Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/86 E. 2023/127 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/86 Esas
KARAR NO : 2023/127

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili firma ile davalı şirket arasında 07.07.2018 ve 03.08.2018 tarihli tedarik satın alma ve uygulama sözleşmeleri imzalandığı, iş bu sözleşmenin 14. Maddesine göre işin teslimi 3 günden fazla geciktirirse günlük min. 500,00 TL gecikme cezası uygulanması konusunun düzenlendiğini, sözleşmenin 18. Maddesinde sözleşme hükümlerinin ihlali halinde sözleşmenin toplam bedelinin yarısı cezai şart ödenir maddesinin ver aldığını, gecikme cezalarına ilişkin olarak davalı tarafa —— yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, iş bu ihtarnamenin tebliğ edildiğini, bu nedenlerle, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 76.700,00 TL alacağın ihtar tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının dava dilekçesini kabul anlamına gelmemekle 07.07.2018 ve 03.09.2018 tarihli tedarik sözleşmesi uyarınca talepte bulunduğunu, müvekkiline 21.11.2018 tarihinde kabul anlamına gelmemekle beraber zararın bildirildiğinin söylendiğini, oysa davanın yaklaşık 3 yıl sonra açıldığı için zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, davacının iddialarının aksine müvekkilinin taraflar arasında yapılan tüm sözleşmeler uyarınca teslimatlarını tam ve eksiksiz teslim etmiş olup, tam tersi davacının süresinde kesilen faturaları ve cari hesap borcunu ödemediğinden——Sayılı dosyasında takip başlatıldığını, bahsi geçen takipte alacaklarının kesinleştiğini, bu nedenlerle, açılan davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddini, davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan cezai şartın tahsili istemine ilişkindir. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.Taraflar tacir olduğundan dava konusu talebi kapsayacak şekilde ilişkin tüm yasal ticari defterleri ve defterlerin bu uyuşmazlığa ilişkin dayanak kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişilerin tanzim ettikleri 21/01/2022 ve 16/06/2022 tarihli raporların taraflara tebliğ edildiği ve incelenip değerlendirilerek dosya kapsamına alındığı anlaşılmıştır.Türk Borçlar Kanunu’nun 179/II. Maddesinde ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir denilmek suretiyle ifaya ekli cezai şart düzenlenmiştir. Bu cezaya, gecikme cezası da denmektedir. Anılan hükme göre borçlunun borca aykırı davranışı hâlinde, alacaklı hem aynen ifayı, hem de kararlaştırılan cezanın ödenmesini talep edebilecektir. Bu nedenle, burada ceza koşulunun aynen ifaya ilave olarak (kümülatif) talep edilebilmesi olanaklıdır.Borçlunun borca aykırı davranışı hâlinde alacaklının ifaya ek olarak talep ettiği alacak bir ceza koşulu alacağı ise, zarar koşulunu gerektirmez. Alacaklı borçlunun borca aykırı davranışı nedeniyle zarara uğramasa dahi kararlaştırılan ceza koşulunu talep edebilir. İfaya ekli cezai şartın istenebilmesi için sözleşmede açıkça kararlaştırılmış olmadıkça gecikmiş ifanın çekincesiz olarak kabul edilmemesi gerekir. Aksi hâlde cezai şartı isteme hakkı düşer. Gecikmiş ifadan önce keşide edilen ihtarla gecikme cezası isteme hakkı saklı tutulmuş, sözleşmede cezai şart talep edebilmek için ihtirazı kayda gerek olmadığı kararlaştırılmış ya da ifadan önce alacaklının bu hakkını saklı tuttuğu anlamına gelecek davranışları mevcut ise sonradan yapılan teslimde çekince konulmamış olsa dahi cezai şart isteme hakkı düşmez, talep edilebilir. Cezayı isteme hakkının saklı tutulması (çekince, ihtirazı kayıt), yenilik doğuran bir irade beyanı olup, ifa anında açıkça yapılmalıdır. Saklı tutma, teslim-kabul tutanağına düşülecek bir kayıtla veya ifayı kabulden önce yapılacak yazılı bildirimle yahut iş bedelinin ceza alacağı kesilerek ödenmesi gibi buna delalet eden bir eylem veya işlem ile gerçekleştirilebilir.Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendiğinde; Taraflar arasında 07.07.2018 tarihinde Tedarik/Satın Alma ve Uygulama Sözleşmesi imzalandığı, belirtilen süre içinde emtiaların eksiksiz olarak teslim edileceğinin ve sözleşmenin ihlali halinde cezai şart talep edilebileceğinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. Teslim tarihi geçtiği takdirde davacı iş sahibinin her gün için 500TL ceza keseceğine yönelik düzenleme geç teslimden kaynaklanan ifaya ekli cezai şart olup, teslim tarihlerinin incelenmesinden sözleşme konusu emtianın gecikme ile davacıya teslim edildiği, davalı yanca düzenlenen faturalardan cari hesap alacağı nedeniyle davacı aleyhine —— esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davacı tarafça itiraz edilmeksizin takibin kesinleştiği, tarafların 25.06.2019 tarihinde Protokol imzaladıkları, anılan Protokolde davacı iş sahibinin icra dosyasına konu faturalardaki mallar ile ilgili tüm gecikme tazminatı ve zarar talep etme haklarından feragat ettiği, herhangi bir çekince ve ihtirazı kayıt koymaksızın emtiayı teslim aldığı anlaşılmaktadır.Geç teslimden kaynaklı cezai şarta ilişkin davacının talebi, taraflarca imzalanan Sözleşme, Protokol ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu’nun 179. maddesinde düzenlenen ifaya ekli ceza niteliğindedir. İfaya ekli cezanın istenebilmesi için eserin teslim edilmemiş ya da ihtirazî kayıtla teslim alınmış olması gereklidir. Somut olayda; dosya kapsamına göre davacının emtiayı teslim aldığı ve ihtirazî kayıt ileri sürmediği anlaşılmaktadır. Bu halde teslimde ihtirazî kayıt ileri sürmeyen ve açıkça talebinden feragat etmesi sebebiyle ifaya ekli cezayı isteme hakkı kalmayan davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 179,90 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.309,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.129,95 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 4,00 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 12.272,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.