Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/174 E. 2022/652 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/174 Esas
KARAR NO : 2022/652

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/03/2022
KARAR TARİHİ : 27/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalının, müvekkili şirket tarafından işletilen ——- plakalı araç ile —- geçiş yaptığını ve müvekkili şirkete —- borçlandığını, davalının borca ve fer’ilerine itirazı haksız olduğunu bu nedenle itirazın iptali talebi gereğinin hâsıl olduğunu, uyuşmazlığın çözülmesi amacıyla— başvurulduğunu ancak uzlaşma sağlanamadığını, davalının müvekkili şirkete olan borcunun kanundan kaynaklandığını, müvekkili şirketin —- ihlalli olarak geçen davalının borca itirazının haksız olduğunu, cezaların dört kat üzerinden tahsil edileceği hususu kanun düzenlemesi olduğunu, bu cezanın üzerinde herhangi bir takdir yetkisinin mevcut olmadığını, müvekkili şirketin, kanunî yükümlülüğü bulunmamasına rağmen davalının—- yeterli bakiye bulunup bulunmadığını kontrol ederek üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdiğini, — dahi, itirazın iptaline karar verilmesinin gerektiğini, müvekkil şirketin araç sürücülerine ihlalli geçişte bulunduklarına dair bildirimde bulunmamış olması sebebiyle müvekkili şirkete herhangi bir kusur atfedilemeyeceğini, her iki taraf tacir olduğundan alacağa işleyecek faiz ticari temerrüt faizi olduğunu, davalının faize itirazının haksız olduğunu, müvekkili şirket tarafından asıl alacağa işleyen faizden — talep edilmesinin hukuka uygun olduğunu, alacak likit olduğu için davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davalarının kabulünü, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptalini ve takibin takip tarihinden itibaren takipte istenen şartlarla devamını, davalının, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, her halükârda yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA:
Dava dilekçesinin davalı tarafa tebliğ olduğu, davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava — tarihinde açılmakla davacının dava şartı –koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, — tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı,— tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin — son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
— sayılı dosyası— sisteminden alınmış, yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine geçiş ücreti ve ceza tutarı olarak toplam 2.461,50 TL asıl alacağın (geçiş ücreti para cezası) tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Toplanan/sunulan deliller, ihlalli geçiş bildirimleri, takip dosyası, araç tescil kayıtları, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; Dava, ihlalli geçiş nedeniyle geçiş ücreti ve ceza tutarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar —- — kontrolünün uygulandığı —— ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden,— tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir(—–yayımlanıp yürürlüğe giren— s.Y.nın 18. md. ile değişik 6001 s.Y.nın 30/5 md.).
Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.(6001 SYK m 30/7).
—tarih ve — sayılı Resmi Gazetede yayımlanan —Karar sayılı ilamında; 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. Maddesinin — Sayılı Kanun’un 33. Maddesi İle Değişiklik Yapılan ——– devredilen —uygulandığı —-,——bir uzantısı olarak kontrolsüz geçişlerde takdir edildiği anlaşılan, geçiş ücretiyle doğrudan bağlantılı bulunduğu,— irtibatlı olduğu ve işletme gelirleri üzerinde etki ve sonuç yarattığı değerlendirilen itiraz konusu kuraldaki cezanın, klasik anlamda idari yaptırım niteliğindeki idari para cezalarından farklı, idare hukuku alanından ziyade özel hukuk alanına yaklaşan, kendine— sahip olduğu gerekçesi ile kuralın anayasaya aykırı olmadığı tespit edilerek anayasaya aykırılık başvurusu reddedilmiştir.
Mahkememizce araçların tescil kayıtları — hesap bilgileri—–müzekkereler ile tespit edilmiştir.
Dosya arasına celbedilen——– hesap hareketleri sunulmuştur.
Sonuç olarak; davalıya ait aracın —- herhangi bir ücret ödemeden geçiş yaptığı, geçiş ücreti ve ceza tutarından sorumlu olduğu, bu nedenle takibe yönelik itirazın iptalinin gerektiği, ayrıca söz konusu alacak likit olmakla hükmedilen alacağın % 20’si oranında inkar tazminatının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. (Her ne kadar 2 haftalık süre içerisinde istinaf yasa yolu açık olmasına dair karar verilmiş ise de kararda sehven bu durumun yazıldığı, mahkememizce verilen kararın miktar itibariyle kesin olduğu, bu karara karşı istinaf yasa yoluna başvurmanın mümkün olmadığı anlaşılmıştır. )
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının—- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin — asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan miktarın %20’sine tekabül eden 492,30 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 168,15 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 87,45 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ve 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 161,40 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 97,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —–esaslara göre belirlenen 2.461,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte——- ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.