Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/414 E. 2022/479 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/414 Esas
KARAR NO : 2022/479

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/12/2018
KARAR TARİHİ : 09/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekilinin——- verdiği dava dilekçesinde özetle:— tarihinde davalıların —–olduğu ve kaza anında dava dışı müteveffa—- sevk ve idaresinde bulunan —– plaka sayılı —- seyir halinde iken karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkili ..—- en sağ şeritte çarpması neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, davacının kazanın ardından —– kaldırılarak tedavi altına alındığını, müvekkili …’in kazadan dolayı muhtelif yerlerinde kırıklar meydana geldiğini, kafa travması geçirdiğini ve bu nedenle ——-, davacı kaza geçirmezden evvel muhasebeci olarak çalışmakta ve kazanın olduğu 2018 yılı itibariyle aylık en az 5.000,00 TL gelir elde ettiğini, davalı gerçek kişilerin müvekkiline karşı ortaya çıkan maddi ve manevi zarardan —- aracın maliki olmaları sebebiyle sorumlu olduklarını, davacının yaralanmasına sebep olan—- şikayetçi olduğunu ve “taksirle yaralamaya sebebiyet verme” suçu kapsamında hakkında—— dosyası ile kovuşturma yapılarak hakkında mahkumiyet hükmü verildiğini, aynı kaza sebebiyle—- plaka sayılı aracın sigortacısı olan —-aleyhine — Sayılı dava dosyası ile maddi ve manevi tazminat davası ikame edildiğini, söz konusu davanın derdest olduğunu, öncelikle ve ivedilikle iş bu huzurdaki dava dosyasının aralarındaki yakın irtibat ve tahsilde tekerrüre sebebiyet vermemesi için —–. sayılı dosyası ile birleştirilmesini, şimdilik — maddi (sürekli iş göremezlik) tazminatının ve — manevi tazminatın kaza tarihi olan — itibaren işlemiş ve işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … vekilinin — tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkili …—plakalı — maliki olduğunu, müvekkilinin bu aracını—-uzun süreli olarak kiraladığını, bu kira sözleşmesiyle aracın işleteni kiracı — olduğunu, bu kira sözleşmesiyle birlikte müvekkilinin — işleten sıfatının ortadan kalkdığını, aracın işleteninin — olduğunu, kazada aracı kullanan — kusurunun olmadığını, müvekkillerinden — —sıfatının bulunmadığını, Karayolları Trafik Kanunun 109 maddesi uyarınca trafik kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi zararların talep ve tazmininin 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, müvekkiline — aracın, kaza tarihinde — —– sigortalı olduğunu, ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını görev itirazının kabulü ile, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesini, kazanın meydana geldiği yerde — veya iş yerlerine ait kayıtları varsa bu kamera kayıtlarının celbini, bilahare ise esas ve usulden hukuka aykırı bulunan davanın öncelikle usulden olmazsa esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….—usulüne uygun tebliğ yapıldığı halde davaya cevap vermimiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi manevi tazminat talebine ilişkindir.
Dava dosyası—- karar sayılı birleştirme kararıyla mahkememizin —– esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilerek mahkememize gönderilmiştir.
Görev kamu düzeninden olduğundan taraflarca ileri sürülmese dahi mahkeme tarafından resen dikkate alınmalıdır.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir.
6102 sayılı TTK’nın 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına —hükmünü içermektedir.
TTK’nun 19. maddesinde “Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak, gerçek kişi olan bir tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adi sayılır. Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır” hükmü bulunmaktadır.
Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
Davalıların tacir araştırması kapsamında—— yazılan müzekkereye verilen cevapta davalı ….—- kaydının bulunmadığı, davalı …—-ise —– yazılan müzekkereye verilen cevapta her iki davalının da basit usulde vergi mükellefi olduklarının bildirildiği, ——– müzekkereye verilen cevapta davalı …— gerçek kişi kaydının olmadığının bildirildiği görüldü.
Somut olayda davalıların tacir araştırması kapsamında——- yazılan müzekkerelere verilen cevaplar ile davalıların tacir olmadıklarının anlaşıldığı, davanın haksız fiil kaynaklı olduğu, kazaya sebebiyet veren aracın taksi olmasının tek başına davalıları tacir haline getirmeyeceği, bu hali ile söz konusu davanın mutlak ticari dava olmadığı, taraflar tacir olmadığından mahkememizin söz konusu davaya bakmakta görevli olmadığı anlaşıldığından uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla, HMK’nun 114/1-c ve 20. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.—– —-
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin—- Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın ——-Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, belirtilen süre içerisinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.