Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/399 E. 2023/251 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/399 Esas
KARAR NO : 2023/251

ASIL VE BİRLEŞEN DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
ASIL DAVA TARİHİ : 02/06/2022
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 04/06/2022
KARAR TARİHİ : 29/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalılardan —– ile dava dışı—– arasında yapılan 29/03/2021 tarihli Hisse Satım Sözleşmesi ile davalı şirketin hisselerinin tamamına sahip olduğu —— hisselerinin ——satışının kararlaştırıldığını, sözleşmeye göre hisselerin devir bedelinin hisselerin devir tarihindeki defter değeri olduğunu, davalı şirketin alıcıdan alacağı ön ödemeleri hisse devrine konu şirketlerin banka hesaplarında tutacağını ve istenildiği takdirde alıcı tarafından kullanılabileceğini taahhüt ettiğini, sözleşmeye taraf olan—– ve onun adına vekaleten sözleşmeyi imzalayan——müvekkilinin ortağı ve yöneticileri olduğunu, sözleşmenin alıcı tarafının müvekkilinin olacağının kabullenerek sözleşmeye bu şekilde devam edildiğini ve davalıya gönderilecek paranın da müvekkili üzerinden gönderildiğini, —–EPDK’dan lisans alması gerektiğinden müvekkili tarafından şirketlerin her birine 102.000,00 Euro para gönderildiğini ve 24/06/2021 tarihinde EPDK’dan üretim lisansı alındığını, sözleşmeye konu şirketlerin üretim tesislerinin yapılması için müvekkili tarafından dava dışı ——- 3.000.000,00 Euro ödediğini, müvekkilinin sözleşmede üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini, davalılar tarafından sözleşmedeki hükümlerin yerine getirilmediğini, hisse devirlerinin yapılmadığını, şirketlerin defter değerlerinin haksız kazanç elde etmek için 4 misline çıkarıldığını, genel kurullarında bu anlaşmadan hiç bahsedilmediğini, müvekkilinin alıcı sıfatını aldığı asıl sözleşmenin hukuken geçersiz olduğunu, genel kurul kararı alınmadan satışın şirket yöneticileri tarafından yapıldığını, davalı —— davalı şirketin hissedarı olup yönetimsel yetkisi bulunmadığını, 29/03/2021 tarihli Hisse Satım Sözleşmesinde hisselerinin satılması konusunda anlaşılan şirketlerin devrini kendisinin gerçekleştireceğini dikte ederek davalı —–kendisine ödenecek ücret konusunda müvekkili şirket ortağı —– ile sözleşme düzenlendiğini, davalı —— müvekkilinden büyük paralar alarak masraflar yaptırdığını ve karşılığında hiç bir şey vermediğini, geçersiz, aldatıcı, yanıltıcı ve gabin içerikli sözleşmelere, davalı —– aldatıcı, yanıltıcı davranış ve düzenlemelerine dayalı olarak şirketlere ve davalı —— taraflar arasında başkaca ilişki olmaması sebebiyle bu ilişkiye dayalı olarak avans ödemesi vs adı altında ödeme yapan müvekkilinin ödediği bu bedellerin iadesi için başkaca dava ve takipler yanında iş bu huzurdaki dava ve davaya konu —— sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durduğunu davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalılar aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen dosya dava dilekçesinde özetle; davalılardan —– ile dava dışı —– arasında yapılan 29/03/2021 tarihli Hisse Satım Sözleşmesi ile davalı şirketin hisselerinin tamamına sahip olduğu —– hisselerinin ——satışının kararlaştırıldığını, sözleşmeye göre hisselerin devir bedelinin hisselerin devir tarihindeki defter değeri olduğunu, davalı şirketin alıcıdan alacağı ön ödemeleri hisse devrine konu şirketlerin banka hesaplarında tutacağını ve istenildiği takdirde alıcı tarafından kullanılabileceğini taahhüt ettiğini, sözleşmeye taraf olan —–ve onun adına vekaleten sözleşmeyi imzalayan —— müvekkilinin ortağı ve yöneticileri olduğunu, sözleşmenin alıcı tarafının müvekkilinin olacağının kabullenerek sözleşmeye bu şekilde devam edildiğini ve davalıya gönderilecek paranın da müvekkili üzerinden gönderildiğini, ——EPDK’dan lisans alması gerektiğinden müvekkili tarafından şirketlerin her birine 102.000,00 Euro para gönderildiğini ve 24/06/2021 tarihinde EPDK’dan üretim lisansı alındığını, sözleşmeye konu şirketlerin üretim tesislerinin yapılması için müvekkili tarafından dava dışı ——3.000.000,00 Euro ödediğini, müvekkilinin sözleşmede üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini, davalılar tarafından sözleşmedeki hükümlerin yerine getirilmediğini, hisse devirlerinin yapılmadığını, şirketlerin defter değerlerinin haksız kazanç elde etmek için 4 misline çıkarıldığını, genel kurullarında bu anlaşmadan hiç bahsedilmediğini, müvekkilinin alıcı sıfatını aldığı asıl sözleşmenin hukuken geçersiz olduğunu, genel kurul kararı alınmadan satışın şirket yöneticileri tarafından yapıldığını, davalı —— davalı şirketin hissedarı olup yönetimsel yetkisi bulunmadığını, 29/03/2021 tarihli Hisse Satım Sözleşmesinde hisselerinin satılması konusunda anlaşılan şirketlerin devrini kendisinin gerçekleştireceğini dikte ederek davalı —— kendisine ödenecek ücret konusunda müvekkili şirket ortağı —— ile sözleşme düzenlendiğini, davalı —–müvekkilinden büyük paralar alarak masraflar yaptırdığını ve karşılığında hiç bir şey vermediğini, geçersiz, aldatıcı, yanıltıcı ve gabin içerikli sözleşmelere, davalı —–aldatıcı, yanıltıcı davranış ve düzenlemelerine dayalı olarak şirketlere ve davalı ——taraflar arasında başkaca ilişki olmaması sebebiyle bu ilişkiye dayalı olarak avans ödemesi vs adı altında ödeme yapan müvekkilinin ödediği bu bedellerin iadesi için başkaca dava ve takipler yanında iş bu huzurdaki dava ve davaya konu —– sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durduğunu, aynı taraflar arasında aynı ilişkiye dayalı olarak —— esas sayılı dosyası ile dava açıldığını belirterek öncelikle dosyanın ——- esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalılar aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinden —–davaya konu taleplerin muhatabı olmadığını, müvekkiline yapılan bir ödemenin söz konusu olmadığını, davacının devir alma borcu, devir bedelini ödeme borcu ve —– projesi olmak üzere tüm diğer projelere verilen hizmet bedellerini ödeme borcu altında olduğunu, davacı tarafça yapılan ödemelerin projelere dair olduğunu, başka bir ticari ilişkiye dayandırılmasının mümkün olmadığını, davacının alacaklı değil aksine müvekkiline borçlu olduğunu, sözleşmelere aykırı şekilde hareket ettiğini, kendi isteği ile ödediği avans mahiyetindeki her meblağ için ayrı ayrı icra takibi başlattığını, müvekkillerinin sözleşmeler ve şifahi görüşmeler ile belirlenen tüm edimlerini yerine getirdiğini, davacının borcunu ödemekten, projeleri devir almaktan, hizmet bedellerini ödemekten kaçtığını, davacının projeleri bedel ödemeden almak istediğini ancak bunun kabul görmediğini, davacının hisse devir sözleşmesine sadık kalmadığını, sözleşmeden doğan yükümlülükleri yerine getirmeden devir yapılmasının söz konusu olmayacağını, sözleşmenin geçerli olduğunu ve davacının devir almak istemesi durumunda borcunu ödemesi gerektiğini, projelerin devir yetkisinin müvekkili —— olduğunu ileri sürerek asıl ve birleşen davanın reddini, toplam takip tutarı üzerinden %20 aşağı olmamak üzere davacının icra inkar tazminatına hükmedilmesini savunmuştur.

İNCELEME ve GEREKÇE: Asıl ve birleşen dava hukuki niteliği itibariyle İİK 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasına ilişkindir. Dava ve birleşen davaya konu takip dosyalarında davacı yan 29/03/2021 tarihli hisse satım sözleşmesi ve 30/03/2021 tarihli sözleşmeye dayanmış olup takipte talep edilen tutarların hisse devir bedeli karşılığı ödendiğini beyan etmiştir. Davalı vekili davacının aynı sebeple sekiz ayrı dava açtığını, taleplerinin aynı olduğunu beyan etmiştir. Davacının başka mahkemelerde açtığı dava dosyaları getirtilip incelenmiş ilk açılan—— sayılı dosyada davacının mahkememiz dosyasında davalı olan—–yanı sıra —— aleyhine itirazın iptali davası açtığı takip dayanağı olarak da yine 29/03/2021 tarihli hisse satım sözleşmesini göstererek geçersiz sözleşme nedeniyle ödenen paranın iadesini talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkememiz dosyasına konu ödemelerde aynı şekilde 29/03/2021 tarihli hisse satım sözleşmesinin geçersizliği iddia edilerek hisse devir bedeli karşılığı ödenen para olarak ifade edilmiştir.HMK 166. maddesinde davaların birleştirilmesi hususu düzenlenmiş olup aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davaların aralarında bağlantı bulunması halinde davanın her aşamasında talep üzerine yahut mahkemece kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemedeki dava ile birleştirilmesi mümkündür. Maddenin 4. Fıkrasında davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olması durumunda bağlantının varsayılacağı da kabul edilmiştir. Mahkememi dosyası ile —–sayılı dosyada görülen dava arasında yasanın aradığı şekilde fiili ve hukuki bağlantı bulunması itibariyle ve usul ekonomisi ilkeleri de göz önünde bulundurularak daha sonra açıldığı anlaşılan mahkememiz bu dava dosyasının —– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin—— esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememiz dosyasının ——esas sayılı dosya ile birleştirilmesine,Esasın bu şekilde kapatılmasına,Yargılamaya birleştirilen dosya üzerinden devam edilmesine,Yargılama harç ve giderlerinin birleşen dosyada değerlendirilmesine,Dair esas hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.