Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/176 E. 2023/371 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/176 Esas
KARAR NO: 2023/371
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2021
KARAR TARİHİ: 16/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı-borçlu şirket aleyhine —- hizmet numaralı abonelikten kaynaklanan —– dönemi faturasının ödenmediğini ve 1.414,38-TL takip çıkış üzerinden takip başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin vekili aracılığıyla borca ve ferilerine itiraz ettiğini, müvekkil şirket tarafından yapılan incelemede——- dosyaya ilişkin yapılan incelemede 02/07/2019 tarihinde abonelğin iptal edildiği, ödenmeyen tutarlardan dolayı icra takibi başlatıldığının belirtildiği, abonelik sözleşmesinde de belirtildiği üzere işbu sözleşmeyi taraflardan herhangi birinin herhangi bire sebeple de feshetmesi durumunda taraflar ttnet kayıtların göre doğduğunu ve tüm borçları ödemekle yükümlü olduğunu, dava tarihi itibariyle müvekkil şirketin alacağının 2.489,71-TL olduğunu, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline,, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Dava dilekçesinin davalı tarafa tebliğ olduğu, davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davalının abonelik sözleşmesinden kaynaklanan fatura borcunun tahsiline ilişkin merkezi takip dosyasına yaptığı itirazın iptali istemine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 10/02/2021 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür.
İtirazın iptali davasının dayanağı olan, ——— sayılı merkezi takip sistemi dosyasında; davacı tarafından, davalı-borçlu aleyhine, hizmet aboneliği nedeniyle 1.414,38 TL alacağın tahsili talebiyle ilamsız takibe geçildiği, borçlunun süresi içerisinde borca ve tüm ferilerine itirazda bulunduğu, ilamsız takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce dava konusu alacağın varlığı ve miktarının tespiti hususunda telekominikasyon uzmanı/bilgisayar mühendisi ve mali müşavir bilirkişi görevlendirildiği, bilirkişilerce düzenlenen 28/11/2022 tarihli raporun hükme elverişli olmadığı görülmekle davaya konu alacağın varlığı ve miktarının tespiti için dosyanın yeni bir telekominikasyon bilirkişiye gönderilmesine karar verildiği, alınan bilirkişi raporunda, davalı ile davacı —– tarihinde——–Sözleşmesi imzalandığı, davalı şirketin taahhüt süresinin 08.01.2017‘de sona erdiği, davacı tarafından düzenlenen ve davaya konu edilen 1.346,75 TL tutarında cayma faturasının ise 06/2019 dönemine ait
olduğundan ve davalının taahhüt süresi 08.01.2017‘de sona erdiğinden, bu cayma faturasının 08.01.2015 tarihinde imzalanan sözleşme ve 24 aylık taahhütname ile ilgisinin bulunmasının mümkün olmadığı, davalı tarafından, — düzenlenerek aboneliğinin iptali için 25.06.2019 tarihinde davacı şirkete başvuruda bulunulduğu, davalı tarafından yapılan iptal başvurusu üzerine, davalı şirket aboneliğinin 02.07.2019 tarihinde iptal edildiği, bu durumda,
taraflar arasında 08.01.2017‘de sona eren taahhütlü abonelik sözleşmesinin yenilenmiş olabileceği, ancak bu konuda dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, bu belgelerin davacı şirket tarafından sunulmaması durumunda, davalı şirketin istediği zaman aboneliğini iptal edebileceğinden cayma faturası düzenlenemeyeceği tespit edilmiştir. Mahkememizce alınan 26.02.2023 tarihli bilirkişi raporu yeterli teknik inceleme içerdiğinden raporunun hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.Dava konusu olayda esasen davacı tarafın takip ve dava konusu alacağın dayanağını dosyaya ibraz edemediği, bilirkişi raporu ile taraflar arasındaki taahhütlü abonelik sözleşmesinin 08.01.2017‘de sona erdiğinin ve sözleşmenin yenilenmemesi nedeniyle davalının istediği zaman aboneliğini iptal edebileceğinin tesbit edildiği, böylece davacı yanın takip tarihi itibariyle alacağın varlığını ispat edemediği kanaatine varılmakla açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
1-Karar harcı 179,90 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar kesin olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.16/05/2023