Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/187 E. 2023/374 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/187 Esas
KARAR NO:2023/374
DAVA:Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ:18/03/2022
KARAR TARİHİ:16/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: —- araç arasında trafik kazası gerçekleşmiş olduğunu, Davalı —- işbu trafik kazası neticesinde uğramış olduğu cismani zararların karşılanması amacıyla —-başvurmuş ve ihtiyari arabuluculuk süreci yürütülmüş olduğunu, Davacı şirkete kasten eksik olarak iletilen birtakım tedavi evrakları uyarınca davacı Şirket tarafından inceleme ve değerlendirme yapılmış olmakla birlikte kamu yararı ve iyi niyet ile birlikte tamamen karşı tarafın hiçbir şekilde zarara uğratılmaması adına tespitler yapıldığını,Davacı Şirket tarafından kamu yararı ve iyi niyet ile birlikte karşı tarafın zararın karşılanması amacıyla hareket edilmiş, karşı taraf ile 130.000,00-TL maddi tazminat ödemesi anlaşması yapıldığı Söz konusu anlaşma, ——- kapsamında ——gözetiminde düzenlenen ———- imza altına alınmış olduğu, davacı Şirket yanıltılmak ve aldatılmak suretiyle düzenlenen Arabuluculuk Anlaşma Tutanağı’nın iptaline ve işbu yargılama sonuçlanıncaya dek iptal konusu tutanağın icra takibine dayanak teşkil etmemesi açısından tedbir kararı verilmesinini talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalı —- plakalı araçta yolcu konumunda iken—–plakalı araç ile yolcu olarak bulunduğu aracın çarpışması sonucu yaralanmış ve sonrasında davacı sigorta şirketine aleyhine yaptığı tazminat başvurusu sonucunda arabuluculuk yoluyla dosya sonuçlandırıldığı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava ; taraflar arasında 06/05/2021 tarihinde gerçekleşen trafik kazası sonrası davalıda oluşan bedensel zararın tazminine yönelik imzalanan 11/03/2022 tarihli arabuluculuk sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 18/03/2022 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyası üzerinden yapılan incelemede; Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davalı vekili 10/01/2023 tarihli celsede davacı tarafın sunmuş olduğu hasar dosyasındaki raporlarda maluliyet oranları belirtilmiş olduğu, ——-alınmış olan raporun son kısmında söz konusu tespitin bir yıl sonra tekrar edilmesi belirtilmiş olduğu, bir yıl sonra ——-alınmış olan raporda müvekkilimin sürekli maluliyetinin söz konusu olduğu belirtilmiştir, bu nedenle ara buluculuk tutanağının iptalini gerektirir bir husus bulunmadığını beyan etmiştir.
Alınan 02/04/2023 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle—- — sürücüsü—- dava konusu trafik kazasında kusursuz olduğu,—- sürücüsü ve aynı zamanda davacı sigorta şirketinin sigortalısı konumunda olan; —- yaralanma ile neticelenen dava konusu trafik kazasında %100 oranında kusurlu olduğu —- Sürekli bakıcı desteğine ihtiyacı olmadığı, 51 günlük bakıcı gideri hesaplandığı, Dönemsel rayiç bedellerle, 6.081,75 TL bakıcı,1.500,00 TL pansuman, ilaç, bakım için tıbbi malzeme ve yardımcı ortopedik malzemeler için 500,00 TL sağlık kurumuna ulaşım için ve bu süreçte beslenme gibi temel sosyal ihtiyaçları için olmak üzere toplam 8.081,75 TL belgesiz tedavi gideri olacağının öngörüldüğü, davacı sigorta şirketinin bu rapora—– dayanarak davalıya ödenen Malulluk ödemesini geri almak için işbu davayı açtığı,——- raporunun 1 yıllık iş göremezlik(istirahat) raporu niteliğinde olduğu, Davacı sigorta şirketinin davalıdan geri ödeme talebinin, söz konusu veriler ışığında uygun olmadığı, rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller bilirkişi raporu bir bütün halinde değerlendirildiğinde; ———alınan raporda kazalının maluliyetinin % 0 (sıfır) olduğu ve raporun 1 yıllık verildiği , ilgili raporda aylık olarak nörolojik ve psikiyatri takipleri ile 1 yıl sonra karar verilmesinin uygun olduğu şeklinde görüş bildirildiği bu raporun 1 yıllık istirahat raporu-iş göremezlik- niteliğinde olduğu, akabinde alınan ——– tarihli raporunda ise kazalının maluliyetinin %21 olduğu ve bunun sürekli olduğu, kişinin iyileşme sürecinin altı ayı bulabileceği ve bu sürede %100 özürlü kabul edilmesi gerektiği şeklinde rapor düzenlendiği, arabuluculuk tutanağının iptaline ilişkin açılan eldeki davada dava dilekçesinin ikinci sayfasında 6092 sayılı Türk Borçlar Kanununun “irade bozuklukları”nı düzenleyen haller başlıklı ilgili hükümlerinden yanılma ve aldatmaya dayanıldığı, anılan ve iddia olunan kanun maddeleri dikkate alındığında yukarıda yer verilen ve sunulmadığı iddia olunan ——raporunun 1 yıllık istirahat-iş göremezlik- raporu mahiyetinde bulunduğu ve kontrol gerektir görüşünü de içerdiği ve daha sonra ——rapor alınması gerektiği dikkate alındığında davalının davacıyı aldattığı yahut yanılttığı iddiasının Türk Borçlar Kanunu’nun “İrade Bozuklukları” başlıklı 30-36. Maddelerindeki yasal şartların oluşmadığı ve yukarıda yer verilen hastane raporları da dikkate alındığında ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 179,90 TL ‘den davacı taraftan peşin olarak alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭99,2‬ TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına ,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacının yüzüne davalı tarafın yokluğunda verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 345. maddesi uyarınca 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer eş değer Mahkemesine verilecek usulüne uygun istinaf dilekçesi ile———— Adliye Mahkemesi İstinaf Yasa Yoluna başvurabileceği belirtilerek verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/05/2023