Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/189 E. 2023/526 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/189 Esas
KARAR NO:2023/526
DAVA:İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:18/03/2022
KARAR TARİHİ:20/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı şirket arasında ticari bir ilişki bulunduğunu, bu kapsamda davalıya tanzim edilen iki adet faturanın ödenmediğini, davalının faturalardan kaynaklanan borcunu ödememesi üzerine—— sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının takibe haksız bir şekilde itiraz ettiğini beyan ederek, davalı itirazının iptaline ve takibin devamına, yargılama giderlerinin de karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu faturaların alacağın varlığını ispat yönünden bir değer taşıyamayacağı hususunun —– kararlarında açıkça ifade edil. — sadece fatura düzenlenmesinin müvekkili şirketin borçlu olduğu anlamına gelmeyeceğini, faturada belirtilen malın teslim edilmesi veya hizmetin görülmesi ile ancak hak ve alacak iddiasında bulunulabileceğini, davacının faturada belirtilen hizmetleri verdiğini ispat etmesi gerektiğini, zira faturaların tek başına alacağın varlığını ispat etmeye yetmeyeceğini beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, davacı ve davalı arasındaki personel taşınmasına yönelik düzenlenen iki adet faturanın ödenemmesi nedeniyle———- icra dosyasında başlatılan takibe yönelik yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 18/03/2022 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür.Mahkememiz dosyası üzerinden yapılan incelemede; Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.——- dosya incelendiğinde; Davacı, davalı aleyhine 30/11/2021 tarihli personel taşıma bedeline ilişkin fatura alacağına ilişkin toplam 45.012.64 TL takip talebinde bulunduğu, takibe itiraz edildiği takibin durmuş olduğu anlaşılmıştır.
Alınan 10/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı yanın sunduğu işletme defterinin TTK hükümlerine göre gerekli açılış onayına sahip olduğu, TTK hükümleri içerisinde İşletme Defterlerinin kapanış onayı zorunluluğu açısından herhangi bir hüküm olmadığı, başka bir ifade ile işletme defterlerinin noterden kapanış onayı alma zorunluluğunun olmadığı, Davalı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, davalı defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenizin takdirinde bulunduğu, Davacının ikinci sınıf tacir olması nedeniyle sadece alacağına dayanak olan faturaların kendi ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmekle; defterlerin teknik özelliğinden dolayı yapılan ödemelerin işlenmedi dolayısı ile davacı imesinin teknik olarak defterlerinden davacı cari hesap alacağının tespit mümkün olmadığı, Davalı yanın ticari defterlerinde yapılan incelemede ise; davacı yana kendi ticari defterlerinde 20.12.2021 tarihi itibarı ile kaydi olarak 44.372,84 tl borçlu göründüğü, Davalının kendisine keşide edilen – faturaların tebellüğüne itirazının olmadığı görülmekle; salt hizmetin teslimine itirazının bulunduğu, ancak davalının, davacıya hizmetin teslim edilmesine ilişkin olarak herhangi bir iade faturası sunmadığı, kendisine keşide edilen faturaları kabul ederek defterlerine işlediği anlaşılarak bu hususun hukuki yorum ve takdirinin Sayın Mahkemenize ait olduğu, Davanın itirazın iptali davacı olması, takip tarihi itibarı ile borcu olmadığını iddia eden davacı ve davalının takip tarihine ait yılların ticari defterlerini ibraz etmemesi hususunda takdir Sayın Mahkemenize aittir. Davacının davalıyı takiple temerrüde düşürdüğü görülmekle; faizin infaz anında icra müdürlüğü tarafından hesaplanacağı, rapor edilmiştir.Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu, icra dosyası, toplanan deliller bir bütün halinde incelendiğinde; dava, davacı ve davalı arasındaki personel taşınmasına yönelik düzenlenen iki adet faturanın ödenemmesi nedeniyle ——– sayılı icra dosyasında başlatılan takibe yönelik yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, yapılan defter incelemesinde davalı tarafın ticari defterlerinde yapılan incelemede davacı tarafa kendi ticari defterlerinde 20.12.2021 tarihi itibariyle kaydi olarak 44.372,84 TL borçlu göründüğü, davalının kendisine tebellüğ edilen faturalara itirazının olmadığı ve hizmetin teslim edilmesine rağmen herhangibir iade faturası sunmadığı ve kendisine keşide edilen faturaları kabul ederek defterlerine işlediği, alacağın fatura alacağından kaynaklı belirli ve likit olduğu da dikkate alındığında asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi gerektiği anlaşılmış ve davalının ———– dosyasındaki takibin kısmen iptaline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının ——- takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 44.372,84 TL asıl alacak üzerinden devamına, 44.372,84 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Asıl alacağın ( 44.372,84 TL ) %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 3.031,10 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 543,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.487,45 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 80,70 TL başvuru, harcı 543,65 TL peşin harç olmak üzere toplam 624,35 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat müzekkere gideri, bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.259,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.241,10 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.580,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.557,54 TL’sinin davalı taraftan, tahsili ile hazine adına irad kaydına, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 345. maddesi uyarınca 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer eş değer Mahkemesine verilecek usulüne uygun istinaf dilekçesi ile ———Adliye Mahkemesi İstinaf Yasa Yoluna başvurabileceği belirtilerek verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/06/2023