Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/359 E. 2022/758 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/359 Esas
KARAR NO: 2022/758
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan
Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/05/2022
KARAR TARİHİ: 01/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı şirketin —– kullanım amaçları bakımından —- alınması ve hâlihazırda işletmiş olduğu—- yeniden satışının gerçekleştirilmesi —davalı —-akdedildiğini, dava konusu sözleşmenin —– davalı tarafların ürünlerin satışını sağlamak amacıyla yapacağı ——faaliyetlerine katkıda bulunmak için ve bir defaya mahsus olmak üzere davacı tarafından fatura mukabilinde —-ödeneceği; ancak sözleşmede öngörülen yükümlülüklerine aykırı davranılarak sözleşmenin süresinden önce sona ermesine sebebiyet verilmesi halinde bu meblağın işletilecek faiz ile—- belirlenecek kısmının davalı tarafça müvekkil şirkete derhal iade edeceğinin kararlaştırıldığını, Davacı tarafından katılım bedelinin davalılara tam ve eksiksiz olarak ödendiğini, davalıların; davalılar tarafından işletilmekte olan —– için davalıların davacı müvekkil şirketin dağıtımını yaptığı ürünleri düzenli temin etme yükümlülüğünün ve işyerini ve işletmesini müvekkil şirketin yazılı onayını almadan kısmen de olsa başkasına satmamayı, devretmemeyi, —- taahhüt ettiğini; ancak yapılan incelemeler ile davalılarının işletmesinin faaliyetine son verdiğinin anlaşıldığını, davalı tarafların sözleşme gereği üzerlerine düşen yükümlülüklerine aykırı davrandığı anlaşıldığından davalılara ihtarname gönderildiğini, ihtarnamede açıkça; ihtarnamenin tebliğinden itibaren —– içerisinde sözleşmeye aykırılıklara son verilmesi gerektiği aksi takdirde haklı sebeple sözleşmenin feshedilmiş sayılacağı, sözleşmenin süresinden önce sonlanmasına sebebiyet verilmesi nedeniyle pazarlama faaliyetlerine katkıda bulunmak amacıyla ödenen katılım bedelinin —- usulü ile hesaplanan kısmının ödenmesi gerektiği ve ilgili ödemenin yapılmaması halinde tahsili için başta icra takibi olmak üzere her türlü yasal yola başvurulacağı davalılara ihtar edildiğini ancak ihtarnamelerin ; iade muhatap adresi değişmiş/ yeni adres bulunamadığı açıklaması ile tebliğ edilemediğini, bu nedenle muhatapların faaliyetlerine sözleşmeye aykırı olarak son verdiğinin ortaya çıktığını, dava ve icra takibi konusu sözleşme feshedildiği gibi kıstelyevm usulü hesap edilen —- pazarlama faaliyetlerine katılım bedelinin iadesi ve —- masrafının tahsili için —– kapsamında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın kötü niyetli olarak icra takibini ertelemek ve engellemek amacıyla itiraz ederek icra takibinin durmasına sebep olduğunu, Dava açılmadan önce—- tarihinde zorunlu dava şartı olan arabuluculuk sürecine de başlanılmışsa da; davalı taraflar ile yapılan arabuluculuk görüşmeleri sonucunda uzlaşma ihtimali bulunmadığı için —–tarihinde anlaşmamama tutanağı düzenlendiğini, bu nedenle sözleşmeye dayalı ticari ilişki çerçevesinde sözleşme hükümlerinin ihlal edilmesi neticesinde davalı tarafların haksız itirazının iptali ile takibin devamına; takibi sürüncemede bırakma amacıyla yapılan itiraz haksız ve kötü niyetli bulunduğundan en az %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Dosya incelendiğinde davalı tarafın herhangi bir cevap dilekçesi sunmamış olduğu anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki ticari ilişki sonucunda davalıların işletme faaliyetlerine son vermeleri ardından aralarında yapılan sözleşme gereği davacının davalılara karşı—– iadesine yönelik ——başlatılan takibe, davalıların yapmış olduğu itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından işbu davadan feragat edildiğine ilişkin —- havale tarihli dilekçe verildiği, davacı vekilinin vekaletname uyarınca açılan davadan feragat etme yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. Maddesinde “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” şeklinde belirtilmiştir. Yine aynı kanunun 309. Maddesi feragat iradesinin “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.
Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. ” şeklinde açıklanabileceği ve bunun sonucunda verilen kararın kesin hüküm teşkil edeceğine dair 311. Maddesi de ” Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. ” hükümlerini içermektedir.
Ayrıca davadan feragat edilmesi halinde yargılama giderlerine dair 312. maddede şu düzenleme mevcuttur; “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.”.
Sonuç olarak, 6100 sayılı HMK 307 ve devamı maddeleri gereğince feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Dilekçe ile veyahut yargılama sırasında sözlü olarak yapılabilir. Feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Hüküm kesinleşinceye kadar her aşamada yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu gibi feragat beyanında bulunan taraf davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir.
Somut olayda, davacı vekili —– tarihli dilekçesi ile davalı taraf ile sulh olduklarını ve davadan feragat ettiklerini bildirmiş ve davacı vekilinin vekaletnamesinde yapılan incelemede davadan feragate yetkisi olduğu anlaşılmıştır.
Davadan feragat HMK’nın 307. ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemi olduğundan HMK 307. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve ayrıca Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret” başlıklı 6.maddesindeki “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, bu Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur.(…)” hükmü gereği eldeki davada ön inceleme duruşması yapıldıktan sonra davadan feragat edildiği anlaşıldığından davacı lehine vekalet ücretinin tamamına takdir edilerek ve 492 sayılı Harçlar Kanununun “Davadan feragat, davayı kabul veya sulh” başlıklı 22. Maddesinde “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.” hükmü gereğince alınacak harç miktarı yönünden ön inceleme duruşmasının yapıldığı dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2- 492 Sayılı Harçlar Yasası’nın 22. Maddesine göre ön inceleme duruşmasının yapıldığı dikkate alınarak; davanın feragat nedeniyle reddi halinde alınması gerekli maktu harcın (80,70 TL) üçte ikisi (2/3) olduğu anlaşılmakla, 53,80 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan ‭1.363,06‬ TL peşin harçtan mahsubu ile fazla yatırılan‭ ‭1.309,26‬ TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, kalan miktarın (53,8‬0 TL) hazineye irad kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu tarafların yokluğunda; kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/10/2022