazları olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, müvekkili şirket hakkında haksız ve kötüniyetli başlatılan icra takibi nedeniyle %20’den aşağı olmamakla kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini, HMK m. 329/1 hükmü gereğince davalının ayrıca ——Barosunun belirlenen asgari avukatlık ücret çizelgesine göre işbu dava için avukatın talep edeceği asgari avukatlık ücreti ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkememizin —– Esas —— sayılı kararıyla HMK’nun 114 ve 115. Maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş,——Karar sayılı ilamı ile, mahkememiz karraının usulden kaldırılmasına karar verilmiş, dosya mahkememizin yukarıda yazılı esasa tevzi olduğu anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 13/01/2021 yılında açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—— Esas sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde, davacı şirket tarafından davalı aleyhine 28/08/2019 Tarihli “Borç Tasfiye Protokolü ve ibraname”ye göre bedelsiz alınması gereken —- İli, —–, 3979 Ada, 3 Parsel, —- Blok,—– nolu bağımsız bölüm için ödenen 300.009,00 TL’nin tahsili amacıyla 300.000,00 TL asıl alacak, 5.473,97 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 305.473,97 TL üzerinden genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.Davacı ile davalı arasında 28/08/2019 tarihinde Borç Tasfiye Protokolü ve İbraname imzalanmıştır. Anılan protokolde, davalı borçlunun 28/08/2019 tarihine kadar doğmuş tüm borçlarının tasfiyesi ve işbu borcunun ödenmesi için verilen ve karşılıksız çıkan çekler nedeni ile bakiye 496.250 TL borcunun olduğu, davalının davacı alacaklı nezdindeki 496.250 TL borcuna karşılık dava dışı —– adına kayıtlı —–mahallesi, 3979 ada 3 parsel —-Blok—– nolu bağımsız bölümü tapuda davacı şirket yetkilisine devredileceği, bu gayrimenkulün değerinin taraflarca 496.250 TL olduğunun kabul edildiği, —– nolu bağımsız bölümün tapuda davacı alacaklıya devredildiğinde davacı—– davalı —– başka hak ve alacağı kalmayacağı ve davalının ibra edildiği düzenlenmiştir.
Eldeki davada; taraflar arasında düzenlenen protokol gereğince, davacının alacağını karşılamak üzere —- ili, —– ilçesi, —– mahallesi, 3979 ada 3 parsel —- Blok —– nolu bağımsız bölüme ilişkin davalının borcunu gereği gibi ifa etmediği, davacının zarara uğradığı iddiası ile zararın davalıdan tahsili talep edilmektedir.Taraflar arasındaki hukuki ilişkide davalının davacıya 496.250,00 TL borçlu olduğu ve bu borcun ifası için üçüncü kişiye ait taşınmazın bedelsiz devrinin kararlaştırıldığı nazara alındığında, taraflar arasındaki uyuşmazlığın taşınmazın 29.08.2019 tarihinde 300.000,00 TL işlem bedeli ile davacı şirket yetkilisi —— satış yoluyla tapuda devredilmesi ile borcun ifa edilip edilmediği noktasında toplandığı anlaşılmaktadır. Davalının karşılıksız çıkan çeklere ilişkin tapuda devir işlemlerini yapması halinde borcunu ifa etmiş sayılacağı, tapu devir işlemleri sırasında davacı şirket yetkilisi ——, taşınmazı devredenin temsilcisi —- ve davalı—– şahit olarak imzaların yer aldığı yazılı belgenin bulunduğu, bu belgeye göre —— nolu bağımsız bölümün davacı şirket yetkilisine devredildiği, tapu rayiç bedeli olan 300.00,00 TL’nin alıcı —— tarafından temsilciye elden nakit olarak teslim edildiğinin düzenlendiği, davalı yanın anılan belgeyi şahit olarak imzaladığı ve herhangi bir itirazda bulunmadığı, davacının tapu devrini protokole göre davalının borçlarına karşılık yaptığı, ancak tapuda taşınmazın rayiç bedelini de ödediği, davalının protokolde gösterilen borcunu gereği gibi ifa etmediğinin kabul edilmesi gerektiği anlaşılmakla açılan davanın kabulüne, davalının ——Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına, davalının yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının ——Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 300.000,00 TL’nin % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 20,493,00 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.689,37 TL harcın mahsubu ile bakiye 16.803,63 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 3.689,37 TL peşin harç olmak üzere toplam 3.748,67 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 161,35 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 45.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.