Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1023 E. 2023/532 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1023 Esas
KARAR NO : 2023/532

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2022
KARAR TARİHİ : 20/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili tarafından cari hesap alacağının tahsili için—- hakkında—-. İcra Müdürlüğünün —–Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve davalı şirkete tebligat gönderildiğini, davalı şirketin icra dosyasında asıl alacak ve ferilerine itiraz ettiğini, takibin durduğunu, taraflarınca arabuluculuğa başvurduklarını, anlaşma sağlanamadığını, icra dosyasına yapılan itirazın iptali davasını açtıklarını, müvekkilinin şahıs şirketi olduğunu, davalı şirket ile ticaret yaptığı firmalara deniz ürünleri tedarik ettiğini, davalı şirkete satışı yapılan deniz ürünlerine ilişkin davacı müvekkilin cari hesap alacağının 119.497,56 TL olduğunu bugüne kadar ödenmediğini, davalının, haksız ve kötüniyetli inkarı sebebiyle itirazın iptali ile alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini, takip tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka ticari faiziyle alacağın tahsilini, fazlaya dair her türlü dava ve alacak hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile haksız itirazın iptali ve takibin devamını, vekalet ücreti ile icra ve mahkeme masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirket aleyhine başlatılan haksız takibe tarafımızca itiraz edildiğini, davanın hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve mesnetsiz olup davanın reddi gerektiğini, davacı yanın, icra takibini dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu cari hesap ekstresine dayandırdığını, sunulan cari hesap ekstresinin hukuken bir geçerliliği olmadığını, müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı şirket ile aralarında bir sözleşme olmadığını, cari hesap mutabakatı yapılmadığını, davacı tarafından cari hesaba dayalı haksız ve hukuka aykırı bir biçimde icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirket yetkililerinin imzasını içermeyen ve usulüne uygun bir şekilde düzenlenip mutabakata sunulmayan cari hesap ekstresine dayanarak takibe geçilmesinin hukuka uygun olmadığını, ispat külfetinin davacı üzerinde olduğunu, davacının davasını ispata yarar herhangi bir somut delil sunmadığını, alacaklı olduğunu iddia eden davacının işbu iddiasını ispatlaması gerektiğini, Yargıtay kararları ile de sabit olduğu üzere ispat külfetinin davacının sorumluluğunda olduğunu, taraflar arasında borç doğuracak bir ilişki bulunup bulunmadığı, takibe konu edilen borcun kaynağının ne olduğu, kesilen faturaların içerikleri ve muhataba ulaşıp ulaşmadığı hususları dava dilekçesinde yer almadığını, taraflar arasında borç doğuran bir ticari ilişki bulunmadığını, davacının alacağının dayanağını açıklayamadığını, davacının müvekkili şirketten herhangi bir hak ve alacağının olmadığını, haksız ve dayanaksız davanın reddini, alacaklının icra takibinin iptali ve alacaklının kötü niyetle takip başlattığını, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin de karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, satış ilişkisinden kaynaklı cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 24/12/2022 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Davacı şahıs olduğundan tacir araştırması yapılmış, davacının bilanço esasına göre defter tuttuğu ve brüt satış tutarının yüksek olduğu, dolayısıyla esnaf sınırını aştığı anlaşılmakla mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılarak yarılamaya devam edilmiştir. Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—-.İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı dosyası UYAP sisteminden alınmış, yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine 119.497,56 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek % 9 yıllık yasal faizi, icra harç giderleri ile avukatlık ücretinin birlikte tahsili için ilamsız takip yoluyla için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; davacı şirket tarafından ibraz edilen 2019 yılı ticari defterlerinin noter açılış tasdiklerinin yasa gereği yapılması zorunlu olmayan defter beyan sistemine tabi olan işletme defteri olduğu, ibraz edilen 2020-2021 yılı ticari defterlerinin noter açılış tasdiklerinin ve yasa gereği yapılması zorunlu noter kapanış tasdiklerinin yapıldığı, 2022 yılı ticari defterinin kapanış tasdiklerinin 2023 haziran ayı sonuna kadar yasal süresi olduğu için kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, 2020-2021-2022 yıllarına ait Defteri Kebir defterlerinin tasdik ettirilmediği ve beyan edilmediği, kayıt nizamı bakımından V.U.K. Md.215-219 Hük. ve Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine uygun olduğu, defterlerin birbirlerini teyit ettikleri, davalı şirket tarafından ibraz edilen 2021-2022 yılı ticari defterlerinden yevmiye defteri ve d. kebir defterlerinin—– sıra no.lu elektronik defter tutulmasına ilişkin tebliğ kapsamında elektronik ortamda tutulmuş oldukları, davacı şirketin incelenen ticari defter ve kayıtları itibarıyla, takip/dava tarihinde davalı şirketten satış faturasına dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklı olarak 261.827,35 TL asıl alacaklı durumda bulunduğu, dava konusu edilen 119.497,56 TL ile uyumsuzluk bulunduğu, davalı şirketin incelenen ticari defter ve kayıtları itibarıyla, takip/dava tarihinde davacı şirketten satış faturasına dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklı olarak 120.340,74 TL borçlu durumda bulunduğu, her iki tarafın incelenen ticari defterlerindeki yer alan kayıtların birbirlerini doğrulamadığı ve mutabık olmadığı, tarafların cari hesap dökümleri arasındaki mukayese yapıldığında davacının cari hesap ekstrasında bulunmayan davalının cari hesap ekstralarında bulunan kalemlerin tamamlanması neticesinde davacının 119.497,56 TL alacak bakiyesi olduğu, davacının 2018-2019 yıllarında işletme defterine tabi olması nedeniyle cari hesap dökümü veremediğinden 01/01/2020 yılına devir alacak bakiyesinin doğruluğunun tespitinin yapılamadığı, davalı şirketin cari hesap ekstresinin de incelenmesi neticesinde 843,18 TL fark tespit edildiği, davacının 2018-2019 yıllarında cari hesap dökümü veremediğinden karşılaştırmalı cari hesap 2020-2021-2022 yıllarında yapıldığı, 843,18 TL farkın 2018-2019 yıllarında gelebileceği kanaatinin oluştuğu, tarafların mükellefi bulundukları Vergi Dairelerinden dosyaya celp edilmiş bulunan 2022 yılı BA/BS Formu beyanlarının tetkiki sonucunda; davacı yanca davalı şirket adına düzenlenmiş ve takip dayanağı yapılmış bulunan 2022 yılında davalıya tebliğ edilen 58 adet 460.295,40 TL. tutarlı faturaların 2022 yılı BS Formu ile KDV hariç tutar olan 460.295,40 TL matrah üzerinden davalı şirkete mal/hizmet satışı olarak beyan edilmiş olduğu, buna mukabil olarak davalı şirketin BA FORMU beyanında davaya konu işbu faturaların tam olarak beyan edilmediği, 25 adet 234.306,70 TL. olarak beyan edildiği, hesap incelemesinde de davaya/ihtilafa konu faturaların davalı şirketin ticari defter kayıtlarında yer aldığı halde beyan edilmediği, tarafların birbirlerini tahsilat bölümünde davalı da olup da davacının kayıtlarında bulunmayan ödemelerin tamamlanması neticesinde cari hesapları doğrulayan bu kayıtları sonucunda; davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi itibarıyla, takip talebinde olduğu gibi 119.497,56 TL asıl alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davanın satış ilişkisinden kaynaklı cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine konu itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, tarafların tacir oldukları ve aralarında yazılı sözleşmeye dayanmayan alım/satımından kaynaklı bir ticari ilişki bulunduğu hususlarında uyuşmazlık bulunmayıp, davaya konu ihtilafın; davacı şirketin davalı şirketten takip konusu yaparak talep ettiği faturalara dayalı açık cari hesap alacağının varlığı ve varsa alacağın miktarı hususlarında toplandığı, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinden yapılan incelemeler neticesinde; davacı şirketçe davalı şirkete yapılan satışlara istinaden muhtelif tarih ve tutarlarda olmak üzere normal irsaliyeli satış faturaları ve e-faturalar düzenlenerek elektronik ortamda davalı şirkete tebliğ edildikleri, düzenlenen bu faturaların davacı şirketin usul ve yasaya uygun tutulduğu görülen yasal ticari defterlerinde davalı şirket adına borç kaydedilmiş oldukları ve ilgili dönem BS Formları ile mükellefi oldukları Vergi dairesine davalı şirkete mal/hizmet satışı olarak beyan edilmiş oldukları, davalı şirketin ticari defterlerinde davacı şirketçe adına düzenlenmiş normal irsaliyeli satış faturaları ve elektronik ortamda tebliğ edilmiş tüm e-faturaların herhangi bir mutabakatsızlığa sebebiyet vermeyecek şekilde kayıtlı oldukları halde ilgili dönem BA Formu beyanların da beyan edilmediği ve mutabakatsızlık olduğu, ancak davacı şirketçe davalı şirket adına düzenlenmiş ve her iki tarafında ticari defterlerine yasal bir itiraza konu edilmeksizin kaydedilmiş işbu faturalara konu malların davalıya teslim edilmiş sayılacağı, davacı şirketçe davalı şirkete düzenlenen ve ticari defterlerde borç kaydedilen irsaliyeli satış faturalarından oluşan borçlarına mukabil olarak, davalı şirketçe davacı şirkete muhtelif tarih ve tutarlarda çekler ciro/keşide edildiği ve davalı şirketçe yapılan bu ödemelerin tarafların ticari defterlerinde kayıtlı fatura borçlarından mahsup edilmek suretiyle ticari defterlerde kayıt altına alınmış oldukları ve tarafların birbirlerini tahsilat bölümünde davalı da olup da davacının kayıtlarında bulunmayan ödemelerin tamamlanması neticesinde cari hesapları doğrulayan bu kayıtları sonucunda; davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi itibarıyla, takip talebinde olduğu gibi 119.497,56 TL asıl alacaklı olduğu, alınan raporun gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, davanın kabulü ile davalının —-.İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 119.497,56 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren talep gibi yasal faiz işletilmesine, alacak cari hesap alacağı olup likit olmakla, hüküm altına alınan 119.497,56 TL’nin takdiren % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, her ne kadar davalı taraf kötüniyet tazminat talebinde bulunmuş olsa da başlatılan takip haksız olmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının—-.İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 119.497,56 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 119.497,56 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 8.162,88 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.443,23 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.719,65 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ve 1.443,23 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.523,93 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 55,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.855,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 18.924,63 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.