Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/226 E. 2022/707 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/226 Esas
KARAR NO: 2022/707
DAVA : Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/07/2019
KARAR TARİHİ: 11/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ——- isimli işyerini —— aldığını, işletmenin bedelini müvekkilinin ödediğini, davalıların—— müvekkiline ——- davalılardan olmak kaydıyla anlaştıklarını, müvekkilinin —- döndüğünü, işletmeyi temsil etmesi için ——- sayılı vekaletname ile yetkili kıldığını, ayrıca —— müvekkili adına hesap açıldığını, davalının işletmenin gider ve harcamaları için para çekmeye yetkili kılındığını, davalıların bu yetkiye dayanarak ilgili—- —– çektiğini, gereksiz ve lüzumsuz harcamalar yaptıklarını, bu harcamalardan müvekkilinin bilgilendirilmediğini ve olurunun alınmadığını, her iki davalının toplamda — aldığını, davalıların ortaklık-işletme adına ne kadar gerekli harcama yaptıklarını bilmedikleri için şimdilik —–belirsiz alacağın dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; —- bir araya gelerek devir şartlarını belirlediklerini, —– devir bedelinde anlaşılarak senetlerini ve —- peşinatın —- verildiğini, sonrasında—– devir bedeli karşılığı—- müvekkili tarafından ödendiğini, toplam ödemenin—olduğunu, kalan—- karşılığında —- düzenlenerek verildiği, —— içerisinde işi devam ettiremeyeceğini ve ayrılmak istediğini söylediğini, taraflardan hiçbirin tacir sıfatını taşımaması, ihtilaf konusu işyerinin —— kayıtlı bir işyeri olmaması ve ayrıca ticaret davası açmadaki uzlaşma işlemine tevessül edilmemesi sebebi ile davanın usul yönünden reddine, yerinde görülmemesi halinde davanın esasına girilerek davanın esas yönü ile reddine ve dava içinde açtıkları mukabil davanın kabulü ile tüm dava masrafları, işyerinin devir tarihi —– tarihinden itibaren yasal faizin tahsili ile davalı yana yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Asıl dava hukuki niteliği itibari ile, alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davası, karşı dava ise haksız fesihten doğan alacak davasıdır.
Mahkememizin—– kararı ile dava açılmadan önce arabulucuya başvuru yapılması gerektiği, bu hususun dava şartı olduğu, davacı ve karşı davacıların huzurdaki dava ve karşı davayı açmadan önce zorunlu arabuluculuk müessesine başvurmaması nedeniyle asıl davanın ve karşı davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verildiği, bu kararın —– kararı ile mahkemece davada görevli olup olmadığının usulünce araştırılması , taraflardan bu yönde bilgi alınması,ilgili — davacının ve davalıların —- olup olmadığı ,beyan ettiği ——-,tuttuğu defterler, ——– göre ——edilen miktarlar itibarıyla tacir niteliğinde olup olmadığı —–tacir kaydı bulunup bulunmadığı,kaydı varsa hangi iş kolu ile ilgili olduğu,buna göre davanın ticari dava niteliğinde olup olmadığı ve davada mahkemenin görevli olup olmadığının tespiti nedeniyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK.’nın 114-(1)-c) maddesi uyarınca; görev mahkemeye ilişkin olumlu dava şartıdır. HMK.’nın 1 maddesi uyarınca; mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.Mahkeme tarafından dava şartlarının bulunup bulunmadığı, davanın her aşamasında re’sen araştırılır. Dava şartının bulunmaması halinde, HMK.’nın 115/2. maddesi uyarınca; davanın usulden reddine, karar verilir.
Ticari davalar TTK. 4. maddesinde; mutlak ve nispi ticari dava olarak düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın —–mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise; nispi ticari dava sözkoınusu olup, ticaret mahkemesi görev alanı içinde kalacaktır. TTK.’nın 5. maddesine göre; Asliye Ticaret Mahkemeleri, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere bakmakla görevlidir.
İstinaf ilamı doğrultusunda tarafların tacir olup olmadığına dair araştırma yapılmış, gelen bilgi ve belgelerden tarafların ticari işletme kaydı bulunmadığı ancak davacı——— kayıtlı olduğu, davalı——- göre defter tuttuğu, mal alış satış toplamının vergi usul kanununun ve ilgili —— kararında belirtilen altında kaldığı, yine davalı ——maddesinde sayılan sözleşmeler arasında düzenlenmemesine göre mutlak ticari dava niteliği bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın mutlak ticari davalar arasında sayılmadığı, tarafların “tacir” niteliği bulunmadığından mahkememizin görevsizliğine görevli mahkemenin —– olduğuna dair aşağıda şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin—– Mahkemeleri olduğuna,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın —– gönderilmesine, belirtilen süre içerisinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/10/2022