Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/849 E. 2023/365 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/849 Esas
KARAR NO:2023/365
DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:21/06/2020
KARAR TARİHİ:11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——- tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davacı şirkete —- sayılı——–plakalı araç ile dava dışı —- sevk ve idaresindeki ——- plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmesi sonucunda ——— plaka sayılı araçta 1.200 TL tutarında hasar tespit edildiğini, —- araç sürücüsünün asli kusurlu çıkması sonucunda davacı şirketin bu hasar bedelini dava dışı —— ödediğini belirterek; 1.200,00 TL tutarındaki tazminat alacağının ödeme yapılan 28.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek Yasal Faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı şirkete verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; görev ve yetki itirazında bulunmuş, esas yönünden de davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava; 28/12/2018 tarihinde meydana kaza nedeniyle hasar bedeli istemine ilişkindir.Mahkememiz dosyasının ilk olarak —- sayılı dosyası üzerinden incelemeye alındığı,——— tarihinde karara çıktığı ve görevsizlik kararı verilerek mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 21/06/2020 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Mahkememiz dosyası üzerinden yapılan incelemede; Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Dosyada; kusur ve zarar raporu alınmak üzere dosyanın makine mühendisi ve sigorta bilirkişisine tevdine karar verilmiş olup bilirkişi heyeti —– tarihli raporunda özetle; Dava konusu olayın ——– maddi hasarlı trafik kazası olduğu,, meydana gelen olayda kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığı, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğu,, dava konusu kaza ve hasar durumunun uyumlu olduğu, Dava konusu —- plaka sayılı aracın —— model araç olduğu, Söz konusu araçta ——– hariç ve işçilik dahil yaklaşık 1.200,00 TL hasar oluşmuş olduğu, (İskontosuz) bu kapsamda davacı tarafından talep edilmiş olan hasar miktarının kaza tarihi itibariyle piyasa rayiçlerine uygun ve kadri marufunda bulunduğu, Söz konusu aracın onarılması durumunda ilgili servis / tamir atölyelerinin iş yükü ile doğru orantılı olarak onarım süresinin yaklaşık 2 (iki) iş günü süreceği,( Malzeme temin süresi dahil edilmiştir.) Davaya konu Trafik Kazası Kapsamında; —– plaka sayılı araç sürücüsü%100 asli ve tam kusurlu olduğu , Dava konusu kazanın—–plaka sayılı araç sürücüsünün kırmızı ışıkta durmakta olan araca Asli Kusur sayılan arkadan çarpması şeklinde meydana gelmiş olması ve—– plaka sayılı araç sürücüsünün kural ihlali yapmamış olması nedeni ile kusursuz olduğu, rapor edilmiştir.
İtiraz üzerine alınan bilirkişi ———– tarafından düzenlenen 31/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle” Dava dosyasında, davalının işleteni olduğu aracı kaza sırasında sevk eden araç sürücüsünün olay yerini terk etme sebebinin tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitmek, can güvenliği nedeni ile uzaklaşmak ve/veya benzeri mücbir ve/veya zorunlu haller nedeni ile olup olmadığını gösterir yönc belge, delil, beyan vb. görülemediği, bu durumda, araç sürücüsünün kaza durumda sorumluklarını sebepsiz olarak yerine getirmediğinin anlaşıldığı, bundan ötürü de davacı Sigortacının davalı Sigortalısına Rücu başvurusunda bulunmasının ilgili genel şartlarca uygun olduğu görüşüne varıldığı rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporları bir bütün olarak incelendiğinde; davalının araç sürücüsü olarak yapılan incelemede %100 kusurlu olduğu ,davaya konu araçlar arasında meydana gelen kazadan dolayı söz konusu sigortalı araçta 1.200,00 TL ( KDV hariç ) hasar oluştuğu , taraflar arasındaki ——– poliçesinin genel şartlar B.4 maddesinde belirtildiği üzere ” bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşlarına gitme , can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı , alkol raporu vb kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde ” hükmünün amir olduğu ancak dosyada kaza sırasında aracı sevk eden araç sürücüsünün olay yerini terk etme sebebinin tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitmek , can güvenliği nedeniyle uzaklaşmak , benzeri mücbir sebep yahut zorunlu haller nedeniyle olup olmadığını gösteren belge delil vs olmadığı, bu halde sürücünün kaza durumunda sorumluluklarını sebepsiz olarak yerine getirmediğinin anlaşıldığı ve davacı sigortacının davalı sigortalısına rücu edebileceği dikkate alındığında davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
1-1.200,00 TL alacağın ödeme tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 81,97 TL ‘den, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,57 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 54,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 108,80 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri, 97,35 TL, 2.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.897,35 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 1.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, yüzüne karşı KESİN olarak karar verildi. 11/05/2023