Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/93 E. 2023/494 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/93
KARAR NO : 2023/494

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2021
KARAR TARİHİ : 13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: borçlu tüzel kişilik aleyhine —–. İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı dosyasıyla icra takibine borçlu tarafından itiraz edilerek takip durdurulduğunu, borçlu tüzel kişilik yetkilisi borca itirazında takibe karşılık herhangi bir borçlarının olmadığını, takibe konu iade faturaları davalı tarafça kabul edildiğini, yasal süresi içerisinde itiraz edilmeyerek faturalar kabul edildiğini, buna rağmen müvekkilinin iade faturası kesmek suretiyle alacaklı olduğu bakiye müvekkile ödenmediğini, söz konusu takiple ilgili itirazın iptali ve takibin devamını, arabuluculuk faaliyetlerine girişildiğini, toplantıda anlaşma sağlanamadığını, haksız ve hukuka aykırı şekilde icra takibine itiraz eden ve takibin durmasına neden olan borçlunun itirazının iptaline karar verilmesini, yapılan itirazların iptalini, borçlular aleyhine % 20’den az olmayan icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının iddiaları haksız olduğunu, talepleri yersiz olduğunu, davacı tarafça açılan davanın ve davaya ilişkin bilcümle taleplerin reddine karar verilmesini, taraflar arasında —İcra Müdürlüğü — Esas sayılı dosyası ile başlatılmış herhangi bir takibin bulunmadığını, taraflar arasında bu sayıda başlatılmış herhangi bir icra dosyası bulunmadığını, davacı tarafından müvekkili şirket aleyhinde —- İcra müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, haksız ve mesnetsiz icra takibine itiraz ettiklerini, bu nedenle takibin durduğunu, davacı taraf kesmiş olduğu iade faturalarına konu malları müvekkiline teslim edilmediğini, müvekkiline çekilen ihtarname ile dava konusu faturaları, daha öncesinde müvekkili tarafından kesilmiş ve davacı yanca da kabul edilmiş faturalara ilişkin kestiğini açıkça ikrar ettiğini, davacı tarafın iddialarının asılsız olduğunu, davacı şirketin —-Ticaret Odası kayıtlarında terkin olarak görüldüğünü, bu hususun sorulmasını talep ettiklerini, takip öncesi faiz talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, itiraz ettiklerini, alacağın likit olmadığını, tazminat istenemeyeceğini, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, haksız ve kötüniyetli olarak yapılan icra takibi nedeniyle davacı aleyhine asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davanın davacı şirketin davalıya iade faturası kesmek sureti ile davalıdan alacaklı olduğundan bahisle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasına ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 11/02/2021 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—-İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyası UYAP sisteminden alınmış, yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine 70.923,60 TL asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Davacı şirketin merkezi —– ilinde olması nedeniyle davacı şirket ticari defterleri talimat mahkemesi vasıtasıyla incelenmiştir.
Talimat yoluyla mali müşavir bilirkişi —– tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında cari hesap ilişkisi ile 2019 ve 2020 yıllarında ticari ilişki kurulduğu, Davacının 04/2020 döneminde—– nolu temel e-faturalar ile bir kısım ürünleri iade ettiği, davalının ise 08/2020 döneminde yasal sürelerden sonra ilgili faturaları kabul etmeyerek iade faturası düzenlediği, davacı defterlerinin incelenmesinden tespit edildiği, davacının 2019 ve 2020 yılı ticari defterlerinin açılış / kapanış tasdiklerinin yasal sürelerinde yapıldığı, kayıtlarının usulüne uygun olduğu, defterlerinin birbirini doğruladığı, HMK. md 222/2’ye göre 2019-2020 yılı ticari defterlerinin lehine delil vasfına haiz olduğu, davacının ticari defterlerine göre 04/2021 döneminde düzenlediği 6 adet iade faturası ile 70.282,85 TL alacaklı duruma geldiği, ve takipte talep edilen asıl alacağı ile defter kayıtlarının uyumlu olduğu, düzenlediği 6 adet iade faturasının içeriğinin teslim edildiğinin ispat külfetini yüklendiği, davacının düzenlediği iade faturalara yasal sürelerden sonra 08/2020 döneminde davalının iade faturası düzenlediği davacı defter kayıtlarından tespit edildiği, davacının davalıyı usulüne uygun olarak ihtarname ile temerrüte düşürmediğinden temerrüt tarihinin 21.08.2020 takip tarihinden itibaren olduğu, belirtilmiştir.Davalı tarafın defterlerinin incelenmesi amacıyla Bilirkişi —– alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı şirketin 2019-2020 yılına ait defterlerinin usule uygun olduğu, davalının defter kayıtlarına göre; 21.08.2020 icra takip tarihi itibariyle davacıya 70.282,86 TL borçlu olduğu, davalı tarafından davacı adına 26.08.2020 tarihinde raporda detaylı olarak belirtilen iade faturalar düzenlenerek davacının hesabına borç kaydı yapıldığından davalının davacıdan 37.101,77 TL alacaklı olduğu, taraflarca düzenlenen faturaların karşılıklı ihtarnamelerle iade edildiği, belirtilmiştir.Tüm dosya kapsamından; davanın, davacı şirketin davalıya iade faturası kesmek sureti ile davalıdan alacaklı olduğundan bahisle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptaline ilişkin olduğu, davacı şirketin ticari defterlerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 10.11.2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacının ticari defterlerine göre 04/2021 döneminde düzenlediği 6 adet iade faturası ile 70.282,85 TL alacaklı duruma geldiği ve takipte talep edilen asıl alacağı ile defter kayıtlarının uyumlu olduğu, düzenlediği 6 adet iade faturasının içeriğinin teslim edildiğinin ispat külfetini yüklendiği, davalı şirketin defterlerinin usule uygun olduğu, davalının defter kayıtlarına göre; 21.08.2020 icra takip tarihi itibariyle davacıya 70.282,86 TL borçlu olduğu, davalı tarafından davacı adına 26.08.2020 tarihinde raporda detaylı olarak belirtilen iade faturalar düzenlenerek davacının hesabına borç kaydı yapıldığından davalının davacıdan 37.101,77 TL alacaklı olduğu, taraflarca düzenlenen faturaların karşılıklı ihtarnamelerle iade edildiği, davacının alacağının kaynağının 20.04.2020 tarihli 6 adet iade faturalardan kaynaklandığı, davacı tarafın bu faturaların muhteviyatı malları davalı tarafa teslim edildiğini ispat etmesi gerektiği, davacı vekilinin 30/05/2022 tarihinde “dava dilekçemizin ıslahı hakkındadır” başlıklı ıslah dilekçesi sunduğu, ıslah dilekçesi içeriğinde davacı tarafın delillerin ıslahını talep ettiği ve bu dilekçede yeni delil bildirdiği, davalı vekilinin sunulan bu delillere muavafakatlarının olmadığını ve ıslah dilekçesini kabul etmediklerini beyan ettiği, mahkememizce her ne kadar—- nolu celsenin —- nolu ara kararında davalı vekilinin ıslahın kötü niyetli yapılması nedeniyle geçersiz sayılması talebinin reddine karar verilmiş ve bu kapsamda davacı tarafın tanığı dinlenilmişse de davacı tarafın ıslah dilekçesi olarak sunduğu dilekçesinde; delillerini ıslah ettiği ve yeni delil bildirdiği, ancak davacı tarafça yapılan ıslahın delillerin ıslahı niteliğinde olduğu ve ıslah dilekçesiyle yeni delil bildirilemeyeceği gözetilerek mahkememizi—nolu celsesinin— nolu ara kararından dönülmesine karar verilerek davacı tarafın ıslah talebinin reddine karar verildiği, sonuç olarak davacının malları davalıya iade ettiğini ispat edemediği ve alacak talebini ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın reddine, her ne kadar davalı taraf kötüniyet tazminat talebinde bulunmuş ve davacı taraf takip başlatmakta haksız olsa da davalı tarafından davacı tarafın kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 179,90 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 856,58 TL peşin harç ve 80,70 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 937,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 757,38 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 11.347,78 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.