Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/301 E. 2023/24 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/301 Esas
KARAR NO: 2023/24
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/04/2022
KARAR TARİHİ: 17/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket takip müstenidi cari hesaba ilişkin faturalarını, ticari faaliyeti kapsamında teslim ettiği ürünler ve sunduğu hizmet karşılığında davalı/borçlu adına düzenlediğini, taraflar arasındaki ticari münasebet kapsamında müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri eksiksiz yerine getirdiğini, davalı/borçlunun basiretli bir tacir gibi davranmadığını, müvekkilinin iyiniyetli tüm çağrılarına rağmen fatura bedellerini ödemediğini, davalı/borçlunun kötü niyetli bu tutumu nedeniyle müvekkilinin alacağının temini tahsili amacıyla yasal yollara başvurmaktan başka çaresi kalmadığını, bu uğurda davalı/borçlu aleyhine —— Sayılı dosyası üzerinden müvekkilinin alacağının temini tahsili amacıyla ——– başlattığını icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, kötüniyetinde ısrar eden davalı/borçlu ödeme emrine ve borca itiraz ettiğini, borçlunun haksız ve kötüniyetli itirazı üzerine ticari davalarda zorunlu arabulucuk kapsamında başvuruda bulunulduklarını, davalı/borçlu ile görüşmelerden olumlu netice alınamadığını, son toplantı tutanağı tanzim edilerek hazır olan taraflarca imza altına alındığını, davalı/borçlunun haksız ve kötüniyetli itirazı nedeniyle müvekkili şirketin halen alacağına kavuşamadığını, vaki itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu, iptalinin gerektiğini, takip konusu alacağın müvekkilinin ticari faaliyeti kapsamında davalı borçluya sattığı ve teslim ettiği emtialar iptalinin gerektiğini, Takip konusu alacağın, müvekkilinin ticari faaliyeti kapsamında davalı/borçluya sattığı ve teslim ettiği emtialar ile sunduğu hizmetler karşılığında düzenlendiği faturalardan kaynaklanan alacakları olduğunu, fatura konusu emtialar ve hizmetin davalı/borçluya teslim edildiğini, takip müstenidi faturaların, icra takibinden önce davalı/borçluya gönderildiği gibi ödeme emri ekinde de gönderildiğini, takip konusu borç, ticari defter ve kayıtlar ile sabit olduğunu, alacağın likit ve muaccel olmasına rağmen davalı/borçlu kötü niyetle hareket ettiğini, müvekkilinin alacağını ödemediğini, haksız ve kötüniyetli itiraz nedeniyle davalı/borçlunun asıl alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, dava sonunda davanın kabulüne dair verilecek bir kararın tek başına müvekkilinin mağduriyetini / zararını gidermeye yetmeyeceğini, davanın kabulünü, takip konusu borca haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ederek alacağı sürüncemede bıraktığını, davalının alacaklılardan mal kaçırma kastı ile hareket ettiğini, dava sonunda müvekkilinin zararı/alacağı hüküm altına alındığında, hüküm altına alınan alacaklarının tahsilinin zora gireceğini, davalı / borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslar nezdindeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ettiğini, fazlaya ilişkin alacak haklarımız saklı kalmak kaydıyla davalı borçlunun ——–dosyası nezdindeki haksız ve kötü niyetli vaki itirazının iptali ile takibin devamına itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalının asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı taraf ile yapılan ekte sunulu ———- tarihli sözleşmelerle içeriklerinde belirlenen malların satın alınması konusunda anlaşma yapıldığını, bu sözleşmelere göre teslim edilecek malların teslimi ile birlikte çalışır duruma getirilmesinin satıcı tarafından taahhüt edildiğini, sözleşmede belirlenen tüm şartlar tamamlandığında ödeme yapılacağı kabul edildiğinden davacıya ödemelerinin yapılmadığını, sözleşme şartlarına aykırı olarak kendi edimini yerine getirmeyen davacının, takip başlattığını ve kötü niyetli davrandığını, kur farkı faturası olarak taraflarına gönderilen faturanın kabul edilmeyerek iade edildiğini, yapılan sözleşmelerden —– yalnız birinde her ne kadar euro üzerinden fiyatlandırma yapılsa da gönderilen faturanın ——– üzerinden düzenlendiğini, ayrıca bu sözleşmede kur farkının talep edileceğinin belirtilmediğini, bu nedenlerle taraflarına gönderilen kur farkı faturasının kabul edilmediğini, taraflar arasında bu yüzden hesap mutabakatın da yapılmadığını, kur farkı bedeli istenmesinin sözleşme ve hukuka aykırı olduğunu, tarafların cari hesabında her ne kadar kur farkı hariç diğer faturalar işlenmiş olsa da satıcının sözleşme gereği taahhütlerini tamamlamasının beklendiği için ödeme yapılmadığını, edimlerini yerine getirmeyen kötü niyetli tarafça açılan davanın reddi ile kötü niyetli davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, takibin, yargılama gideri, tazminat ve vekalet ücretlerine hükmedilmemesine karar verilmesini talep ettiklerini, davanın itirazları doğrultusunda reddini, davacı yanın haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeniyle % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, takibin ve davanın açılmasına sebebiyet vermeyen taraf olarak aleyhlerine yargılama gideri, tazminat ve vekalet ücretlerine hükmedilmemesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin karşı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında düzenlenen fatura alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasına ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava ——– tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantıya tarafların katıldığı, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—– sayılı dosyası ——– sisteminden alınmış, yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine cari hesap ve fatura alacağının tahsili amacıyla —– işlemiş faiz olmak üzere toplam —– alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek —- faizi, icra harç giderleri ile avukatlık ücretinin birlikte tahsili için ilamsız takip yoluyla icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin —– tarihinde ödeme emrini tebellüğ ettiği, yasal süresinde olan —– tarihli itiraz dilekçesiyle de takip alacaklısına herhangi bir borcu bulunmadığını beyanla, takibe itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
—— formları celp edilmiş, dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların —— ticari defterleri ile dosya kapsamında inceleme yapılarak; taraflar arasındaki fiyat teklifi ve ———- tarihli fiyat tekliflerinin değerlendirilmesi, satıcın satış faturalarının ve kur farkı faturasının değerlendirilmesi ve taraflar arasında kur farkına yönelik yazılı sözleşme bulunup bulunmadığının tespiti, yazılı sözleşme yoksa davalının bu yöndeki beyanlarının dikkate alınarak taraflar arasındaki bu ilişkiden önce kur farkı faturasına ilişkin herhangi bir teamül olup olmadığı hususlarının defterlerde incelenmesi, davacının takip tarihinde davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarının tespiti amacıyla bilirkişiden rapor alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi —– alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından ibraz edilen—– usule uygun olduğu, davacı şirketin ticari defter ve kayıtları itibarıyla, davacı şirketin davalı şirketten takip/dava tarihinde faturalara dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklanan — asıl alacaklı olduğu, davalı şirketin —– yılı ticari defterlerinin usule uygun olduğu, davalı şirketin defterlerine göre; davalı şirketin davacı şirkete takip/dava tarihinde faturalara dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklanan —- asıl borçlu durumda olduğu, taraflar arasında ——— mutabakatsızlık bulunduğu, bu mutabakatsızlığın davacı şirketçe davalı şirket adına düzenlenmiş ve ticari defterlerde davalı adına borç kaydedilmiş olan, ancak davalı şirket ticari defter kayıtlarında yer almadığı tespit olunan ——- farkı faturasından kaynaklandığı, davacı şirket tarafından davalı şirket adına —— düzenlenmiş tüm satış faturalarının yasal nitelikli bir itiraza konu edilmeksizin ve benimsenerek davalı şirket alacağı olarak kayıt altına alındıkları, keza davalı şirketçe davacı şirkete olan fatura borçlarına istinaden havale ödemelerinin ve iade faturanın davacı şirketçe davalı şirketin fatura borçlarından mahsup edilmek suretiyle ticari defterlerine kaydedilmiş oldukları, taraflar arasında tek mutabakatsızlık nedeni olan, davacı şirketçe davalı şirket adına düzenlenmiş olan, ancak davalı şirket ticari defter kayıtlarında yer almadığı tespit olunan ———–faturasının, takdirin Mahkemeye ait olmak üzere davacı şirketçe ispata muhtaç olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davanın davacı şirketin davalı şirket aleyhine başlatmış olduğu icra takibine yapılan vaki itirazın iptali ve takibin devamı talebine ilişkin olduğu, davaya konu ihtilafın; davacı şirketin davalı şirketten takip konusu yaparak talep ettiği faturalara dayalı alacağının varlığı ve varsa alacağın miktarı hususlarında toplandığı, tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde; —–faturası dışında davacı tarafından düzenlenen tüm faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, dolayısıyla kur farkı faturası dışında diğer faturaların davacı tarafça ispat edilmiş sayıldığı, mahkememizce tarafların mükellefi bulundukları —- celp edilen —– beyanlarının tetkiki sonucunda; davacı şirketçe davalı şirket adına düzenlenmiş ve takip dayanağı yapılmış bulunan ———faturasının davacı ve davalı şirketler tarafın beyan edilmediği, ——mutabık olduğu, davalı firmanın davada konu ettiği kur farkı faturasının iadesinin davacı firma tarafından itiraz edilmeden kabul edildiği, dolayısıyla kur farkı faturasının davacı tarafça ispat edilmesinin gerektiği, davacı ile davalı taraflar arasındaki fiyat teklifi şeklinde yapılan ve imza altına alınan ticari anlaşmaların —– adetten ibaret olup, —- tarihlerinde yapılmış oldukları—- tarihli tekliflerin —- olarak düzenlenmiş olup taraflarca imzalanan —-tarihli teklifin ise —düzenlenmiş olduğu, —- ticari açıklamalar kısmında; ———- ibaresinin bulunduğu, tarafların aralarında yapmış oldukları fiyat teklifi anlaşmalarının ——- kısmında kur farkı uygulaması ile ilgili bir hüküm bulunmadığı, siparişlerin ödeme şeklinin peşin olduğunu, —– üzerinde anlaştıklarının görüldüğü, bu kapsamda kur farkı talep edilmesinin ancak taraflar arasında bu yönde açık bir anlaşma bulunması veya bu yönde bir uygulamanın mevcut olması halinde mümkün olduğu ————- tarihli fiyat teklifi sözleşmelerinde anlaşılan teklif metninin altında davacı ve davalı şirket kaşesi ile imzalandığı, söz konusu metinde kur farkı uygulamasına ilişkin bir ibare olmadığı, dolayısıyla taraflar arasında bu yönde bir sözleşme bulunmadığı, incelenen ticari defterlerden tarafların kur farkı uygulamasına yönelik aralarında bir teamül de bulunmadığı anlaşıldığından davacı tarafından —– ispatlanamadığı, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle—– alacaklı olduğu, davacı şirketin davanın dayandığı takipte, takip öncesine ilişkin olarak —- tarihinden başlamak üzere —– takip tarihine kadar —– faiz oranı tatbik edilmek suretiyle hesaplanmış —– işlemiş faiz talebinde bulunduğu ve işbu talebini harçlandırmak suretiyle davaya konu ettiği görülmüş olup, taraflar arasında temerrüt halini düzenleyen yazılı bir sözleşme ve/veya takip konusu alacağa ilişkin olarak takip öncesinde davalı yana keşide edilmiş hukuki nitelikli yazılı bir ihtara rastlanılmadığı gibi, iddia da edilmediği görülmekle davacının işlemiş faiz talebinin reddi gerektiği, takibe yönelik itirazın—– asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar yönünden devamının gerektiği, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık ——– oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilip, bakiye talebin reddine karar verildiği, alacak fatura alacağı olup likit olduğundan hüküm altına alınan —- takdiren % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı taraf takip başlatmakta haksız ve kötüniyetli olmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının —— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN iptali ile takibin —- asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık—– oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, bakiye talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 278.102,51 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 18.997,18 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 5.848,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 13.149,15 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 80,70 TL başvuruma harcı ve 5.848,03 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 5.928,73 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 328,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.300,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.628,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 935,03 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 41.934,35 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 31.854,77 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek 664,02 TL’sinin davacı taraftan, 895,98 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
11-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/01/2023