Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/419 E. 2022/704 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/419
KARAR NO:2022/704

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:20/02/2018
KARAR TARİHİ:11/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin —plaka sayılı araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında ağır şekilde yaralandığını, bu nedenle davalı sigorta şirketine müracaat edildiğini ancak belge eksikliği nedeniyle başvurusunun reddedildiğini, davalı sigorta şirketinin oluşan zarardan sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik —.daimi maluliyet tazminatı ile—.geçici işgöremezlik tazminatının başvuru tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkilinin —plaka sayılı aracın—düzenlediğini kabul etmekle birlikte davacının başvurusu sonucu talep edilen eksik belgeleri sunmadığını, bu nedenle değerlendirme yapılamadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte kaza ile sakatlık arasında illiyet bağının tespiti gerekeceğini, aynı şekilde kusur oranına da itiraz ettiklerini, müvekkilinin bakıcı giderlerinden sorumluluğu bulunmadığını, yine geçici iş göremezlik tazminatının da 6111 sayılı Yasa ve Trafik Sigortası Genel Şartları uyarınca teminat dışı olduğunu, davacının araçta yolcu olarak bulunması nedeniyle —–indirimi yapılması gerektiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazasından doğan daimi ve geçici iş göremezlik tazminatı taleplerine ilişkindir. Davacı,— tarihinde meydana gelen trafik kazasında ağır şekilde yaralandığını, içinde bulunduğu– plakalı aracın — poliçesinin davalı tarafından düzenlendiğini, davalı tarafa başvuruda bulunulduğunu ancak belge eksikliği nedeniyle başvurunun reddedildiğini, davalının oluşan zarardan sorumlu olduğunu belirterek kaza nedeniyle oluşan geçici ve sürekli iş görememezlikten doğan tazminatın — başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı ise — poliçesini düzenlediklerini kabul etmekle birlikte davacının başvurusu sonucu talep edilen eksik belgeleri sunmadığını, bu nedenle değerlendirme yapılamadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte kaza ile sakatlık arasında illiyet bağının tespiti gerekeceğini, aynı şekilde kusur oranına da itiraz ettiklerini, davalının bakıcı giderlerinden sorumluluğu bulunmadığını, yine geçici iş göremezlik tazminatının da 6111 sayılı Yasa ve Trafik Sigortası Genel Şartları uyarınca teminat dışı olduğunu, davacının araçta yolcu olarak bulunması nedeniyle—yapılması gerektiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkememizce yürütülen yargılama neticesinde verilen—-Davalı yan davacının eksik belge ile başvuruda bulunduğunu, bu nedenle sonuç alınamadığını beyan etmiş, davacı vekili — tarihli dilekçe ekinde gerekli evraklarla davalıya başvurduklarını, Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre tedavi tamamlanmadıkça rapor düzenlenmediğini, söz konusu raporu düzenleyen kurumlarında kaza tarihinden itibaren — yıl geçmeden rapor vermediklerini, kaza tarihinin — geçmeden rapor alınması mümkün olmadığı için raporun başvuru dilekçesine eklenemediğini, bu yüzden davalının eksik belge ile başvurulduğundan bahisle dava şartının gerçekleşmediği yönündeki savunmasını kabul etmediklerini bildirmiştir. Davalı sigorta şirketi nezdinde olay nedeniyle düzenlenen hasar dosyası getirtilmiş,— plakalı aracın kaza tarihini de kapsar şekilde —davalı tarafından düzenlendiği, poliçenin — başlangıç tarihli olup — genel şartlarına tabi olduğu, davacının — tarihinde davalı sigorta şirketine tazminat ödemesi için başvuruda bulunduğu, ekinde maluliyete ilişkin rapor dışında tüm belgelerin mevcut olduğu görülmüştür.
— karar sayılı kararı “KTK’nın —-tarih ve 6704 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değişik 97. maddesine göre; “zarar görenin, — öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç — gün içerisinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” Söz konusu madde ile dava açmadan önce — şirketine başvuru yapılması dava şartı haline getirilmiştir.—tarihli 29355 sayılı — yayınlanarak — tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.2.maddesinin 3.paragrafı ile aynı genel şartların C.7.maddesi başlığı ile birlikte — gün 29789 sayılı — yayınlanarak yürürlüğü giren düzenlemeyle değiştirilmiş ve genel şartların Ek 6.maddesinde de tazminat ödemesinde istenilecek belgelerin neler olduğu açıklanmıştır. Genel şartların B.2.maddesinin 3.paragrafındaki değişiklik “Sigortacı; hak sahibinin, kaza veya zararın tespit edilebilmesi için bu genel şartlar ekinde yer alan gerekli tüm belgeleri sigortacının merkez veya şubelerinden birine ilettiği tarihten itibaren — iş günü içinde tazminatı hak sahibine öder. Sigortacının kendisine iletilen belgelere haklı olarak itiraz etmesi veya kendisinin hak sahibinden ya da başka bir kurumdan haklı olarak yeni bir belge talep etmesi halinde söz konusu süre, yeni talep edilen belgenin sigortacının merkez veya şubelerinden birine iletilmesinden sonra başlar. Sigortacı, hak sahibinden münhasıran hak sahibinin tazminat hakkını etkileyen bilgi ve belgeleri talep edebilir. ” şeklindedir.Somut olaya dönüldüğünde, taraflar arasında dava açılmadan önce sigorta şirketine yazılı şekilde başvuruda bulunulduğu ve fakat bu başvuru sırasında davacının sürekli sakatlık raporu ile hastane tabela kayıtlarını ibraz etmediği gerekçesiyle, talebin karşılanmadığı konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; başvuru sırasında bazı belgelerin ibraz edilmemiş olması halinde, başvurunun geçersiz olduğu diğer bir ifadeyle bu durumun başvuru şartının yerine getirilmemesi halini oluşturup oluşturmayacağına ilişkindir.
Az yukarıda açıklanan KTK’nın 97.madde hükmü uyarınca, dava şartı haline getirilen husus dava açılmadan önce sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunulması gereğidir. Anılan maddede, başvurunun yazılı olması dışında herhangi bir şart belirtilmediği gibi, — tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Genel Şartlarının C.7.maddesinde— tarihinde yapılan “Zarar görenin —sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigortacıya yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigortacının başvuru tarihinden itibaren en geç — gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, hak sahibi sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan– bulunduğu yer mahkemelerinde, kazanın meydana geldiği yer mahkemesinde ya da zarar görenin ikametgahının bulunduğu mahkemede dava açılabileceği gibi uyuşmazlığın çözümü için — Komisyonuna başvurulabilir. ” şeklindeki değişiklikte de başvurunun geçerli sayılabilmesi için yazılı olması koşulu dışında herhangi bir ekleme yapılmadığı açıktır.Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının B.2.maddesinin 3.paragrafında yapılan ve — tarihinden itibaren geçerli olan değişiklik ise, yani tazminat ödemelerinde istenilecek belgelerin hangi belgeler olduğuna ilişkin değişiklik ise; esasen KTK’nın 99.maddesi hükmüne bağlı olarak getirilmiş bir düzenleme niteliğinde olup, dava şartı koşulu bakımından getirilmiş bir düzenleme niteliğinde bulunmadığından ve aksine düşünce halinde dahi genel şartlarda yapılan ve — tarihinden sonra geçerli bulunan bu değişikliğin, kaza tarihinden ve poliçenin düzenlenme tarihinden sonra olduğu gözetildiğinde de somut olaya uygulanabilir bir nitelik taşımayacağının açık olması nedeniyle, — komisyonunca görülmekte olan dava bakımından dava şartı koşulunun gerçekleşmiş bulunduğunun kabul edilmesinde herhangi bir isabetsizlik tespit edilemediğinden, davalı vekilinin bu yöne ilişen istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.”şeklindedir.
Mahkememizde açılan davada davacı taraf kaza sonrasında davalı sigorta şirketine müracaat etmiş, müracaat dilekçesine tüm belgeleri eklemiş, yalnızca maluliyete ilişkin raporu belirttiği gerekçelerle sunamamıştır. Bu durumda davalının dava öncesi başvuru dava şartının eksik olduğu yönündeki iddiası mahkememizce yerinde görülmemiştir.— tarihinde meydana gelen trafik kazasına ilişkin kaza tutanağının incelenmesinden olayın tek taraflı olarak meydana geldiği, olaya ilişkin olarak — nezdinde soruşturma yürütüldüğü, araç sürücüsünün ifadesinde aracıyla iş arkadaşları olan —ilçesine gitmek üzere yola çıktıklarını, — ilçesini geçtiği sırada kavşakta yolun karlı olması nedeniyle direksiyon hakimiyetini yitirdiğini, aracın yoldan çıkıp kaydığını, davacının arka koltukta oturduğunu ve kaza sonrasında belinin ağrıdığını söylediğini beyan ettiği görülmüştür. Davacı vekili — tarihli dilekçesinde müvekkilinin — tarihli kazada içinde bulunduğu araçta yolculuk etmek için ücret ödemediğini, yapmış oldğu inşaat işiyle ilgili aynı zamanda iş arkadaşı olan sürücü ile birlikte yolculuk yaptığını bildirmiştir.Davacıya kaza nedeniyle uygulanan tedaviye ilişkin tüm –evraklar, davacının gelir durumuna ilişkin belgeler, hizmet döküm cetveli getirtilerek dosya içine alınmış, davacının maluliyet durumunun belirlenmesi bakımından — sevki yapılarak kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca tespit yapılması istenmiştir. Gelen — tarihli raporda davacının kaza nedeniyle — oranında engelli olduğu, iyileşme süresininde — aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir. Davacı vekili — tarihli dilekçesi ile — raporuna bir itirazları olmadığını bildirmiştir.Dosya kusur ve tazminat hesabı yönünden — verilmiş—olayın oluş biçimini değerlendirerek —plakalı araç sücüsünün olayın meydana gelmesinde —tam kusurlu olduğunu belirtmiştir. Kusur raporu, dosya kapsamında toplanan delillerle uyumlu olduğundan mahkememizce de kabul edilmiştir. Tazminat hesabını yapan— tarihinde değişen sigorta genel şartlarındaki hükümleri esas alarak tazminat hesabı yapmış, davacının—kalıcı iş göremezlik tazminatı talep edebileceğini belirtmiştir.Davacı vekili sunduğu — tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini toplamda —yükseltmiş, eksik peşin harcı yatırmıştır. Gerek — raporu gerekse ıslah dilekçesi davalı tarafa tebliğ olmuş, beyanda bulunulmamıştır.Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan— tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının yaralandığı ve maluliyetinin oluştuğu, davacının içinde bulunduğu aracın — poliçesinin davalı tarafça düzenlendiği, kaza tarihini kapsadığı, davacının dava öncesinde davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduğu ancak sonuçsuz kaldığı, bu yüzden dava açıldığı, alınan tazminat— raporundaki hesaplamanın gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olduğu, hükme esas alınabileceği her ne kadar davalı tarafça geçici iş göremezlik tazminatının 6111 sayılı Yasa ve Trafik Sigortası Genel Şartları uyarınca teminat dışı olduğu ileri sürülmüş ise de — tarihinde yürürlüğe giren ZMMS genel şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri Tazminatı” başlıklı (b)maddesinde “kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren, mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. —- sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla — Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.”ifadesi ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında saymıştır. Bir başka ifade ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar;
i-Tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri,
ii-Tedaviyle ilgili diğer giderler,
iii-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler,
Sağlık giderleri kapsamında sayılarak — sorumluluğunda olduğu düzenlenmiştir.Oysa 6111 Sayılı Kanunun 59.Maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesinde — sorumluluğu —tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır. Buradan anlaşıldığı üzere ZMMS Genel Şartlar A.5(b)maddesi ile yaralının tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alınıncaya kadar ki süre içinde ki;
i.Bakıcı giderleri,
ii.Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler(Geçici işgörmezlik kayıpları)Sağlık hizmeti giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı torba Kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamı genişletilmiştir. Bir kanun maddesinin kapsamının genel şartları ile genişletilip daraltılması düşünülemeyeceği gibi bu husus —sayılı benzer bir olayda verdiği kararda da ” Dava trafik kazasında yaralanan başvuru sahibinin, trafik kazası sonucu, çalışma gücünden yoksun kaldığından dolayı maluliyet tazminatı ile geçici iş görmezlik ve bu dönem için bakıcı gideri ödenmesi istemine ilişkindir.Davacı tarafın talepleri — bakıcı giderine ilişkindir. Davalı tarafından—ile sigortalanan araca ilişkin poliçenin tanzim tarihi ve kaza tarihine göre poliçenin eki olan genel şartların uygulanması gerekeceği açık ise de;— Genel Şartları ile, zarar görenlerin bir kısım taleplerinin tek taraflı olarak başka bir kurumun sorumluluğunda bırakılması mümkün görülmediği gibi, 6111 sayılı Yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile getirilen düzenleme, tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedellerine ilişkin olup, geçici tedavi sürecindeki bakıcı gideri ve geçici dönem iş görmezlik tazminatı bu düzenleme kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, sigorta limitleri dahilindeki geçici dönem iş görmezlik zararı ve bakıcı giderinden davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. “şeklinde açıklanmış ve sigorta şirketinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Bu nedenle davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadıkları yönündeki savunmaları yerinde görülmemiştir.
Olayın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsü tam kusurlu olmakla birlikte, gerek —dosyasındaki ifadeler gerekse davacı vekilinin beyanı ile davacının iş arkadaşı olan araç sürücüsü ile birlikte işe gitmek üzere ücretsiz olarak yolculuk yaptığı, bu itibarla hatır için taşındığının kabulü gerekeceği, yerleşik Yargıtay Uygulamaları doğrultusunda tespit edilen tazminat tutarından— oranında indirim yapılması gerektiğinin kabulü ile karar verilmiştir. Bunun yanı sıra davacı talep ettiği tazminatlara — başvuru tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesini istemiş ise de sigortacının temerrüdü başvuruyu izleyen— iş gününün sonunda oluşacağından, davacının sigorta şirketine yeterli belge ile başvurduğu gözetilerek sigortanın temerrüdünün — tarihinde oluştuğu kabul edilip bu tarihten itibaren yasal faize hükmedilmek suretiyle DAVANIN KISMEN KABULÜNE,—geçici iş göremezlik tazminatı ve — tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, Fazla talebin reddine” denilmek suretiyle hüküm oluşturulmuştur. Mahkememiz kararı davalı tarafça istinaf edilmiş — plakalı aracın tek taraflı olarak yaptığı kaza sonucu araçta yolcu olan davacının yaralandığı bu yaralanması nedeni ile iş göremezlik tazminatı talep ettiği anlaşılmıştır.
Davacının kazaya karışan—plaka sayılı araçta yolcu konumunda bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmakla kusurun tespiti yolcu olan davacı için sonuca etkili etkili değildir. Yargıtay — Hukuk Dairesinin KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu—tarih,– tarihli– yayımlanarak yürürlüğe giren— tarihli 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile KTK’nın 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle —bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın — tarafından karşılanacağı”, geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin — tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın —fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın— yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili —sona ereceği” öngörülmüştür. Sigorta şirketi, —işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. KTK’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı —Yukarıda açıklandığı üzere geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam etmektedir. Bu nedenle davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir—
Dosya kapsamına sunulan — alacağın devri işlemi ile davacı tarafından kazadan dolayı — alacağının dava dışı — devir ettiği, devir işleminin dava tarihinden sonra olduğu anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda dosya kapsamına sunulan temlik sözleşmesinin onaylı sureti getirtilerek ve davacı taraf beyanı alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. ” denilmek suretiyle mahkememiz kararı kaldırılarak dosya gönderilmiş ve yeni esas numarasını almıştır.Dosyanın mahkememize gelmesiyle —vekili tarafından dilekçe sunulmuş ve— alacağın devri sözleşmesinin aslı mahkememiz dosyasına ibraz edilmiştir. Alacağın devri sözleşmesiyle davacı — tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle oluşacak tazminat alacağının—tutarını bu şirkete devretmiştir. Alacağın devri sözleşmesi ve — HMK 125/2 maddesi uyarınca bu sözleşmeyle sınırlı olmak üzere dosyada davacı sıfatını kazandığından bu hususta ara karar oluşturulmuş ve davanın ıslah edilen hali ile kısmen kabulüne, — geçici iş göremezlik tazminatı ve — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmek suretiyle ödenmesine, fazla talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN ISLAH EDİLEN HALİ İLE KISMEN KABULÜNE, — geçici iş göremezlik tazminatı ve — sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmek suretiyle ödenmesine,
Fazla talebin reddine,
2-Karar harcı— davacı tarafça peşin olarak yatırılan — ile tamamlama harcı olarak yatırılan —. harcın mahsubu ile bakiye — harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan— harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan —ilk masraf, — tebligat, adli tıp gidiş geliş ve müzekkere gideri,— bilirkişi ücreti olmak üzere toplam — yargılama giderinden davadaki haklılık oranına göre—davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan—yargılama giderinden davanın reddedilen kısmı gözönünde bulundurularak(—. yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
6-Davacı — kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen — vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
Davacı —kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen—- vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen — vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı ve davalı tarafa iadesine,HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren — haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı —vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.