Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/349 E. 2022/711 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/349 Esas
KARAR NO : 2022/711

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 16/05/2022
KARAR TARİHİ : 11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı, ———- esas sayılı icra takip dosyası ile müvekkil aleyhine———— konu alacağının tahsili amacıyla İcra takibi başlatıldığını, ———— müvekkili tarafından satın alındığını davacı müvekkilinin davaya — ile tarih ve numarası belirtilen——–kaynaklanan borcunu ödemek amacıyla bonoları keşide ettiğini ve davalıya teslim ettiğini, davalının, kendisine teslim edilmiş olan bonolara istinaden—- ilamı ile ihtiyati haciz kararı aldığını, alınan ihtiyati haciz kararı—— ——ile takibe konulduğunu beyan ederek sayın mahkeme tarafından uygun görülecek teminatın———- yatırılması ve ———— teminatın dava sonuna kadar davalıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın kabulü ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının % 20 kötüniyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından işbu davadan feragat edildiğine ilişkin—– havale tarihli dilekçe verildiği, davacı vekilinin vekaletname uyarınca açılan davadan feragat etme yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. Maddesinde “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” şeklinde belirtilmiştir. Yine aynı kanunun 309. Maddesi feragat iradesinin “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.
Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. ” şeklinde açıklanabileceği ve bunun sonucunda verilen kararın kesin hüküm teşkil edeceğine dair 311. Maddesi de ” Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. ” hükümlerini içermektedir.
Ayrıca davadan feragat edilmesi halinde yargılama giderlerine dair 312. maddede şu düzenleme mevcuttur; “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.”.
Sonuç olarak, 6100 sayılı HMK 307 ve devamı maddeleri gereğince feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Dilekçe ile veyahut yargılama sırasında sözlü olarak yapılabilir. Feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Hüküm kesinleşinceye kadar her aşamada yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu gibi feragat beyanında bulunan taraf davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir.
Somut olayda, davacı vekili 19/09/2022 havale tarihli dilekçesi ile davalı taraf ile sulh olduklarını ve davadan feragat ettiklerini bildirmiş ve davacı vekilinin vekaletnamesinde yapılan incelemede davadan feragate yetkisi olduğu anlaşılmıştır.
Davadan feragat HMK’nın 307. ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemi olduğundan HMK 307. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve ayrıca —- “Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret” başlıklı 6.maddesindeki “—- nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, — hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur.(…)” hükmü gereği eldeki davada ön inceleme duruşması yapılmadan davadan feragat edildiği anlaşıldığından davacı lehine vekalet ücretinin yarısına takdir edilerek ve 492 sayılı Harçlar Kanununun “Davadan feragat, davayı kabul veya sulh” başlıklı 22. Maddesinde “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ————- alınır.” hükmü gereğince alınacak harç miktarı yönünden ön inceleme duruşmasının yapılmadığı dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2- 492 Sayılı Harçlar Yasası’nın 22. Maddesine göre ön inceleme duruşmasının yapılmadığı dikkate alınarak; davanın feragat nedeniyle reddi halinde alınması gerekli maktu harcın—- anlaşılmakla, —- harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan ‭867,54‬ TL peşin harçtan mahsubu ile fazla yatırılan‭ 840,64 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, kalan miktarın —- hazineye irad kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde —– 6/1 fıkrası uyarınca —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.