Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/312 E. 2023/539 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/312
KARAR NO : 2023/539

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/04/2022
KARAR TARİHİ : 22/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili —-yolcu olarak bulunduğu ve kardeşi —- sürücülüğünü yaptığı —- plakalı araç 23.04.2019 tarihinde —- Bulvarı üzerinde seyir halinde iken —— sürücülüğünü yaptığı ve aracın işleteni olan —- şirketine ait —— plakalı araç müvekkilinin bulunduğu araca çarptığını, yaşanan bu kazadan müvekkilinin burnu kırıldığını, göz altında kızarıklıklar oluştuğunu, hastaneden alınan raporla engellilik durumu ortaya konulduğunu, kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında —- plakalı aracın sürücüsü —– tam kusurlu olduğu tespit edildiğini, kazaya neden olan —– plakalı aracın kaza tarihindeki Zorunlu Trafik Sigortası —–. tarafından yapıldığını, 21.09.1987 tarih doğumlu Sigorta Şirketi — geçirdiği kaza nedeniyle beden gücü kayıp oranı —–Hastanesi Sağlık Kurulunun 02.10.2020 gün —– numaralı raporuyla %10 olarak belirlendiğini, kaza sebebiyle yaralanan müvekkilinin tedavileri —–Hastanesi’nde yapıldığını, söz konusu durumdan dolayı Sigorta Şirketçe müvekkilinin maddi zararı giderilmesini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak başvuru yapıldığını, şimdilik 1.000,00 TL öncelikle çalışma gücünde meydana gelecek kayıptan dolayı ekonomik geleceğinin sarsılmasının, daimi sakatlıktan sonra yapamayacağı ve tam olarak yapamayacağı meslek grupları da dikkate alınarak yapılacak bilirkişi incelemesiyle müvekkilin zararının tam miktarı ortaya çıkacağını, sigorta şirketine başvuruda bulunduklarını, sigorta şirketinin cevap vermediğini, bu nedenle arabuluculuğa başvurduklarını, anlaşma sağlanamadığını, şu aşamada gerçek zararın tespit edilmesi mümkün olmadığını, şimdilik 1.000,00 TL’lik maddi tazminatı, Sigorta Şirketinin temerrüde düştükleri tarihten itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte ödemelerini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususları kabul etmediklerini, davacının kaza neticesinde sürekli sakatlığı bulunmadığını, davanın araç sigorta ettirenine, araç sürücüsüne ve—- ihbarı gerektiğini, davacı taraf herhangi bir ödeme almışsa, aynı ödemeyi mükerrer şekilde tarafımızdan tazmin ettiği takdirde sebepsiz zenginleşmiş olacağını, zorunlu dava şartı olan sigorta şirketine usulüne uygun başvurunun davacı tarafça yerine getirilip getirilmediğinin ispat edilmesi gerektiğini, zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, 23/04/2019 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı dava dışı —- şirketine ait, dava dışı —– sevk ve idaresindeki —– plakalı araç ile dava dışı —-sevk ve idaresindeki —– plakalı aracın çarpışması sonucu —– plakalı aracın içinde yolcu olarak bulunan davacının yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminat talebine ilişkindir.7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 28/04/2022 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davalı vekilinin 30/05/2023 tarihli dilekçesinde; sulh anlaşması nedeniyle davanın karar verilmesine yer olmaması nedeniyle reddini, taraflarca bu hususta anlaşıldığını, vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 01/06/2023 tarihli dilekçesinde; sulh anlaşması uyarınca maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini, tarafların anlaşmış olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davacı vekilinin vekaletnamesinde sulh olma yetkisinin olduğu anlaşılmakla, davayı sona erdiren taraf işlemleri olduğundan davanın tarafların sulh olması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların sulh olması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar harcı 179,90 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraf vekillerinin vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.