Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/333 E. 2022/674 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/333 Esas
KARAR NO : 2022/674

DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/11/2019
KARAR TARİHİ : 29/09/2022

——- Karar sayılı Görevsizlik Kararı ile mahkememize geldiği, mahkememizin ————– Esasına kaydının yapıldığı, mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—- plakalı aracın —- tarihinde —–yuvarlanması sonucu tek taraflı ölümlü, yaralamalı ve maddi hazarlı trafik kazası meydana geldiğini, —- plakalı araç ——- adına kayıtlı olup —–yapıldığını, kazada —–asli kusurlu bulunduğunu, olayla ilgili olarak ————— dava yürütüldüğünü, müvekkilinin eşinin —- olarak çalıştığını, eşinin ölümü nedeniyle elde edecekleri gelriden mahrum kaldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı talepleri olduğunu, sigorta şirketince ödeme yapılmayacağına dair cevap verildiğinden ———- başvurulduğunu, —– kabul edilerek toplam —- yoksun kalma tazminatının sigorta şirketinden alınarak müvekkili ve dava dışı müteveffanın annesine verilmesine karar verildiğini, davalı —- verilen kararına itiraz ederek ———- uyuşmazlığa konu dosyada görevlendirmenin —- kadar uyuşmazlığın esası ile ilgili kararın hazırlanamadığını, —— tarihli ara —– taraflarına iki aylık ek süre verilmediğini, itiraza ilişkin uyuşmazlığın tahkim yargılamasında verilen iki aylık sürede çözülemediği gerekçesiyle dosyadan el çekildiğini, bu nedenle dosyanın mahkemeye taşınmasına karar verildiğini, destekten yoksun kalma tazminatının davalı —-tahsili gerektiğini, müvekkilinin henüz 8 aylık evli iken eşini kaybettiğini, davalı taraf sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunun açık olduğunu, müvekkilinin araçta seyahat eden 3.kişi konumunda olduğunu, olaya ilişkin ceza yargılamasının devam ettiğini, iki taraf arasındaki kusur ihtilafının müvekkiline bağlanmadığını, tüm bu nedenlerden ötürü fazlaya ilişkin hakları sakla kalmak kaydıyla; davanın kabulüne, maddi kayıplar yönünden davalı sigorta şirketinden şimdilik 1.000,00 TL nin alınarak davacıya ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya ilişkin yetki itirazları olduğunu, görülmekte olan davanın incelenmesinde dava dilekçesinde söz konusu—— yapıldığını, bu durumun davalının kabulü anlamına gelmediğini, yalnızca teminat, sorumluluk— açısından beyanda bulunma zaruriyeti doğurduğunu, — şartlar gereğince —- sürücüsüne aniden arka taraftan saldırmasıyla kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olan yolcu ———— savcılık bilirkişi raporunda da asli ve % 100 kusurlu olduğundan müvekkilinden talep edilen tazminatın teminat dışı olduğunu, davanın kabul anlamına gelmemesiyle birlikte davacı tarafın zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, davacıların kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, davacının gelirinin asgari ücret olarak kabul edilerek hesaplama yapılması gerektiğini, yine kabul anlamına gelmemekle birlikte mezkur kaza da davacının müterafik kusuru mevcut olup, tazminat hesabından müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, tüm bu nedenlerden ötürü davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
—– günlü —— yayımlanarak, yürürlüğüne giren 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 Sayılı TTK. ‘nın ( 5. ) maddesine eklenen 5/A maddesi gereğince ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlenmiş olması ve 7155 Sayılı Kanunun ( 23. ) maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında——– Kanununa eklenen 18/A ( 2 ) maddesi ile ——– dava açıldığının anlaşılması hlinde herhangi bir işlem yapılmakszın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” hükmü getirilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında —– Kanunu’nun 18/1-2 maddesine göre; Davacı,—— sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya———- tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklindedir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/(2). maddesine göre, ”Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır” hükmü yer almaktadır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115. maddesi gereğince; Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Tüm dosya kapsamından; davanın başlangıçta——- ———- Esas sayısı ile açıldığı, daha sonra dosyanın aralarındaki hukuki ve fiili bağlantı nedeniyle —— sayılı dosyasıyla birleştirildiği, daha ——– sayılı dosyanın bu dosyadan tefriki ile mahkemenin ayrı bir esasına kaydedilmesine karar verildiği ———sayılı dosyasına kaydedildiği, bu dosyada yetkisizlik kararı verilerek dosyanın—- gönderildiği ve——— sayılı dosya numarasını aldığı, daha sonra —- görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Dava, trafik kazası nedeniyle davalı — yönelik açılan tazminat talebine ilişkin olup, bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talebi olduğundan — şartına tabi olduğu, 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile eklenen 6102 sayılı Kanun’un 5/A maddesi uyarınca “bu Kanunun (TTK) 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan —– başvurulmuş olmasının dava şartı” olarak düzenlendiği, söz konusu düzenlemenin dava şartı olması nedeniyle uygulamasının zorunlu olduğu, aynı yasanın 23. maddesi ile 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesi uyarınca dava şartı olan —-davacının—- faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını ya da—- tarafından onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olup, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içeren davetiye gönderileceğinin düzenlendiği, söz konusu kanunun —- tarihinde yürürlüğe girdiği, söz konusu davanın gelişen sürecinin yukarıda anlatıldığı, davanın başlangıçta kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra — tarihinde açıldığı, davacı vekilinin —- tarihli dilekçesinde arabuluculuk yoluna başvurulmadığına ilişkin beyan dilekçesi sunduğu, Yasanın 18/A-2 fıkrası son cümlesi uyarınca, arabulucuya başvurulmadan dava açılmadığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğinin düzenlendiğinin görüldüğü, bu dava şartının HMK’nın 115/2. maddesinde düzenlenen tamamlanabilir dava şartı olmadığı, dolayısıyla davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı taraf —-başvurmadığından 6100 sayılı HMK 114/2 ve 115. Maddeleri gereğince davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile 35,70 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-6100 Sayılı HMK’nın 333.maddesi gereğince bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.