Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/411 E. 2022/570 K. 25.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/411 Esas
KARAR NO: 2022/570
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/04/2022
KARAR TARİHİ: 25/07/2022
Dosya, —— Karar sayılı Görevsizlik Kararı ile mahkememize gönderildiği, mahkememizin—– Esasına kaydının yapıldığı, mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı müvekkili şirketin —- araç ile davalı şirket nezdinde sigortalı —- plakalı aracın—-tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, —– plakalı davalı şirket sigortalısı aracın —- ilerlerken ters yönde olduğu ve müvekkili şirket sigortalısının gelmekte olduğunu farkedince kontrolsüzce geriye doğru gittiğini ve o sırada normal seyrinde ilerleyen davadışı —- plakalı aracı fark etmeyerek şeridine girdiğini, davadışı —- plakalı araç aniden şeridine giren davalı şirket sigortalısı araca arkadan çarparak durabildiğini, çarpışmanın etkisiyle davalı şirket sigortalısı aracın müvekkili şirket sigortalısına çarptığını, trafik kazası sonucu müvekkil şirket tarafından yaptırılan —- tarihlerinde maddi hasar bedeli olan —– sigortalı adına ödendiğini, Yapılan ödeme ile müvekkili şirket sigortalısının haklarına TTK m. 1472 hükmü “(1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” uyarınca müvekkili şirketin ödediği tazminat miktarı kadar sigortalısının haklarına halef olduğundan davalı sigorta şirketine rücu hakkının doğduğunu, Kaza sonrası tanzim edilen tutanaklarda ve taraflarınca yaptırılan ekspertiz raporunda kazanın —- sürücüsünden kaynaklandığı ve bununla birlikte %100 kusurlu olduğu tespit edildiğini, —- gereği davalı şirkete müşterek müteselsil sorumluluk gereği rücu imkanı doğduğunu, Bu doğrultuda müvekkilin alacağının tahsilinin temini için ——- İle İlamsız İcra Takibine başlandığını, ancak borçlu borca itiraz etmiş ve hakkındaki takibin durduğunu belirterek, fazlaya dair diğer tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; İcra takibine haksız itirazın iptali ile takibin devamına, Haksız ve kötü niyetli itiraz sebebiyle davalıların %20’tan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ edilmemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dosyada arabuluculuğa ilişkin evrakın bulunmadığı, mahkememizce davacı vekiline arabuluculuğa başvuru yapıp yapmadığı, yaptı ise arabuluculuk son tutanak aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini sunmak üzere muhtıra çıkarıldığı, muhtıranın davacı vekiline——tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davacı vekilinin—– tarihli arabuluculuk başvuru formu düzenlendiğini, henüz sonuçlanmadığına ilişkin beyan dilekçesi sunduğu görüldü.
HMK. 138. maddesinde; “Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir.” hükmü yer almakta;—– kararında da davanın tensip ile birlikte dava şartı noksanlığından usulden reddedilmesinde HMK 30. maddesi de gözetildiğinde bir isabetsizlik olmadığı kabul edilmiştir.” yönünde karar vermiştir.
19.12.2018 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak, yürürlüğüne giren 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 Sayılı TTK. ‘nın ( 5. ) maddesine eklenen 5/A maddesi gereğince ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlenmiş olması ve 7155 Sayılı Kanunun ( 23. ) maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A ( 2 ) maddesi ile “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmakszın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” hükmü getirilmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/(2). maddesine göre, ”Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır” hükmü yer almaktadır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115. maddesi gereğince; Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Tüm dosya kapsamına göre, davanın başlangıçta — tarihinde —— açıldığı, mahkemece görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderildiği, davacı tarafın Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açarken arabuluculuğa başvurmadığı, görevsiz mahkemeden mahkememize geldiği esnada da arabuluculuğa başvurulmadığı, mahkememizce davacı tarafa arabuluculuk yönünden muhtıra çıkarıldıktan sonra davacı tarafça ——- tarihinden sonra arabuluculuğa başvurulduğu, 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 Sayılı TTK. ‘nın ( 5. ) maddesine eklenen 5/A maddesi gereğince ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvuru yapılması gerektiği, bu hususun dava şartı olduğu, söz konusu dava talep para alacağını içerdiğinden arabuluculuk dava şartına tabi olduğu, davacının huzurdaki davayı açmadan önce zorunlu arabuluculuk müessesine başvurmadığı, söz konusu eksikliğin tamamlanabilir dava şartı olmadığı, mahkememize dava açıldıktan sonra arabuluculuğa başvurduğu anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114 (2) ve 115. maddeleri gereğince davanın, DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-Harç alınmış olmakla, yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-6100 Sayılı HMK’nın 333 maddesi gereğince bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, ———– Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere, tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 25/07/2022