Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/144 E. 2022/199 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/144 Esas
KARAR NO : 2022/199
DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/03/2022
KARAR TARİHİ : 15/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili — eşi, diğer davacı müvekkillerin babası — vefat ettiğini, ölüm sebebi olarak öncelikle “kalp krizi” olduğu şeklinde beyanda bulunulduğu ve fakat belge düzenlenmesi esnasında “Bulaşıcı Hastalık (doğal ölüm)” şeklinde kayda geçildiğini, vefat üzerine mirasçıları tarafından müteveffa — davalı şirket nezdinde —poliçe numaralı——olduğunun öğrenildiğini, müvekkilleri tarafından davalı sigorta firmasına başvurularak poliçe gereği tazminatın ödenmesinin talep edildiğini, bu talebe şirket tarafından olumlu dönüş yapılmadığını, başvuru ve poliçe bilgilerinin davalı firma nezdinde mevcut olduğunu, celbi ile incelenmesi ve davanın kabulüne karar verilmesini mezkur poliçe kapsamındaki tazminat bedelinin bilirkişi marifetiyle hesaplanması kaydıyla ve şimdilik —– tazminatın faizi ile birlikte müvekkillere ödenmesini, vekalet ücreti ve masrafların karşı yana yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirkete usulüne uygun olarak başvuru yapmadığını, bildirim yükümlüğünü süresi içinde yerine getirmediğini, müteveffa için müvekkili şirket nezdinde — numaralı —- arasında geçerli olmak üzere düzenlendiğini, vefat teminatı için poliçe limitinin toplam –olduğunu, dava, işbu poliçeden kaynaklı vefat tazminatına ilişkin olup müvekkili şirket nezdinde düzenlenen poliçede açıkça belirtildiği üzere bu poliçeye —- uygulandığını, Ferdi kaza Sigortasının, sigortalıyı sigorta müddeti içinde maruz kalacağı kazaların neticelerine karşı temin ettiğini, ancak, müteveffanın bulaşıcı hastalık- doğal ölüm (Covid -19) neticesinde vefat ettiğini, İşbu hususun dosyada mübrez ölüm raporu ile de sabit olduğunu, davanın, talep edilen tazminatın teminat dışı olması nedeniyle reddini, usule aykırı başvuru nedeniyle müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden müvekkili şirket aleyhine faize hükmedilmemesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Davanın hukuki niteliği itibariyle—– poliçesinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkin olduğu anlaşıldı.
HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Bunun yanında—– yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde belirtilmiştir. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Yine kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda, davacıların murisi, davalı karşısında tüketici konumunda olduğundan davaya bakmakla görevli mahkeme tüketici mahkemeleridir. Bu itibarla mahkememizce, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. —
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin —- Nöbetçi Tüketici Mahkemeleri olduğuna,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın—-Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, belirtilen süre içerisinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2022