Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/309 E. 2023/258 K. 03.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/309 Esas
KARAR NO : 2023/258

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2022
KARAR TARİHİ : 03/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı firmanın bankadaki mevduattı ile işlem yapmaya çalıştığında—– İcra Müdürlüğünün ——- sayılı dosyası ile hesaplarına bloke ve haciz konulduğu bilgisine ulaştığını, ödeme emrinden 27/04/2022 tarihine kadar haberdar olmadığını, mahkemeden teminatsız olarak veya uygun görülecek bir teminat karşılığında tedbir kararı ile icra takibinin durdurulmasını, davalı sözde alacaklı —– borcu olmadığının tespitini, icra takibinin davacı açısından talikini, davalının icra takibini haksız ve kötüniyetli yapmış olması nedeniyle takip çıkış miktarı olan 42.162,94 TL’nin %20’si üzerinden kötü niyet tazminatına ve %10 para cezasına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:
Takibe konu borcun çek keşidecisi ——. Tarafından icra 27/04/2022 tarihinde yatırıldığını, huzurdaki davanın ise aynı gün açıldığını, dava açılmadan önce borç keşidecisi tarafından dava açılmazdan evvel ödendiğini, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, icra takibinin çeke dayalı icra takibi olduğunu, çek taşımasının gerekli zorunlu unsurları taşıdığından dolayı davalının yetkili hamil olduuğnu, buna göre takip açıldığını ve dosya borcu çek keşidecisi tarafından dava açılmazdan evvel ödendiğini, bu nedenle davanın konusuz kalmadığını, dava masraf ve ücretlerinin davacı üzerinde bırakılmasının gerektiğini, beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; Davacının yetkili temsilci sıfatı olmayan çalışanı tarafından davacı adına ciro edilen ve imzalanan çek nedeniyle —–. İcra Müdürlüğü’nün ——İcra dosyasında takip başlatan davalıya karşı borçlu olunmadığının tespiti istemine yöneliktir.Davacı vekili tarafından 17/03/2023 tarihli dilekçe ile ; davalı tarafa ile dava konusu hukuki ihtilaf üzerinden anlaştıklarını, bu nedenle tarafların yargılama gideri ve vekalet ücreti kararına hükmedilmemesini talep ve beyan etmiştir.Davalı vekili tarafından 21/03/2023 tarihli dilekçe ile ; feragat nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti kararına hükmedilmemesini talep ve beyan etmiştir.Davacı vekilinin vekaletname uyarınca, açılan davadan feragat etmeye, sulh olmaya yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. Maddesinde “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” şeklinde belirtilmiştir. Yine aynı kanunun 309. Maddesi feragat iradesinin “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır
Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. ” şeklinde açıklanabileceği ve bunun sonucunda verilen kararın kesin hüküm teşkil edeceğine dair 311. Maddesi de ” Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. ” hükümlerini içermektedir
Ayrıca davadan feragat edilmesi halinde yargılama giderlerine dair 312. maddede şu düzenleme mevcuttur; “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.”.Sonuç olarak, 6100 sayılı HMK 307 ve devamı maddeleri gereğince feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Dilekçe ile veyahut yargılama sırasında sözlü olarak yapılabilir. Feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Hüküm kesinleşinceye kadar her aşamada yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu gibi feragat beyanında bulunan taraf davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir.Somut olayda, davacı vekili tarafından sunulan 17/03/2023 tarihli feragat dilekçesi ile tarafların anlaştığını ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan ettiği ve davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde feragate yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.Davadan feragat HMK’nın 307. ve 311. maddeleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK 307. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
492 sayılı Harçlar Kanununun “Davadan feragat, davayı kabul veya sulh” başlıklı 22. Maddesinde “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.” hükmü gereği eldeki davada ilk celsenin yapıldığı ve daha sonra feragat edildiği anlaşıldığından alınması gerekli harcın 2/3’ünün alınmasına karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Yasası’nın 22. Maddesine göre davada ön inceleme yapıldıktan sonra feragat edilme durumu olması nedeniyle, davanın reddi halinde alınması gerekli maktu harcın (179,90TL) üçte ikisi (2/3) olduğu anlaşılmakla; alınması gereken 119,93 TL harcın peşin alınan 720,04 TL harçtan mahsubu ‭ile bakiye 600,11 TL harcın davacı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin, yargılama gideri talebi olmadığı anlaşıldığından yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların talepleri doğrultusunda vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 345. maddesi uyarınca 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer eş değer Mahkemesine verilecek usulüne uygun istinaf dilekçesi ile —–Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yasa Yoluna başvurabileceği belirtilerek verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.