Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/90 E. 2023/364 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/737 Esas
KARAR NO: 2023/405
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/11/2021
KARAR TARİHİ: 23/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket —- saygınlık edinmiş olduğunu, Davacı ile davalı şirket —- toplam tutarı —– olduğunu, imzalanan bu sözleşme uyarınca Müvekkili tarafından davalı şirkete teslim edilmesi gereken sırası ile; ———– adlı ürünlerin tümü davalı şirkete eksiksiz ve hatasız bir şekilde teslim edilmiş olduğunu, Taraflar arasında imzalanan —- incelendiğinde teslimi sağlanan ürünlerin sözleşmede anlaşılan —– oluşturmakta olduğu açık olup sözleşme kapsamında teslimi sağlanmayan tek ürün olan ——- —–ürünün ise davalı şirketin talebi ile karşılıklı mutabakata varılarak iptal edilmiş olduğunu, Davalı şirketin talebi üzerine iptal edilen ürün dışında sözleşme konusu tüm ürünler davalı şirkete teslim edilmiş, Teslim edilen ürünlere ilişkin Müvekkili tarafından düzenlenen fatura davalı şirkete iletilmiş ve davalı tarafından ticari defterlerine işlenmiş olduğunu, davacının, davalı şirketten 16.747,30 Euro alacağı bulunmakta olduğunu, Davanın kabulü ile davacının alacaklı olduğu kalan bakiye olan 16.747,30 Euro’nun döviz yasal faizi ile birlikte davalılardan Euro cinsinden tahsiline veya Temerrüt tarihinden başlayarak ticari faizi ile fiili ödeme günündeki —— tahsiline, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının alacak iddiasının reddine, İddianın haklılığı ispat edilse dahi bu sefer gereği gibi/hiç ifa edilmeyen borç sebebiyle müvekkilin uğradığı zararlar ile sözleşmede var olan cezai şart hükümlerinin tespiti ile tüm bu haklarımızın davacı alacak iddiası ile takas ve mahsubuna, fazlaya ilişkin hakların tespitine, Vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine Karar verilmesini talep etmişlerdir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, tarafar arasında akdedilen 06/10/2020 tarihli mal alım sözleşmesi gereğince davacının alacağının bakiye bedelinin tahsiline ilişkin olup taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının edimlerini tam ve süresinde ifa edip etmediği, bakiye alacağının bulunup bulunmadığı istemine ilişkindir. 7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 17/11/2021 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyası üzerinden yapılan incelemede; Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır. Alınan 19/08/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda Davacının davalıdan teslimi gerçekleşen ürünlere istinaden 16.747,30 Euro alacaklı olduğu, Davacı tarafından teslim edilmeyen ürünlerden dolayı davalının 4.339,00 Euro tazminat talebinin TBK 213, f. 2 hükmüne uygun olacağı, Davalının gecikmeden kaynaklanan cezai şart talep şartlarının oluşmadığı, takas defi sebebiyle 16.747,30 – 4.339,00 Euro-12.408,30 Euro alacağın davacı tarafından talep edilebilir olduğu rapor edilmiştir. İtiraz üzerine alınan 20/02/2023 tarihli bilirkişi heyet ek raporunda özetle; kök raporda kabul edilen gerekçe ve varılan sonuçlar bakımından farklı bir sonuca varılmadığı rapor edilmiştir. Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporları, toplanan deliller bir bütün halinde incelendiğinde; taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde davacının davalıdan teslimi gerçekleşen ürünlere istinaden 16.747,30 Euro alacaklı olduğu, bu hususun ticari defterler ile birbiri ile örtüşen ——- ve faturalardan da tespit edildiği, TBK m.212-213 kapsamında satıcının temerrütü hususunda davacı tarafından teslim edilmeyen (raporda tespit edilen ) ürünlerden dolayı tazminat yükümlülüğünün ortaya çıkmasının satıcının teslimde temerrüte düşmesine bağlanmış olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin—— Maddesinde teslime yönelik düzenlemenin bulunduğu , sunulan mail yazışmalarından ifanın derhal yapılmasının istenildiği aksi halde ifadan vazgeçilerek tazminat talep edilebileceğinin belirtildiğinin anlaşıldığı, ilgili mail yazışmalarında davacının maile verdiği cevap ile söz konusu ürünün teslim edilmeyeceğini bildirdiği de dikkate alındığında davacının ürün tesliminde temerrüte düştüğünün açık olduğu, dolayısıyla satıcının temerrütünün bir sonucu olarak TBK m.212/f-2 gereğince borcun ifa edilmemesinden kaynaklanan zararı ödemekle yükümlü olduğu, tazminat bakımından ise TBK m.213/f-2-3 gereğince davalının üçüncü kişiden ürün satın almış olmasının gerektiği ve bu kapsamda dosyaya sunulan —— tarihli fatura içeriğinde aynı ürünün 7,50 Euro/m2 fiyat ile davalıya satıldığının anlaşıldığı, dosyanın tarafları arasında ise söz konusu ürünlerin birim fiyatının 7,00 Euro/m2 olarak kararlaştırıldığı yani üçüncü kişiden daha yüksek bir bedelle ürün satın alındığının sabit olduğu, dolayısıyla —– olarak hesaplandığı ve davacı tarafından teslim edilmeyen ürünlerden dolayı davalının zararının mahsubunun takas def ide dikkate alındığında —— olduğu, taraflar arasındaki sözleşmede kesin vade kararlaştırılmamış olması karşısında gecikme neticesinde temerrütün meydana gelmesi ile ifaden vazgeçilerek tazminat talebinin aynı anda gerçekleştiğinin belirlendiği, ürünlerin tesliminden vazgeçilmesi sebebiyle gecikmeden kaynaklanan tazminat talebinde bulunulmasının mümkün olmadığı da dikkate alınarak davanın 12.408,30 Euro üzerinden kabulüne karar verilip fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-12.408,30 Euro alacağın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Karar harcı 10.001,80 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.374,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.626,97 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 3.374.83 TL peşin harç olmak üzere toplam 3.434,13 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat müzekkere ve bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.051,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 2.311,65 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 22.812,69 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek 978,01 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 345. maddesi uyarınca 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer eş değer Mahkemesine verilecek usulüne uygun istinaf dilekçesi ile ——— Adliye Mahkemesi İstinaf Yasa Yoluna başvurabileceği belirtilerek verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/05/2023