Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/322 E. 2022/392 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/322 Esas
KARAR NO : 2022/392

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Dosya —– Karar Sayılı Görevsizlik Kararı ile mahkememize geldiğin,
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;”Davalı borçluya——- tarafından —– başlangıç —- sigortalanmıştır. Davalıya —- tarihinde karıştığı kazada; yaya—yaralanmış ve malul olmuştur. Söz konusu kazada; davalıya ait aracın sürücüsü —- ehliyetsiz olup kazanın meydana gelmesinde kusurludur. Müvekkilim şirket tarafından söz konusu zarar sebebiyle hak sahibine— ödemesi ve —gideri olmak üzere—ödenmiştir. Kaza anında sigortali araç sürücüsünün ehliyetsiz olması sebebiyle, müvekkilim şirketin sigortalısı yani akidi olan bu sebeple de tüketici vasfında bulunan davalı —hakkında, müvekkilim — hükümleri gereğince ———- müvekkilim şirketin kaza sebebiyle zarar görene ödediği tazminatın rücuen tazmini ve tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Söz konusu ilamsız icra takibine davalı boçlu tarafından itiraz edilmiş, ve takip durmuştur. Davalı borçlu tüm itirazlarında haksız olup, kötü niyetlidir. Somut olayda müvekkilim şirketin davalıya rücu etme koşulları oluşmuştur, Davalı borçlu aracını ehliyetsiz sürücüye kullandırmıştır. Sürücünün ehliyetsiz olduğunu, kusurunu, zararı, müvekkilim şirketçe yapılan zarar ödemesini ve hukuki sorumluluğunu biliyor olmasına ragmen, sırf icra takibini uzatmak ve sorumluluktan kaçmak için icra takibine itiraz etmiştir.” demekle; davanın kabulü ile davalı borçlunun ödeme emrine, icra takibine, takip konusu borca, faize, işlemiş faize, faiz oranına ve borcun tüm fer’ilerine yapmış olduğu haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, kötü niyetle takibe itiraz eden borçlu hakkında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
SAVUNMA:
Dava dilekçesinin davalıya tebliğe çıkartılmamış olduğu anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davacı —- sigortası kapsamında trafik kazasında zarar gören kişiler için ödenen bedelin, davalı — sürücüsünün ehliyetsiz araç kullandığı iddiası ile kendi sigortalısından ödediği bedelin rücuen tahsiline ilişkindir.
— tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve — tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek—— vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalara tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
—- işletenin ve kusurundan sorumlu olduğu sürücünün 3. kişilere karşı sorumluluğunu üstlenmekte olan bir sigorta türüdür.
Somut olayda; davalıya ait—düzenleyen şirket olup bu poliçeyle üstlendiği sorumluluk gereği dava dışı üçüncü kişiye yaptığı ödemeyi, sigortalısı olan davalıdan rücuen tahsil etmek istemektedir. Bu durum karşısında, davaya konu istemin, taraflar arasındaki trafik sigorta sözleşmesine dayandığı açıktır. Yukarıda açıklanan yasa maddeleri ve düzenlemeler ışığında, davalı sigortalı gerçek kişi tüketici konumunda olup davacı —- aralarında akdedilen sigorta sözleşmesi bir tüketici işlemidir. O halde, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın, Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerekmektedir. Olumsuz görev uyumazlığına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.——— Karar sayılı kararı)
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, Mahkememizin Görevsizliğine,
2-Kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde mahkememiz ile —-olumsuz görev uyuşmazlığı çıkmış olacağından dosyanın istinaf ilgili dairesine gönderilmesine,
3-Kararın masrafı mecvut avanstan karşılanarak taraflara tebliğine,
4-HMK 331/2 md uyarınca yargılama giderleri konusunda şimdilik karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi.