Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/840 E. 2023/139 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/840 Esas
KARAR NO: 2023/139
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/12/2021
KARAR TARİHİ: 21/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ticari ilişki kapsamında müvekkilinin davalıya teslim ettiği ürünlere ilişkin —– faturalar da tanzim edilip, davalıya tebliğ edildiğini, ilgili faturalardan kaynaklı toplam 123.604,45 TL bakiye cari hesap alacağının bulunduğunu, faturalardan kaynaklı bakiye alacağa ilişkin davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, başlatılan takie davalı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini, davalının alacağa yeter miktatrda taşınır ve taşınmaz mallarının ihtiyaten haczini, davalının yaptığı itirazın iptalini, takip tarihinden itibaren işletilen ticari avans faiziyle birlikte takibin devamını, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 30/12/2021 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
——sayılı dosyası ——üzerinde yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine 123.604,45 TL asıl alacak alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği,mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişisi —– tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın incelenen —— yılları yevmiye Ve defteri kebir defterlerinin defter olarak tutulduğu yıllara ait envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süreler içerisinde yaptırıldığını, davacı ve davalı şirketin —– bildirimleri üzerinde yapılan incelemelerde, davacı ve davalının bağlı bulunduğu vergi dairelerine KDV dahil 506.323,44 TL mal alış ve satış tutarlarını bildirdiği görüldüğünden ve resmi kurumlara bildirilen mal alış ve satış bildirimlerinin malın teslim alındığına karine teşkil edeceğinden ve davalı şirket tarafından takipte istenen 123.604,45 TL tutarın ödendiği ile ilgili dosya kapsamında belge ve bilgi olmadığından ve davalı taraf inceleme gününde incelemeye gelmeyip ticari defterlerini ibraz etmediğini, davacı tarafın davalıdan 13.08.2021 tarihi itibariyle 123.604,45 TL tutarınca alacağının bulunduğu kanaatinin edinildiğini, davacı taraf takipten önce faiz istemediğinden, bu konuda değerlendirme yapmaya gerek bulunmadığını, davacının 123.604,45 TL———–üzerinden 13.08.2021 takip tarihinde yıllık 16,75 ve sonraki dönemlerde değişen oranlarda avans faizi isteminin mümkün bulunduğunu, tarafların masraf, inkar tazminatı, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin Mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).Dosya kapsamında her iki tarafın ——- beyannamelerinin birbiriyle uyumlu olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından davalıya düzenlenen faturalara, davalının yasal süre içerisinde yapmış olduğu itiraz bulunmamaktadır. Davalı yanın ihtara rağmen ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği, dava yanın incelenen kayıtlarından defterlerinin usulüne uygun tutulduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirketin —— da faturaların kaydedildiği, buna göre içeriği kabul edildiği gibi resmi kuruma bildirilen beyannamenin delil niteliğini de haiz olduğu sabittir. —– makama bildirilen belge olup delil niteliğini haizdir. Davacı ticari defter ve belgeleriyle de alacak ispatlanmıştır. Takibe veya davaya konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu —- ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekir. ———Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; alınan bilirkişi raporu ile de alacak ispatlanmıştır. Gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödenmediği anlaşılmakla davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kabulü ile likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının—— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 123.604,45 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 123.604,45 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 8.443,42 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.110,86 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.332,56 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 2.110,86 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.170,16 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 169,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 900,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.069,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 19.540,67 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair tarafların yokluklarında kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 21/02/2023