Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/257 E. 2023/409 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/257 Esas
KARAR NO : 2023/409

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 11/04/2022
KARAR TARİHİ : 23/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı şirket ile dava dışı —–unvanlı firmalarla ticari alım – satım ilişkisi içerine girdiğini, satın alınan sayaç bedellerinin ilgililerine ödenmesi sırasında hatalı—— proformaları oluşturulduğunu, işbu proformalarda gösterilen alım ve muhataplar arasında uyuşmazlık meydana geldiğini, ekran görüntüsünde yer alan—— proformalarında işaretlenen muhatap numarası —–ait olmasına rağmen, kırmızı daire içerisindeki hitap kısmında sehven —— unvanı yazılmış, proforma mailleri de (fatura düzenlenmesi için gönderilen mailler) satın alınan sayaçlar ile bu firmanın hiç bir ilgisi bulunmamasına rağmen davalı – borçlu firmaya gönderildiğini davalı şirket proforma faturada belirtilensatışların kendileri tarafından gerçekleştirilmediği halde davacıya davalı şirketçe fatura düzenlemiş ve hatanın tespit edilmesinden önce fatura bedellerini tahsil ettiğini, davacının davalı şirketin gerçekte ödeme yapması gereken asıl alacaklı dava dışı şirketin alım – satım bedelinin ödenmesine dair ödeme talebi üzerine sehven gerçekleştirilen işlem tespit edilmiş ve derhal davalı şirkete durum açıklanarak sehven ödenen bedelin iadesi talep edildiğini, davalı şirket kendisine sehven yapılan ödemeyi iade etmediğini, —– sehven ödenen; 30.04.2019 tarihli 14.818,10TL, 30.04.2019 tarihli 3.401,79 TL’den ibaret toplam 18.219,89 TL tutarındaki fatura bedellerinin iadesi için—–İcra Müdürlüğü ——. sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davacı/borçlu işbu takibe itiraz ettiğinden takibin durduğunu, açıklanan sebepler doğrultusunda davalı/ borçlunun filli neticesinde meydana gelen zararların rücuna yönelik icra takibine itirazın iptaline, karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:
Davalıya dava dilekçesi ve tensip zaptının usulüne göre tebliğine rağmen davalı yasal sürede davaya cevap vermemiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava davacının, davalıya sehven yaptığını iddia ettiği 2 adet fatura bedeli ödemesi sonucunda davalının işbu ödemeyi iade etmemesi sebebiyle —– İcra Müdürlüğünün ——sayılı dosyasında başlatılan takibe karşı davalının yapmış olduğu itirazın iptali istemine ilişkindir.7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 11/04/2022 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür.Mahkememiz dosyası üzerinden yapılan incelemede; Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır. —-. İcra Müdürlüğü —–Esas sayılı dosyanın incelenmesinde: —–vekili tarafından borçlu —— aleyhine 18.219,91 TL tutarında takip talebinde bulunulduğu, takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır.Alınan 27/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda; Davacının iade istemine ilişkin yazılı ve imzalı belge ihtarname vb belge dosyada mevcut değildir. Hizmetin kim tarafından yapıldığına ilişkin davalı ve davacı tam kesin ve kuşkuya yer bırakmayacak delil sunmamışlardır. Faturalar davalı ve davacı ticari defterlerine usulüne uygun olarak işlenmiş daha sonra kurum tarafından söz konusu alınmayan hizmetler için iade fatura düzenlenmemiştir. Davalı tarafından düzenlenen faturalar banka ödemesi şeklinde yapılmış ve tarafların ticari defterlerine usulüne uygun olarak işlenmiştir. Davalı ve davacının ticari defter kayıtlarında alacak/borç kaydı bulunmamakta olduğu, takip talebinde 18.219,91 TL asıl alacak fazla talep edilmiş olduğu rapor edilmiştir.Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu, toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davalı tarafın yasal sürede cevap dilekçesi sunmaması üzerine yalnızca davacının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılabildiği ve yapılan incelemeye göre Hmk m. 222/2’ye göre sahibi lehine delil niteliği taşıdığı ve usulüne uygun tutulduğu , taraflar arasında dava konusu faturalara ilişkin alım-satım ilişkisinin bulunmadığı, davacı şirkete herhangi bir mal tesliminin bulunmadığı dolayısıyla faturaların herhangi bir dayanağının bulunmadığı ve ticari defterlerde alacak-borç kaydının da bulunmadığı dikkate alındığında davacının davasının kabulüne karar verilerek davalı tarafından —-İcra Dairesinin —— Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile alacak faturaya dayalı likit alacak olduğundan davalı aleyhine asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davacıya ödenmesi gerektiğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının —-İcra Dairesinin —— Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile takibin devamına,
2-Asıl alacak likit olduğundan 18.219,91 TL asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.244,60 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 220,06 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.024,54 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ve 220,06 TL peşin harç olmak üzere toplam 300,76 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.141.75 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı şirket yetkilisinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 345. maddesi uyarınca 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer eş değer Mahkemesine verilecek usulüne uygun istinaf dilekçesi ile——Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yasa Yoluna başvurabileceği belirtilerek verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.