Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/316 E. 2023/937 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/316 Esas
KARAR NO:2023/937
DAVA:Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ:29/04/2022
KARAR TARİHİ:14/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı dava dilekçesinde özetle: davalı kooperatif ile aralarında husumet bulunduğunu, üyeliğinin kendisine iadesi konusunda —– sayılı kararın, davalı —— da tebliğ edildiği ve 20.03.2010 da kararın kesinleştiğini ancak mahkeme kararı kesinleşmeden önce davalının, kendisine gönderdiği ihtarnamelerle 2. Kez kooperatife olan borcu nedeni ile üyelikten çıkarıldığını, bu arada yaşadığı önemli sağlık sorunları nedeni ile yasal yollara başvuramadığını belirtmekte, davalı kooperatifin kooperatif üyeliği ile ilgili 2.250,00 TL para yatırdığını , ameliyat sonrası olumsuzluklar nedeniyle bu parayı ihtirazi kayıt şerhi ile tahsil ettiğini, davalı tarafın hileye dayalı kötü niyetli eylemleri olduğu iddiası ile , öncelikle kooperatif üyeliğinin iadesi, üyeliğin iadesi yasal açıdan mümkün değilse kaaperatife ödediği toplam para ve üstlendiği şantiye şefliği ile ilgili —–bedeli dahil tarafına ödenmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın görevli mahkemede açılmadığını, Asliye Hukuk Mahkemesi veya Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan görev yönünden itiraz ettiklerini, dava şartı arabuluculuk son tutanağı sonrası 10 günlük sürede dava açılmadığı için dava şartı yönünden itiraz ettiklerini, davacının 05.02.2000 tarihinde kooperatif üyeliğinden ihraç edildiği noktasında hak düşümü süreler bakımından zamanaşımına uğramış olduğunu, çelişkili, belirsiz, somut bir belge olmadan tasfiye aşamasındaki kooperatiften maddi çıkar sağlamak için açılan dava dilekçesinin HMK’nın 119/1. maddesinde bulunması gereken zorunlu unsurlarda eksiklik bulunduğu için reddine karar verilmesini talep ettiklerini, ——– çalışmasının gerçeğe aykırı olduğunu, kooperatifin o yıllarındaki belgelerde böyle bir iş sözleşmesi bulunmadığını, böyle bir alacak olsa bile zamanaşımına uğradığı noktasında kabul edilemeyeceğini, davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, davacının kooperatif üyeliğinin tespitini, mümkün olmadığı takdirde ödemiş olduğu bedelin tespiti ile tarafına iadesi ve o da olmadığı takdirde munzam zararının tahsili talebine ilişkindir.7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 29/04/2022 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür.Dava; davacının kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin yönetim kurulu kararının iptali ve alacak talebine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun, “Ortaklıktan Çıkarılma Esasları ve İtiraz” başlıklı 16.maddesinde; “Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.
Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme,çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir. Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği,çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.Üç aylık süre içinde,genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir.Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.” düzenlemesi yer almaktadır.Somut uyuşmazlıkta; Davacı ortağın parasal yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle davalı kooperatif tarafından, davacı aleyhine —– tarihli ihtarnamelerin keşide edildiği, —– yönetim kurulu kararı ile; davacının borçlarını verilen süre içerisinde ödememesi sebebiyle ihraç edilmesine karar verildiği, bahse konu yönetim kurul kararının ——-numaralı ihtarnamesi ile davacı yana — tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmıştır.Yukarıda ayrıntısı verilen 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16. maddesinde çıkarma kararının, ortağa tebliğinden itibaren üç ay içinde iptali için dava açılmaması halinde bu kararın kesinleşeceği hükme bağlanmıştır. Dava açmaya ilişkin bu süre, hak düşürücü niteliktedir. Mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Somut uyuşmazlıkta ise; çıkarma kararının ortağa tebliğ edildiği tarihten itibaren yasal üç aylık süre dolduktan sonra dava açıldığı, çıkarılma kararının tebliğine rağmen üç aylık süre içinde dava açılmadığı ve genel kurula da itiraz edilmediği anlaşıldığından davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.Davacının alacak talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise, davacının iddia ettiği alacaklara ilişkin uygulanacak zamanaşımı süresi, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunması nedeniyle BK. 125. maddesi (6098 sayılı BK.’nun 146. maddesi) gereğince 10 yıldır. Ayrıca zamanaşımı, borcun muaccel olduğu ya da, ifanın imkansız hale geldiği tarihte başlar. Davacının iddia ettiği alacaklarının 2000 yılı ve öncesine dayandığı bu nedenle dava tarihi itibari ile zamanaşımına uğramış olduğu anlaşılmakla davacının alacağa yönelik talebinin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptaline ilişkin davasının hak düşürücü süre yönünden reddine,
2-Davacının alacak davasını zamanaşımı nedeniyle reddine,
3-Karar harcı 269,85 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15‬ TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacının ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2023