Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1020 E. 2023/317 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1020 Esas
KARAR NO : 2023/317

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2022
KARAR TARİHİ : 18/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacının, davalı hakkında —-İcra Dairesi —– esas sayılı dosyası ile 01.09.2022 tarihli 9.234,37 TL bedelli ve 01.08.2022 tarihli 96.230,12 TL bedelli faturaların tahsili için icra takibi başlattığını, davalının icra takibine yaptığı itirazda “herhangi bir borcu olmadığı” yönünde itirazda bulunduğunu ve takibin durdurulduğunu, sözleşme gereği —– Mahkemeleri münhasıran yetkili kılındığını, iş bu davayı açtıklarını, müvekkili şirketin, davalı ile aralarındaki lojistik hizmet sözleşmesi gereğince işletmenin ürünlerinin teslimine yönelik hizmet verdiğini, davalı şirket yetkililerinin, geçmişe yönelik, tek taraflı tuttukları, müvekkile daha önce bildirilmemiş birtakım tutanaklar ileri sürdüğünü ve borcun tamamını kabul etmediklerini, davalının sözleşmeye itiraz etmediğini, faturalara da itiraz etmediğini, iade faturasının söz konusu olmadığını, davalı faturalara itiraz etmediğini, fatura iadesinin de söz konusu olmadığını, ayrıca hizmet temininin, mal veya ürünün tesliminden farklı olduğu ve hizmetin verilen tarihte yapılması ile sona erdiği dikkate alınarak, davalının geriye doğru hizmet almadığı itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, itiraz edilmemiş bir faturanın, alan kişi tarafından artık senet niteliği kazanmış bir belge olduğunu, bu nedenle faturanın aksini ispatının gerektiğini, davalı tarafından geçmişe yönelik düzenlenen müvekkile ihtar edilmemiş tutanakların yargılamada dikkate alınmaması gerektiğini, ayrıca senetle ispat sınırının üzerinde olan dava değeri ile ilgili tanık dinlenemeyeceğini, davalının sadece senede karşı senetle ispat kuralı çerçevesinde iddia sürebileceğini, davanın kabulüne karar verilmesini, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi hususu ile ilgili olarak; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu karalarına göre faturanın tek başına alacağın varlığını kanıtlayamaması durumunda ticari defterlerle desteklenmesi gerektiğini yani ticari defterlere her durumda başvurulmasının zorunlu olmadığını, alacağın varlığının kanıtlanamadığı hallerde başvurulması gerektiğini, davalının faturaları ticari defterlerine işlediğine dair beyanda bulunması halinde de ticari defterlerin incelenmesine gerek kalmayacağını, davacı müvekkilin defterlerini sunmaya hazır olduğunu, davalı şirketin vaki itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin faaliyet adresinin—— sınırları içinde olduğunu, davalı şirketin faaliyet adresine göre yetkili mahkeme ve icra daireleri——Adliyesinin yargı çevresinde olduğunu, davaya konu alacağa dair icra takibinin —–Esas sayılı dosyadan yapıldığını, davanın yetkisiz olduğunu, derdest davada yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, davalı müvekkili şirketin—– olarak bilinen restaurant zincirinin franchise sözleşmesi kapsamında şubesi olarak faaliyet gösteren bir lokanta işletmesi olduğunu. davacı şirketin, bu restaurant zinciri şubelerine ve aynı zamanda davalı şirkete kurye hizmeti sunan bir şirket olduğunu, yapılan anlaşma uyarınca davacı şirketin, davalı şirkete her ay 5 personel ile hizmet vereceğini, davacı şirketin müvekkili şirkete her ay başında kestiği faturalarda faturanın kesildiği ayda istihdam edeceği personel başına KDV hariç 14.500,00 TL ve bir önceki ay taşınan paket başına KDV hariç 1 TL hizmet bedeli faturalandırdığını, müvekkili şirket 2022 yılı Ağustos ayı başında davacı şirket yetkililerine personel sayısının 3 kişiye düşürülmesi talep ettiğini, davacı şirket yetkilileri bu talebi kabul ederek müvekkili şirkete 3 personel ile hizmet verdiğini, müvekkili şirket yetkilileri 01.08.2022 tarihli faturada 5 personel için faturalandırma yapıldığını, faturanın düzeltilmesini davacı şirketten talep ettiğini, davacı şirket yetkililerinin Eylül 2022 tarihli faturayı düşük kesmeyi ve farkı eylül 2022 ayı faturasına yansıtmayı, fatura iptali yoluna gitmemeleri teklifinde bulunduğunu, davalı şirket yetkilileri çalışmanın devam ediyor olmasını da ve —— merkezi yetkililerinin de bu yöndeki beyanları üzerine faturaya itiraz edilmediğini, alınan hizmet bedeli kadar fatura bedelinin ödendiğini, ancak davacı şirketin personelinin disiplinsiz çalışmaları, yemek paketlerini adreslere geç götürmeleri ve olumsuz davranışları sebebiyle müşterilerden gelen şikayetler üzerine müvekkili şirket yetkililerinin —– merkez yönetimi ile yaptıkları görüşmeler, davacı şirket yetkilileri ile de varılan mutabakat neticesinde davacı şirket personelinin 30 Ağustos 2022 tarihinde işten el çektirildiğini ve davacı şirketin kurye hizmetine son verildiğini, müvekkili şirket muhasebe yetkilileri davacı şirketin 2022 yılı 8. ayında 3 personel ile verdiği kurye hizmeti bedelini 26.08.2022 tarihinde davacı şirketin hesabına yatırdığını, davacı şirketin, varılan mutabakatla iş sonlandırılmış olmasına karşılık bu defa daha evvel ağustos 2022 ayı için 3 personel için ödeme yapılması yönündeki mutabakatı kabul etmediğini ve 5 personel için ödeme yapılmasında ısrarcı olduğunu, müvekkili şirketin takibe konu edilen faturadaki şekilde 5 personel ile hizmet almadığını, faturaya itiraz edilmemesinin sebebi karşılıklı mutabakat sonucu olduğunu, davacı tarafın takibe konu faturadaki gibi davalı müvekkili şirket işletmesinde 2022 yılı Ağustos ayında 5 personel istihdam ettiğini kanıtlamak zorunda olduğunu, davalının faturayı kayıtlarına alması ve itiraz etmemiş olması faturaya konu bedelde borçlu olduğunu tek başına kanıtlamadığını, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli hareket ederek davalı şirketten haksız kazanç sağlama kanıtlamadığını, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli hareket ederek davalı şirketten haksız kazanç kanıtlamadığını, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli hareket ederek davalı şirketten haksız kazanç sağlama çabası içinde olduğunu, davacının 2022 yılı Ağustos ayında davalı şirkette istihdam ettiği ve kurye hizmeti veren persenol sayısının günlük 3 kişi olduğunu müvekkili kanıtlamadığını, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli hareket ederek davalı şirketten haksız kazanç sağlama çabası içinde olduğunu, davacının 2022 yılı Ağustos ayında davalı şirkette istihdam ettiği ve kurye hizmeti veren personel sayısının günlük 3 kişi olduğunu, müvekkili şirketin günlük ciro takibi yapılan —–programında ağustos ayı boyunca günlük hizmet veren kurye isimleri ve yaptıkları ciroyu gösteren kayıt mevcut olduğunu, davacı taraf 5 personel ile hizmet verdiğini iddia ettiğine göre 30 gün boyunca gün gün bu kişilerin kimler olduğunu, davalı şirket iş yerinde 2022 yılı Ağustos ayı boyunca çalışıp çalışmadıkları ve kurye hizmeti verip vermediklerini ortaya koymaları gerektiğini, davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin yasal dayanağı olmadığını, davacının iddia ettiği alacağın likid olmadığını, müvekkili şirketin fatura bedeli için kabul ettiği miktar kadar borcu ödediğini, talep edilen fazla kısım için yapılan haksız takibe haklı nedenlerle itiraz ettiğini, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davalı şirkete lojistik hizmeti verildiğinden bahisle düzenlenen faturalardan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 23/12/2022 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.Vergi Dairesi müzekkere cevabı ve——- dosyasının UYAP sisteminden celp edilmiş, dosyamız arasına alınmıştır.Davacı vekili tarafından 13/04/2023 tarihli dilekçe ile; taraflar arasında uzlaşma sonrasında davadan feragat ettiklerini, davalı vekili yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, arabuluculuk ücretinin davalı tarafından ödeneceğine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekilinin 14/04/2023 tarihli dilekçesi ile; davacının davadan feragatını kabul ettiklerini, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.Tarafların sulh olması nedeniyle davanın feragat nedeniyle reddine ve arabuluculuk ücretinin davalı üzerinde bırakılacağına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar harcı 179,90 TL’den davacı tarafından peşin olarak yatırılan 668,51 TL harçtan mahsubu ile bakiye 488,61 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Tarafların vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı tarafından tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.