Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/195 E. 2023/708 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/195 Esas
KARAR NO: 2023/708 Karar
DAVA: Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ: 22/03/2022
KARAR TARİHİ: 04/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı——— ortaklığında kurulduğunu, Şirket ana sözleşmesinin ——–sayfasında ilanen yayınlandığını, müvekkili şirketin davalı şirketin %50 oranında pay sahibi olduğunu, ——–sözleşmesinde yer aldığı üzere şirket sermayesinin 16 paya ayrılmış ve 40.000,00-TL olarak belirlendiğini, Limited şirket esas sermayesinin; 8 paya karşılık olan 20.000 TL ——paya karşılık olan 5.000 TL —-, 2 paya karşılık olan 5.000 TL —- 2 paya karşılık olan 5.000 TL —- 2 paya karşılık olan 5.000 TL —- olarak belirlendiğini, şirket ana sözleşmesinde şirketin işleri ve muamelelerini yapmak adına ilk 3 yıl için şirket ortağı olan —- şirket müdürü seçildiğini, ancak şirket müdürünün davalı şirketin kuruluşundan itibaren şirketin olağan işleri dahil görevlerini yerine getirmediğini, davalı şirketin olağan genel kurulunu toplamak konusunda girişimde bulunmadığını, davalı şirket genel kurulu davalı şirketin kuruluşundan itibaren toplanamadığından, 21.05.2010 tarihinde görev süresi dolan—— yerine görev yapacak yeni müdürün de seçilemediğini, —- uyarınca yeni müdür seçilinceye kadar mevcut işler açısından görevini ifa etmesi mümkün olan müdür —– davalı Şirket’teki görevini ifa etmediğini, genel kurulu toplanamayan şirketin olağan işlerini yürütecek bir yönetim organının da bulunmadığını, davalı şirketin uzun süreden beridir bir yönetim organının bulunmadığını, genel kurulunu da toplayamadığını, davalı şirket müdürü —- ulaşılamadığını, müvekkili şirket tarafından davalı şirketin genel kurul toplantısını yapması adına ——- yevmiye nolu ihtarnamesi ile şirket müdürü —– toplantıya çağırması hususunda ihtarname gönderildiğini, ——-ilgili ihtarnamenin tebliğ edilemediğini, sermayesinin tamamını kaybetmiş olan davalı şirketin yaklaşık 13 seneden beri gayri faal durumda olduğunu, müvekkilinin davalı şirkette sahip olduğu %50’lik payına karşılık gelen 20.000,00 TL sermaye taahhüdünü yerine getirdiğini, müvekkilinin kuruluştan doğan başka bir borcunun bulunmadığını, davalı şirketin uzun senelerdir mevcut bir yönetim organının bulunmaması ve genel kurulun ise kurulduğundan bu yana toplanamamasından dolayı —– feshine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı tarafa usulüne uygun yapılan tebligatlara rağmen davaya cevap verilmemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Türk Ticaret Kanunu 636.maddesinde limited şirketlerin Sona erme sebepleri ve sona ermenin sonuçları düzenlenmiş olup TTK.m.636/3 de “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir” hükmü getirilmiştir. Davacı davalı şirketin ortağı sıfatı ile bu davayı açmış, davalı şirketin %50 oranında pay sahibi ortağı olduğunu, şirket ana sözleşmesiyle ilk 3 yıl için şirket ortağı —— şirket müdürü olarak seçildiğini, ancak şirketin kuruluşundan itibaren olağan işler dahil hiçbir görevini yerine getirmediğini, şirketin olağan genel kurulunu toplamak için girişimde bulunmadığını, davalı şirketin kuruluşundan itibaren genel kurulunun yapılmadığını, ——– tarihinde görev süresinin dolduğunu, yerine yenisinin seçilmediğini, hali hazırda genel kurulu toplanamayan şirketin olağan işlerini yönetecek bir yönetim organı da olmadığını, şirketin hiçbir faaliyetinin bulunmadığını, şirketin genel kurulunu toplamaya çalıştıklarını ancak başarılı olunamadığını, şirket müdürüne ulaşılamadığını, şirket sermayesinin tamamının kaybedildiğini, şirketin 13 yıldır gayrıfaal durumda olduğunu ileri sürmüştür.Mahkememizin 15/06/2022 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktalarının tespiti ile tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak bilirkişiden rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.Davalı şirketin ——– nezdinde tutulan sicil kayıtları getirtilmiş davalı şirket merkezinin mahkememiz yetki sınırları içinde olduğu, mahkememizin davaya bakmaya yetkili olduğu anlaşılmıştır. Yine sicil kayıtlarından şirketin 21/05/2007 yılında ana sözleşmesi tescil edilmek suretiyle kurulduğu, şirket ortaklarından——– aynı tarihte münferit imza yetkilisi olarak atandığı görev süresinin 3 yıl olup 21/05/2010 tarihi itibariyle bu sürenin dolduğu, şirketin tescil edilmiş genel kurul kararının bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı şirketin —– kayıtları getirtilmiş 2011 yılında gayri faal kaydına alındığı görülmüştür.Davalı şirket yetkilisinin —- yaşadığı tespit edilmiş TTK 636/2 maddesi uyarınca dinlenmesi için Tebligat Kanunu 25/a maddesi uyarınca tebligat yapılmış duruşmaya katılan vekili tarafından müvekkilinin uzun yıllardır yurt dışında yaşadığı, 2010 yılından beri yurt dışında olduğu ve ayrılmadan önce şirket muhasebesine istifasını verdiği, bu noktadan sonra şirketle bir ilişkisinin kalmadığı beyan edilmiştir.Davacı tanığı duruşmada davalı şirketin 2020 yılı 10.ayından itibaren beyannamelerini düzenleyip ilgili kurumlara verdiğini, şirketin faal olmayan bir firma olup sadece kayıt üzerinde mevcut olduğunu, beyanname verilmesi zorunlu olduğu için kendisi tarafından beyannamelerin düzenlendiğini, fiiliyatta herhangi bir gayrimenkulu, menkulu, stok yada demirbaşı bulunmadığını, şirketin devamına karar verilmesi halinde ortakların şirketi devam ettirmelerinin mümkün olmadığını, ortakların bir kısmı yurt dışında olduğundan bir türlü karar alınıp şirketin kapatılamadığını beyan etmiştir. Davalı şirketin genel kurul toplantısını yapıp şirket yönetim kurulunu oluşturması, şirketteki organ eksikliğini gidermesi için mahkememizce resen ——–atanmasına, aynı zamanda şirket ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde inceleme yaparak şirketin haklı sebeple feshi koşullarının oluşup oluşmadığı yönünde rapor düzenlemesine karar verilmiş , sunulan 03/07/2023 tarihli raporda ——-iadeli taahhütlü tercüme edilmiş noter onaylı davetlerle şirket ortaklarının 10.05.2023 tarih Saat 11:00 de ——–adresinde toplantıya davet edildiği,yapılan toplantıda yeterli nisabın sağlanamaması nedeniyle 2. Toplantı tarihinin 02.06.2023 tarihi saat 11:00 olarak planlandığı, şirket ortaklarına bu yeni toplantı tarih ve yerini bildirir davetin —— sayısında ilan edilip ortaklara tercüme edilmiş noter onaylı —- iadeli taahhütlü mektupla gönderildiği, 02.06.2023 tarih saat 11:00 de ———– adresimde 2. toplantının yapıldığı , bu toplantının TTK’nın maddeleri gereği nisap yeter sayısı aranmaksızın gerçekleştirildiği, yapılan toplantıya şirketin %50 hissedarı olan 8 adet hisse, 20.000,00 TL sermaye sahibi olan —— katıldığı “Şirket müdürlüğüne 5 (Beş) seneliğine——- atanıp şirketi her hususta münferiden / atacakları imzaları ile temsil etmelerine oy birliği ile karar verildiği, şirket müdürlüğüne atanan —–adına hareket etmek üzere —- belirlendiği, müdürler kurulu başkanlığına —— seçilmesine karar verildiği, yapılan bu toplantıda alınan kararların—— sayısında tescil edilerek mersis işlemlerinin yapıldığının bildirildiği, ayrıca davalı şirketin —– yılları gelir tablolarında şirketin faaliyetinin bulunmadığı, ilgili yılları zararla kapattığı, şirketin bildirilen son —– beyanında da faaliyetinin olmadığı,——– bildiriminin olmadığının görüldüğü, davalı şirketin kaydi değer bilançosundan da kaydi öz varlık tutarının (-) 599.213,61 TL olduğu, davalı şirketin iştigal konusu açısından bakıldığında şirketin senelerdir iştigal konusu ile ilgili aktif olarak faaliyet yürütmediği, davalı şirkette ilgili genel kurullar yapılmadığından müdürün görev süresinin sona ermesi üzerine yeni müdür seçilememiş olduğu, haklı sebeple fesih davasında haklı sebeplerin mevcut olduğunun tespit edilmesi halinde, mahkemece feshe veya kanunda belirtilen diğer bir çözüme karar verilebileceği, feshin son çare olup feshe ancak fesihten başka bir çözümün söz konusu olamayacağı durumlarda hükmedilebileceği, bununla birlikte somut olayın taşıdığı özelliklerin, feshe karar verilmesinin en uygun çözüm olduğu durumlara örnek teşkil ettiği , fesih karar verilmesinin şartlarının oluştuğu ifade edilmiştir.Mahkememizde açılan dava, davalı şirketin haklı nedenlerle fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. TTK 636/3 maddesinde haklı sebeplerin varlığında her ortağın mahkemeden şirketin feshini talep edebileceği düzenlenmiştir, aynı maddesini 2. cümlesinde mahkemenin fesih yerine davacı ortağa payının gerçek değerinin verilmesi ve davacının ortaklıktan çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir bir başka çözüme de karar verebileceği de kabul edilmiştir. Ancak TTK.m.636 da nelerin haklı sebep sayılacağı gösterilmemiştir. Şahıs şirketlerinde olduğu gibi Limited Şirketlerde de ortakların aynı amacı gerçekleştirmek üzere müşterek gayret ve birbirlerine karşı güven ilişkisi içerisinde bulunmaları şirketin devamı için zorunludur. Şirketlerde olmazsa olmaz bu unsurların zedelenmesi, şirketin devamını ve kuruluş amacının gerçekleşmesini imkânsız hale getirebilir. Ortaklar arasında özünde, aynı amaç için çalışma azminin olmaması şirketlerde güvensizliğe neden olacaktır. Böyle bir durumun varlığına rağmen, ortakları şirket sözleşmesi ile bağlı tutmak doğru değildir. Bu durumda ortağın şirketteki payını başkasına devrederek ayrılması düşünülebilirse de ortağın payını devrederek şirketten ayrılmasının zor veya imkânsız olduğu hallerde, ortağın kendisini, çekilmez bir hal alan ortaklık ilişkisinden, kurtarabilmesi amacıyla, haklı sebeple fesih hükümlerine yer verilmiştir. Haklı nedenin tanımı yasada yapılmamış ancak bazı hükümlerde örnek olarak haklı nedenlere değinilmiştir (TTK md. 245 a-d ). Bu nedenle haklı sebep her olayın özelliğine göre saptanır.Haklı sebeple şirketin feshinin temelinde, dürüstlük kuralı ve kişilik haklarının korunması ilkeleri bulunduğundan, haklı sebebin mevcut olup olmadığı tespit edilirken dürüstlük kuralına ve kişilik haklarına aykırı bulunup bulunmadığının incelenmesi gerekmektedir ————- Haklı sebeplerin şirketin feshini gerektirebilmesi için, artık bu sebeplere dayanılmasının davacı ortak veya ortaklar açısından açık bir şekilde imkânsız hale gelmesi ve şirketin devamını sağlayan unsurların ortadan kalkmış olması gerekmektedir.———Bunun yanı sıra talep edilen sonucun kabulünün menfaatler dengesine uygun olup olmadığı da değerlendirilmelidir. Feshi talep eden ortağın çıkması veya çıkarılması taraf menfaatlerine daha uygun ise feshe karar verilmemelidir. Taraf menfaatlerinin dışında fesih talebinin son çare olup olmadığı hususu da değerlendirilmelidir. Bu açıklamalar doğrultusunda somut olaya bakıldığında davalı şirket ortaklarının şirketin faaliyetlerine devam etmesi ve ortaklığın sürdürülmesi yönünde bir iradelerinin olmadığı, şirket ortakları arasında “ortak amacı gerçekleştirmek için birlikte çaba gösterme” ——- unsurunun ortadan kalmış olduğu, dosyaya getirtilen———– cevabi yazılarından davalı şirketin gayri faal olarak tespit edildiği, şirket defter kayıtlarının da bu durumu yansıttığı, şirketin kuruluş ve gayesini gerçekleştirmesine imkan kalmadığı, şirketin 2007 yılında kurulmuş olup kuruluşundan itibaren hiçbir genel kurulunun yapılmadığı , Ana sözleşme ile 3 yıllığına atanan şirket yetkilisinin görev süresi 2010 yılında dolmuş olmasına rağmen ortakların bir araya gelip yeniden müdür tayin etmedikleri bu hali ile şirketi başarıya ulaştırabilecek başka bir alternatif çözüm yolu da bulunmadığı anlaşılmakla şirketin haklı nedenlerle feshi koşullarının oluştuğu kanaatine varılmış ve davalı şirketin TTK. 636/3 maddesi kapsamında haklı sebeple fesih ve tasfiyesine, tasfiye işlemlerini başlatıp sonuçlandırmak üzere TTK 643. Maddesi atfı ile TTK 536/3 maddesi uyarınca—–tasfiye memuru olarak atanmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE,
Davalı şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesine, tasfiye işlemlerini başlatıp sonlandırmak üzere tasfiye memuru olarak re’sen———– atanmasına, tasfiye memuruna aylık 2.000,00 TL ücret takdirine, tasfiye memuru ücreti ve tasfiye masraflarının ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına,
Karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına,
Tescil ve ilan masraflarının ileride şirketten tahsil edilmek üzere davacı tarafça karşılanmasına,
2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 92,20TL ilk masraf, 469,15 TL tebligat ve müzekkere gideri, 5.000,00 TL bilirkişi ücreti, 15.078,85 TL genel kurul masrafları olmak üzere toplam 20.640,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli AAÜT uyarınca 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6- Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne, davalı tarafın yokluğunda, oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/10/2023