Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/368 E. 2022/832 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/368 Esas
KARAR NO : 2022/832

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/11/2019
KARAR TARİHİ : 15/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri tarafından daha önce açılan —— Karar sayılı dosyasında, müvekkillerinin bakiye destekten yoksun kalma tazminatı alacaklarının var olduğunu belirterek davacı —— destekten yoksun kalma tazminat alacağının ve davacı baba ——– destekten yoksun kalma tazminatı alacağına, davalılar —— yönünden ——— itibaren, davalı ——– yönünden ise, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ——teminat limitleri ile sınırlı olmak sureti ile davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; görev ve zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, davacı tarafça arabuluculuk başvurusu yapılmadığından dava şartı yokluğu bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar——– vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu dava da görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu ve görev yönünden itirazlarının bulunduğunu beyan ederek dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasının ilk olarak ——-mahkemesinde açıldığı; ————– kararı ile; “somut davada davalılar arasında ——– bulunmaktadır. Sigorta hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun ——— devamı maddelerinde, ——-ise 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle davanın ticari dava olması sebebiyle iş bu tazminat davasına bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleridir. İş bu tazminat davasında Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından; 6100 sayılı HMK’nun 115/2 maddesi gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın görev yönünden reddine” dair karar verildiği ve bu karar üzerine dosyanın ilk olarak yine mahkememizin—— dosyası üzerinden incelemeye alınmış;
Mahkememiz——— dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda; “——–dava tarihinden sonra olduğu, dava tarihi itibari ile —— tabi olduğu ve dava açılmadan önce —- müracaat bulunmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, ” dair karar verildiği anlaşılmıştır. Bu karara davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, özetle; görevli mahkemenin değişmesi ile ——– gündeme geldiğini, taraflarınca ——başvurulmuş ve anlaşamama tutanağı ile son oturum tutanağı dosyaya sunulmuş olduğunu, anlaşamama tutanağının mahkemece davanın esasına girilmeden önce ibraz edilmiş olduğunu, dosyada; 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’ nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A Maddesinin Birinci fıkrası uyarınca ticari davalarda —–başvuru şartı yerine getirilmiş olduğunu, davanın usulden reddine karar verilmesinin Anayasa’nın 36. Maddesinde düzenlenen kişilerin hak arama hürriyeti maddesine aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuş olup yapılan istinaf incelemesi ile;
———– sayılı—-… davalı gerçek kişilere yöneltilen dava, ticari dava olmadığı ve dava şartı olarak ——-ihtiva etmediğinden bu davalı aleyhine açılan dava tefrik edildikten sonra, davalı —- bakımından —– dava şartı yerine getirilmediğinden HMK’nın 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, —– dava şartına tabii olmayan davalı gerçek kişi yönünden de yazılı olduğu şekilde usulden red kararı verilmesi doğru olmamıştır. …” şeklinde hüküm tesis edilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile verilen kararın kaldırılmasına ve yerel mahkemeye iadesine karar verilmiştir.
Bunun üzerine dosya mahkememizin ——– sayılı sırası üzerinden incelemeye alınmış, —– dosyanın davalı——— yönünden HMK 167 md gereği tefriki ile ———— kaydedilmiş olup, davacı——-dava şartını yerine getirmemiş olması nedeniyle davanın usulden reddine dair karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak incelendiğinde;
Eldeki dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle araç sürücüsü aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat istemine dayanmaktadır.
Görev kamu düzeninden olduğundan taraflarca ileri sürülmese dahi mahkeme tarafından resen dikkate alınmalıdır.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir.
6102 sayılı TTK’nın 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir” hükmünü içermektedir.
TTK’nun 19. maddesinde “Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak, gerçek kişi olan bir tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adi sayılır. Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır” hükmü bulunmaktadır.
Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
Sonuç olarak, söz konusu davada davalı ——- yönünden dava tefrik edildiğinden işbu davada davalı — davalı ——, davacı ve davalıların gerçek kişi olduğu, aralarındaki uyuşmazlığın haksız fiil niteliğindeki trafik kazasından kaynaklandığı ve bu nedenle davanın ticari dava olmadığı, gerçek kişilere yöneltilen bu davanın dava şartı olarak —- şartını ihtiva etmediği anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine ve görevli olan Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin ——-Mahkemeleri olduğuna,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın ——- Mahkemesine gönderilmesine, belirtilen süre içerisinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı —— vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.