Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/171 Esas
KARAR NO : 2022/399
DAVA : Elatmanın Önlenmesi (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 14/03/2022
KARAR TARİHİ : 18/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Elatmanın Önlenmesi (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili —– ile davalı —- babaları olan muris ——–vefat ettiğini,—– ölmeden kısa bir süre önce başlıca —-hizmetleri,—- davalı şirketin—-numarası ile onaylı —– numaralı hisse devir ve temlik sözleşmesi) ile davalı oğlu —–devrederek ortaklıktan ayrıldığını, davalı şirketin %35 hissedarı davalı —–, %65 hissedarı ise (dava dışı) —- olduğunu, davalı şirketin ortakları halen ——– olduğunu, muris, davalı şirketteki hissesini davalı oğluna bedelsiz olarak devrettiğini, muris ve davalı oğlu arasında yapılan —- muvazaa —– sebebiyle kesin hüküm olduğunu, muvazaalı hisse devri sebebiyle miras hakkından mahrum kaldığını, maddi zarara uğradığını, müvekkilin, bu zararın tazmini için davalılar aleyhine genel muvazaa hukuksal sebebine dayanan maddi tazminat davasını ikame etme zorunluluğu hasıl olduğunu, davalı ——– müvekkilin davalı şirketin sermayesinde —-sahibi olduğunu bildiğini, bu sebeple taraflı olduğu — olan raporu düzenlettiğini, müvekkili ile anlaşmak için baskı uygulamaya başladığını, müvekkili teklif edilen bedeli değil, hak ettiği bedeli istediğini, bunun farkında olan —- müvekkili ile aralarındaki husumet sebebiyle şirketin içini boşaltması, ———— zayıflatması ve —- edecek surette faaliyetlerde bulunması an meselesi olduğunu, bu sebeplerle işbu davayı ikame etmeden önce ihtiyati haciz talebinde bulunduklarını,—–verdiği kararla taleplerini (sanki delil olarak sadece —- reddettiğini, davanın hukuksal dayanağı muris muvazaası değil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 19.maddesi uyarınca genel muvazaa olduğunu, — tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca şirket hisse devri sözleşmesi muris muvazaasına konu olamayacağını, uyuşmazlığın —hükümsüzlüğünden kaynaklandığını, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacı müvekkilin davalı —- sermayesindeki payının değerinin tam olarak belirlenmesi uzmanlık gerektiren bir alan olduğunu, müvekkilinin bu değeri dava açmadan önce tam olarak hesaplaması kendisinden beklenemeyeceğini, davanın niteliğinin belirsiz alacak davası olduğunu, davanın kabulünü,—- yevmiye numaralı hisse devir ve temlik sözleşmesinin muvazaa sebebiyle kesin hükümsüzlüğünün tespitini,— dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları suretiyle alınarak müvekkiline ödenmesini, tüm yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı —- özetle: davacının tek başına dava açması mümkün olmadığını, dava tereke adına açılmadığını, diğer mirasçının da davaya katılması sağlanmasının gerektiğini, diğer mirasçının davaya muvafakatı sağlanmasının gerektiğini, ya da terekeye mümessil atanmasının gerektiğini, bunlar yapılmadığı taktirde davanın usulden reddinin gerektiğini, müvekkili şirket, sözü edilen hisse devir sözleşmesinde taraf olmadığını, bu sözleşme ile herhangi bir mal veya hak da elde etmediğini, müvekkili şirkete husumet yönetilmesinin ve müvekkili aleyhine esas hakkında hüküm verilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, HMK’nın 107/1. maddesine göre, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabileceğini, somut olayda alacağın belirlenmesi imkansız olmadığını, görülmekte olan davada belirsiz alacak davası talep edilemeyeceğini, davanın usulden reddinin gerektiğini, davanın reddini, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Davacı vekilinin UYAP sistemine sunmuş olduğu dilekçesinde; karşı tarafla uzlaştıklarını, HMK’nın 123.maddesi gereği davanın geri alındığını, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, tarafların vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığına ilişkin dilekçesini sunduğu,
Davalı —-vekilinin —– sistemine sunmuş olduğu dilekçede; davanın geri alınmasını kabul ettiklerini, dosya üzerinden karar verilmesini, vekalet ücreti talep etmediklerini beyan etmiştir.
Davalı —-vekilinin—– sunmuş olduğu dilekçede; davanın geri alınmasını kabul ettiklerini, vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, davanın geri alınmasına yönelik talepleri doğrultusunda duruşma yapılmadan dosya üzerinden karar verilmesini talep etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 123. Maddesi; “Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/10 md.) Bu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.” şeklindedir.
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda: dava devam ederken davacı vekilinin davayı geri aldığını beyan ettiği, her iki davalının da davanın geri almasına muvafakat ettiği, HMK’nın 123. Maddesi doğrultusunda davanın geri alınması durumunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği, dosyanın duruşmasını —-taraf vekillerinin beyanı doğrultusunda dosyanın sürüncemede kalmaması, yargılamadaki hedef süreler ve usul ekonomisi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak yatırılan 8.538,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.458,05 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Talep doğrultusunda vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
HMK 345.maddesi hükmü uyarınca tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar verildi.