Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/179 E. 2023/404 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/179 Esas
KARAR NO : 2023/404

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2022
KARAR TARİHİ : 23/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı ile davalı arasında 08.04.2019 tarihli ticari satış sözleşmesi bulunduğu, davacı tarafından ticari satıma ilişkin davalı adına üç adet fatura düzenler ve fatura toplamının18.915,90 TL olduğu, fatura içeri; malların davalı tarafa eksiksiz bir şekilde teslim edildiği ve davalı tarafından faturaların içeriklerine herhangi bir itirazında bulunmadığı, tüm ihtarlarına rağmen davalının borcunu ödememesi üzerine —- İcra Müdürlüğü ——Sayılı dosya kapsamında icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilmesi takibin durduğu ve huzurdaki davanın açıldığı, Davalı tarafından ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilmiş olup söz konusu itirazda davacı ile aralarında sözleşmesi gerçekleştiğinin davalı tarafından ikrar edildiği, takibe konu 2 TL’nin 11.750-TL’sinin elder 5.000-TL’sinin ise banka aracılığı ile davacıya ödendiği, ve yetkili olduğunu iddia edildiği, Davacının yerleşim yeri adresi ——olup davalının ileri sürmüş olduğu şekilde —– İcra Müdürlüğü yetkili olmayıp—— İcra Müdürlüğü yetkili icra dairesi olduğu, davalının davacı ile aralarında satış sözleşmesi gerçekleştiğini ikrar ederek söz konusu sözleşmeden kaynaklı borcu ödediğini iddia ettiği, borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle sona erdiğini ileri sürmesi halinde ispat yükü borçluda (davalı) olup bunu ispat etmesi gerektiği, tüm faturalar incelendiğinde faturaların üst kısımlarında imza bulunmakta olup faturanın “açık fatura” niteliğinde olduğu ve hiçbir ödeme gerçekleştirilmemiş olduğu açık bir şekilde görüldüğü beyan edilerek, Yukarıda açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının iddialarının soyut olduğu, borca itiraz dilekçesindeki beyanlarını tekrar ettikleri davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 16/03/2022 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyası üzerinden yapılan incelemede; Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.—–. İcra Müdürlüğünün——sayılı dosyanın incelenmesinde; davacı 28.07.2021 tarihinde 18.915,90 TL asıl alacak (faturaya dayalı) ve 7.104,61 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.020,51TL üzerinden takip yapılmış olduğu anlaşılmıştır.
Alınan 03/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı ve davalı şirketin tacir oldukları, Davacı ile davalı şirket arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, davacı tarafından davalı adına düzenlenen yukarıdaki faturalar muhteviyatı mal ve hizmetin davalıya teslim edilip edilmediğine dair herhangi bir belgenin ve/veya sevk irsaliyesinin bulunmadığı, Davalı fatura bedelli veya fatura muhteviyatı malları almadığına dair itirazının bulunmadığı, Davacı ve davalı tarafın işletme hesabına göre (ikinci sınıf tüccar) defter tutmaları nedeniyle BA/BS formu verme zorunluluğu bulunmadığından BA/BS formu mükellefler tarafından verilmediği rapor edilmiştir.İtiraz üzerine alınan alınan 17/03/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle 1. Alternatif hesaplama sonucunda,18.915,90 TL asıl alacak ve 08.04.2019 fatura tarihinden TTK 1530 md. Göre 30 günlük süreden sonra 28.07.2021 icra takip tarihine kadar işlemiş faiz 7.422,42 TL olmak üzere 26.338,32 TL alacağı bulunacağı, ancak davacı icra dosyasında 18.915,90 TL. asıl alacak ve 7.104,61 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.020,51 TL talepte bulunduğu, taleple bağlılık ilkesi gereğince 26.020,51 TL talep edebileceği 2. Alternatif hesaplama sonucunda:18.191,20 TL asıl alacak ve 08.04.2019 fatura tarihinden TTK 1530 md. Göre 30 günlük süreden sonra 28.07.2021 icra takip tarihine kadar işlemiş faiz 7.138,05 TL olmak üzere 25.329,25 TL alacağı bulunacağı, rapor edilmiştir.

Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; dava; faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, yapılan defter incelemesinde davacının işletme defterinde takip konusu yapılan 18.915,90 TL’nin gelir olarak kayıtlı olduğu, davalı her ne kadar fatura bedellerini ödediğini iddia etmekte ise de davacı tarafından adına düzenlenen faturalara yahut fatura içeriğindeki malları almadığına yönelik bir itirazının bulunmadığı, taleple bağlı kalınarak —–. İcra Müdürlüğünün ——Esas sayılı dosyasında davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile alacak likit olduğundan asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının da davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının —- İcra Müdürlüğünün—— Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Alacak likit olduğundan asıl alacağın ( 18.915,90 TL ) %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.777,46 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 314,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.463,19 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ve 314,27 TL peşin harç olmak üzere toplam 394,97 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 947,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasa,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 345. maddesi uyarınca 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkemeize gönderilmek üzere bulunulan yer eş değer Mahkemesine verilecek usulüne uygun istinaf dilekçesi ile —- Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yasa Yoluna başvurabileceği belirtilerek verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.