Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/275 E. 2023/474 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/275 Esas
KARAR NO: 2023/474
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/04/2022
KARAR TARİHİ: 08/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin, davalı şirket ile uzun zamandır çalışmakta olduğunu, müvekkili şirketin davalıya ürün verip fatura karşılığı teslim ettiğini, davalı şirket ise aldığı ürünler karşılığında müvekkili şirkete ürün bedelini ödemekte olduğunu, davalı şirketin uzun zamandır müvekkiline olan borçlarını ödemediğini, bu cihetle——–dosyasından icra takibine girişildiğini, fakat davalı yan haksız ve kötü niyetli olarak müvekkilinin alacağına kavuşmasını engellemek için takibe itiraz ettiğini ve neticede anılan icra takibinin müdürlükçe durdurulduğunu, arabuluculuk sürecinin anlaşamama ile sonuçlandığını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı şirketin kötü niyetli itirazının iptalini ve takibin devamına karar verilmesini, borçlunun kötü niyeti sabit olup alacak da likit olduğunun %20 ‘den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: huzurdaki dava dosyasına yetkisizlik itirazlarında bulunduklarını, dosyanın yetkili —– Mahkemelerine gönderilmesini, taraflar arasında imza edilmiş bir cari hesap sözleşmesi olmadığını, cari hesap ekstresi sunan davacının salt ticari defterlerine işlemiş olduğu faturaların alacağı ispata yeterli olmadığının tespiti olunduğunu, davacı tarafın, huzurdaki davaya konu icra takibine dayanak olarak, yalnızca tek taraflı olarak düzenlemiş olduğu cari hesap ekstresini göstermiş olduğunu, dosyaya sunduğu fatura suretini davalı hakkında başlatmış olduğu icra takibine dayanak etmediğini, davalı müvekkilinin, davacıya herhangi bir borcu olmadığını, davacının, dosyaya sunmuş olduğu belgelere ilişkin temel borç ilişkisinin mevcudiyetini ve müvekkilinin borcu olduğunu ispata elverişli tek bir delil dahi sunamamış olduğunu, zira davacının faturaya konu ettiği malları teslim ettiğini ve müvekkilini borçlu kıldığını yazılı delillerle ispatlaması zorunlu olup, dosya kapsamında davacının davaya konu icra takibi ile iddia ettiği borcun varlığını hukuken hiçbir surette ispat edemediği hususu izahtan vareste olduğunu, haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddini, davacı aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, tüm yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, cari hesap alacağı nedeniyle fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 15/04/2022 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, 26/01/2022 tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, 21/02/2022 tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
——– sayılı dosyasının incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine 171.589,35 TL asıl alacak, 1.544,30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 173.133,65 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce her iki tarafın dava konusu talebi kapsayacak şekilde ilişkin tüm yasal ticari defterleri ve defterlerin bu uyuşmazlığa ilişkin dayanak kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verildiği, her iki tarafın ticari defterlerinin incelendiği anlaşılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi ———tarihli raporunda özetle; davacı yanın incelenen defter ve kayıtlarından yasal defterlerinin kanunlara uygun şekilde tutulduğu, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olduğu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdıkları belirtilmiştir. Raporda, yapılan incelemeye göre davacının davalıdan 14 adet faturaya dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklanan 171.589,39 TL asıl alacaklı olduğu, her iki tarafın —- beyannamelerinin birbiriyle tam bir mutabakat içinde oldukları, davacı şirketin takip tarihi itibarıyla davalı firmadan talebi gibi asıl alacaklı durumda bulunduğu, işlemiş faiz takdirinin sayın mahkemeye ait olacağı sonuç ve kanaatlerine varıldığı bildirilmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi —- tarihli raporunda özetle; davalı yanın incelenen defter ve kayıtlarından yasal defterlerinin kanunlara uygun şekilde tutulduğu, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olduğu belirtilmiştir. Raporda, yapılan incelemeye göre, davacının 14 adet faturasının davalı defterlerine işlendiği, davacı defterleri ile birlikte tam bir mutabakat içinde oldukları, tarafların —- da birbiriyle uyum içinde oldukları, davalının davacıya cari hesap bakiyesinden ötürü asıl borçlu durumda bulunduğu bildirilmiştir. Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın, davalı borçlu aleyhine ———-alacak için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunmaktadır.
Dosyamızda davacı yanın incelenen defter ve kayıtlarından faturalara dayalı cari hesap bakiyesinden kaynaklı 171.589,35 TL alacağının bulunduğu, davalı yanın incelenen defter ve kayıtlarından ise içeriğinde takip dayanağı faturaların da yer aldığı faturalara dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklanan 171.589,35 TL borcu bulunduğu, tarafların ticari defter ve kayıtlarının tam bir karşılıklılık içinde birbirini teyit eder nitelikte oldukları anlaşılmıştır.
Mal ve hizmete konu faturaların incelemesinde davacı şirket tarafından davalı yan adına e-faturaların düzenlenmiş olduğu, davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen Faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olup, davalı ticari defterlerinde de itiraz etmeksizin kaydedildiği ve davalının —– ile bildirimin yapıldığı, buna göre içeriği kabul edildiği gibi resmi kuruma bildirilen beyannamenin delil niteliğini de haiz olduğu sabittir. —- formları resmi makama bildirilen belge olup delil niteliğini haizdir. Takibe veya davaya konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu—- formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekir. ———–Bu nedenle davacının davalı yandan e-faturaya dayalı cari hesap alacağından dolayı takip tarihi itibariyle 171.589,35 alacaklı olduğu, TTK m.1530 kapsamında mahkememizce yapılan hesaplama sonucu davacının işlemiş faiz talebin yerinde olduğu belirlenmiştir.
Tüm açıklamalardan belirlendiği üzere; davanın kabulü ile davalının—— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 171.589,35 TL asıl alacak, 1.544,30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 173.133,65 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine karar vermek gerekmiştir. Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının—— Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 171.589,35 TL asıl alacak, 1.544,30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 173.133,65 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 171.589,35 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 11.826,75 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.091,02 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.735,74 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ve 2.091,02 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.171,72 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 403,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.100,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 3.503,50 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 26.970,05 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2023