Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/17 E. 2023/300 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/17 Esas
KARAR NO:2023/300
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 05/09/2020
KARAR TARİHİ:11/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı Şirketin—-sahasında —- tarihinde ——–adresinde Davalı ———– yapmış olduğu kazı çalışmaları sırasında Müvekkil Şirkete ait alt yapı kablo ve güzergaha hasar verilmiş olduğu, Verilen hasarlar nedeniyle, dilekçe ekinde sunulan belgelerden de anlaşılacağı üzere davacı Şirket elemanlarınca hasarların tespit edilerek hasar keşif tutarı formu ve malzeme işçilik cetveli düzenlendiği, kamusal hizmet niteliğinde olan iletişimin aksamaması adına, ivedilikle müteahhit firma tarafından zarar giderildiği, Zararın tazmini için alacağın tahsilini sağlamak amacıyla hasar tespit tutanağı, has: formu ve olay yeri resimlerine istinaden, ——- dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, bu takibe ilişkin ödeme emri Davalıya tebliğ edildiği, Davalı tarafın borcun tamamına (aslına ve ferilerine) itiraz ettiği, Arabuluculuk kapsamında ——– yapılmış olan müracaatın da anlaşmazlıkla sonuçlandığı, Oysa icra dosyasına dayanak olarak bildirilen belge ve kayıtlardan da anlaşılacağı üzere (hasar tespit tutanakları, hasar keşif formları, olay yeri resimleri, hasarı gideren müteahhit firma evrakları) davalının meydana gelen hasardan sorumlu olduğu, bu nedenle davalının alacağın aslına ve ferilerine yönelik tüm itirazları haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olup, itirazının iptalinin gerektiği, bu nedenle işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğu, Dava konusu alacağın likit olduğu ve belgeleriyle birlikte Davalı/borçluya bildirildiği halde haksız itirazı ile takibin durmasına neden olan Davalıdan ayrıca %20 oranında icra inkar tazminatının tahsilini de Sayın Mahkemeden talep ettiklerini, Davalının haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli Davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:6446 Sayılı Kanun’ un 4. maddesinde elektrik piyasası faaliyetleri tanımlandığı, 4/1-c maddesinde bu faaliyetleden birinin dağıtım faaliyeti olarak açıklandığı, aynı kanunun 9. maddesinde Dağıtım Faaliyetinin esasları hüküm altına alındığı, Şirketin maddede belirtilen diğer iş ve işlemlerle birlikte lisansında belirlenen bölgede sayaçların okunması, bakımı ve işletilmesi hizmetlerinin yerine getirilmesinden sorumlu olduğu, Müvekkil Davalının 6446 Sayılı Kanun ve ikincil mevzuatta belirlenen esaslar dahilinde; çerçevesel olarak kaçak elektrik tespiti ve buna bağlı süreçleri yürütmek, dağıtım tesislerinin mevzuatta belirtlenen şekilde çalışır halde kalmasını sağlamak yanında; elektrik sayaçlarını okumak, elektriğin açılmasının – kesilmesinin sağlanması ile de görevli olduğu, Faaliyetlerini ———-sırasında mevzuat doğrultusunda alınması zorunlu izin ve onaylar dahilinde çalışma yürüttüğü, dolayısıyla Davacı tarafın iddiası gibi bir kazı çalışması yürütülmesi halinde ilgili belediyenin resmi kayıtlarında işbu kazıya ilişkin bilgi ve belgelerin bulunması gerektiği, davaya konu adreslerde Müvekkilim davalı şirketin herhangi bir çalışmasının bulunmadığı, ilgili belediyeden de bu durumun teyit edilebileceği, davalı Şirket tarafından davacıya ait alt yapı kablo ve güzergahına zarar verilmiş olduğu ileri sürülmekteyse de davaya konu ———- adresinde gerçekleştirilmiş bir kazı veya onarım / bakımına rastlanmadığı, Davalı şirketin iş ve işlemleri ——– tarafından denetlendiği ve yapılan her işlemin kaydının tutulmasının yasal bir zorunluluk olduğu, bunun yanında ilgili ——— proje onayı olmaksızın bu çapta bir kazı faaliyetinin yürütülmesinin mümkün olmadığı, Davaya konu çalışmaların yapılmış olması halinde herhangi bir kayıt, bilgi veya belge olmamasının mümkün olmadığı, davalı Şirketin sorumluluğu dahilindeki işlerde bazı durumlarda işin taşere edilebildiği ancak somut olayda taşeron şirketlerin de herhangi bir çalışmasının tespit edilemediği, davalı Şirketin davaya konu hasarlarla herhangi bir illiyet bağının tespit edilememesi sebebiyle davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiği, Davacı veya teknik elemanlarınca tek taraflı olarak tanzim edilen ve Müvekkil Şirketin bahse konu hasardan sorumlu olduğunu gösteren hiçbir belge ve tutanağın kabul edilmediği, Davacı tarafça sunulan hasar tespit tutanakları, Davacı ——— çalışanlarınca tanzim edildiği, taraflı ve sadece tutanağı tanzim eden personelin imzasını içeren belgeler olduğu, tutanakların mümzi dışında herhangi tanık veya ilgili tarafından imza altına alınmamış olduğu ve tutanakların hukuken delil niteliğinde olmadığı, tek taraflı, Davacı şirket personeli olduğu anlaşılan şahısların imzasını içeren, herhangi tanık veya ilgili tarafından muvafakat edilmemiş işbu tutanakların Davacı iddiasını kanıtlamak için yeterli olmadığı, şantiye sahası olarak tanımlanan sahanın davalı Şirketle ilgisi, Davacı kablolarına ne şekilde hangi tarihte zarar verildiğine dair bir açıklamanın da tutanaklarda yer almadığı, Müvekkilin hasarlardan sorumlu tutulabilmesi için davaya konu hasara ilişkin fiillerin objektif olarak davalı Şirket tarafından işlendiğinin ispatına bağlı olduğu, dava dosyasındaki belgelerin bu hususu ispatlamaya elverişli olmadığı, Davacı iddialarının soyut ve mesnetsiz olup davanın reddi gerektiği, davalı Şirketin davaya konu hasarlarla ilgilisi olmadığı ancak Mahkemenin aksi kanaatte olması ihtimalinde; davaya konu hasarlarda Davacı şirketin kusurunun bulunup bulunmadığının tespit edilmesi ve müterafik kusur esasları göz önünde bulundurularak hazırlanacak bilirkişi raporu doğrultusunda Davacının fahiş tazminat taleplerinden indirim suretiyle hüküm kurulması gerektiğini beyan ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, hukuki niteliği itibari ile; haksız fiile dayalı zararın tazmini talebiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır. Davacı, müvekkili şirkete ait ——- hizmet sahasında davalının yapmış olduğu kazı çalışmaları sırasında müvekkiline ait alt yapı kablo ve güzergaha hasar verdiğini iddia ederek zararın tazmini için başlatılan takibe davalı tarafça yapılan itirazın iptali davasıdır. Mahkememiz dosyasının ilk olarak—- dosya üzerinden incelemeye alındığı, görevsizlik kararı verildiği ve davanın —-gönderildiği ve—- sayısının aldığı ve——- tarihinde karara çıkarak görevsizlik kararı verildiği ve yargı yeri belirlenmesi amacıyla dosyasının—— gönderildiği;———— karar sayılı ilamıyla yargı yeri olarak mahkememizin belirlendiği anlaşılmıştır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava ——– tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, —- tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, ———— tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememiz dosyası üzerinden yapılan incelemede; Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Dosyamız arasına alınan ——— sayılı dosyası incelendiğinde ; Davacı taraf Vekili vasıtası ile Davalı aleyhine ———– dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığı; 1602,52 TL asıl alacak , 571,87 TL asıl alacak işlemiş faizi olmak üzere toplam 2.174,39 TL alacağın tahsili için 16.06.2020 tarihli ödeme çıkarıldığı; Davalı Vekilinin 25.06.2020 tarihli dilekçe ile Davacı tarafa hiçbir borcu bulunmadığını, asıl alacağın tamamına, ödeme emrine, borca ve icra takibinin tüm ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiği görülmüştür.Mahkememiz ara kararı gereği; dava konusu olaydaki hasar miktarının tespiti yönünden elektrik mühendisine dosyanın tevdii ile rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiş olup ; ——- tarihli bilirkişi raporu ile özetle; Hasarın meydana geldiği alanda—- tarihinden bugüne geçen dört seneden fazla sürede yeni binalar yapıldığı, hasar durumunun yerinde incelenmesinin mümkün olmadığı ve hasar durumunun belirlenmesi için Davacı tarafından sunulan beyanlar ve fotoğraflar üzerinden değerlendirme yapılmak durumunda kalındığı, —– alanında hasar gören telefon altyapısının tekrar zarar görmesini engellemek amacıyla inşaat alanı dışındaki başka bir güzergaha deplase edildiği, hasarlı kablonun — çiftlik olduğu , deplasede — —– kablosunun kullanıldığı, Davacı——– dava konusu hasarla ilgili olarak hasar tespit tutanağı düzenlediği, hasarın giderilmesi amacıyla gider-zarar hesabı içeren bir keşif çalışması yaptığı, keşif sonucunda ——- güzergahta yeni bir kablonun çekildiği ve şantiye defterine işin kaydedildiği, keşif tutanağı ile Şantiye defterinde belirtilen malzeme nitelikleri ve miktarlarının birbiriyle uyumlu olduğu, Yapılan saha incelemesinde çekilen kablo uzunluğu, asfalt üzerinde yapılan tranşe kazı mesafesi, kablo ekleri, iç iletken ekleri ile dış kılıf malzemesi, kablo geçişinde kullanılan boru malzemeleri ile deplaseye ait işçilik tanımlarının Davacı tarafından dosyada sunulan malzeme ve işçilik miktarları ile uyumlu olduğu, Hasar miktarının Davacının beyanı doğrultusunda yapılması durumunda ———— sadece kablo için yapılan tahmini hasar miktarının 2.314 TL olabileceği, özelliklerinin bilinmesi durumunda aynı hesabın hasarlı ——— için de yapılabileceği, seklinde beyan ve mütalaada bulunulmuştur .Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı tarafından sunulan beyanlar ve fotoğraflar üzerinden yapılan incelemede davacı şirketin dava konusu hasarlarla ilgili olarak hasar tespit tutanaklarının düzenlendiği, buna ilişkin yapılan keşif sonucunda tespit edilen yeni kablo çekildiği ve şantiye defterine işin kaydedildiği de anlaşılmakla keşif tutanağı ile şantiye defterinde belirtilen malzeme nitelik ve miktarlarının uyumlu olduğu, akdinin davalı tarafça da ispat edilemediği, davacı tarafça davalının tmeerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından işlemiş faiz talebinin reddi gerektiği, dava konusu yapılan alacağın likit olduğu anlaşılmakla davalı aleyhine asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış ve ———-sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline karar verilmiş ve takibin asıl alacak üzerinden devamına i işlemiş faiz talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve miktar itibariyle de kesin olarak karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının ——– sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 1.602,52 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz işletilmesine, işlemiş faiz talebinin REDDİNE,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınana 1.602,52 TL alacağın %20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 109,46 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 55,06 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvuru, 54,40 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 108,80 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 440,00 TL tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.140,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek ‭843,6‬ TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 1.602,52 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 571,87 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek‭ 343,2‬ TL’sinin davacı taraftan, ‭976,8‬ TL’sinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı KESİN olarak karar verildi. 11/04/2023