Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/140 E. 2022/473 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/140 Esas
KARAR NO: 2022/473
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ: 28/09/2018
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin — plaka sayılı aracın sahibi olduğunu, — tarihinde araç ile trafikte davalı adına kayıtlı— plakalı araçla arasında trafik kazası gerçekleştiğini, hasar miktarının küçük olması ve trafik sigortalılarından yapılan karşılıklı kazaya ilişkin herhangi bir ihtilaf kalmamışken aradan —- yıla yakın bir zaman geçtikten sonra davalının müvekkili aleyhine —- günlük kazanç kaybı, otopark, çekici ücreti ve iddiası ile asıl alacak ve faiz olmak üzere toplam —-alacaklı olduğu bahsi ile ilamsız icra takibi başlattığını, alacaklı vekilinin talebi ile müvekkiline ait araçları kayden haczedilmiş olması nedeniyle dosyaya mecburen ödeme yapılması gerekmekte olduğunun, icra dosyasına ödenecek paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin kaza nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını, davacının zararını sigorta şirketinden aldığını, takip konusu yapılan kazanç kaybı, çekici ücreti ve otopark ücreti olduğunu, kaza tutanağındaki kusur oranını, günlük kazanç miktarını, kazanç kaybı süresini, otopark ücretini fahiş olmaları sebebiyle kabul etmediklerini belirttiklerini, ihtiyati tedbir kararı verilerek takdiren teminatsız olarak icra dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesine, yargılama neticesinde—- dosyadan davacının bilirkişice tespit edilecek rakam doğrultusunda artırma hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik—-için, borçlu olmadığının tespitine, yatırılacak paranın taraflarına istirdadına, haksız takip ve uygulanan haciz nedeniyle %20 kötüniyet tazminatının lehlerine takdirine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkiline ait —- tarihinde — plakalı aracın şoförünün %100 kusurlu olması sebebiyle oluşan kazada hasar gördüğünü, maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağında davacı sürücünün %100 kusurlu olduğunu, iş bu kaza sebebiyle müvekkiline ait araçta maddi hasar meydana geldiğini, ortaya çıkan hasar sebebi ile müvekkiline ait aracın —- onarımda kaldığını, bu süre içerisinde ticari işlevini yerine getiremediğinden kazanç kaybına ilişkin alacak oluştuğunu, müvekkiline ait aracın ticari gelir elde ettiği söz konusu olduğundan—- boyunca çalışamamasından dolayı kazanç kaybına uğradığını,—- maddesinde kazanç kaybının teminat dışı bırakıldığını, bu nedenlerle müvekkiline ait aracın uğradığı, günlük — olmak üzere – günlük kazanç kaybının davacıdan talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu ve davacı aleyhine —— sayılı dosyası ile haklı icra takibi yapıldığını, müvekkiline ait aracın zararının giderilmesi için haklı açılan icra takibine karşı davanın reddini, alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle davalının aracının çalışmadığı günlere ilişkin kazanç kaybından dolayı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
—— karar sayılı kararıyla görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince taraflara ait araçların kullanım amacının ticari ve kullanım şeklinin yolcu nakli olduğu, her iki aracın sarı renkte ticari taksi olduğu dolayısıyla taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari olduğundan bahisle TTK 4. ve 5. Maddeleri uyarınca görevsizlik kararı verildiği görülmüştür.
Görev kamu düzeninden olduğundan taraflarca ileri sürülmese dahi mahkeme tarafından resen dikkate alınmalıdır.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir.
6102 sayılı TTK’nın 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir” hükmünü içermektedir.
TTK’nun 19. maddesinde “Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak, gerçek kişi olan bir tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adi sayılır. Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır” hükmü bulunmaktadır.
Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
Tarafların tacir araştırması kapsamında ——- yazılan müzekkereye verilen cevapta davacı ve davalının gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı, —- yazılan müzekkereye verilen cevapta davacı ve davalının basit usulde vergi mükellefi olduklarının bildirildiği görüldü.
Somut olayda davacı ve davalının tacir araştırması kapsamında—- —- yazılan müzekkerelere verilen cevaplar ile tacir olmadıklarının anlaşıldığı, taraflara ait araçların taksi olmasının tek başına tarafları tacir haline getirmeyeceği, bu hali ile söz konusu davanın mutlak ticari dava olmadığı, taraflar tacir olmadığından mahkememizin söz konusu davaya bakmakta görevli olmadığı anlaşıldığından uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla, HMK’nun 114/1-c ve 20. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. ——–
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, Mahkememizin görevsizliğine,
2-Kararın İstinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde Mahkememiz ile ———-Asliye Hukuk Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluşmuş olacağından dosyanın İstinaf ilgili dairesine gönderilmesine,
3-Kararın masrafı mecvut avanstan karşılanarak taraflara tebliğine,
4-HMK 331/2 md uyarınca yargılama giderleri konusunda şimdilik karar verilmesine yer olmadığına,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/06/2022