Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/830 E. 2022/468 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/830 Esas
KARAR NO: 2022/468
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/12/2021
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin —–işletme hakkı sahibi olduğunu; borçlu davalının ise, işletme hakkı davacı şirkette bulunan tüneli kullanmış bulunan tüzel kişi olan tacir olduğunu, işletme hakkının davacı şirkette bulunan — geçişler —-ücretlendirilmekte ve aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerde; —– sürede geçiş ücretinin ödemesini yapmayan araç maliklerine, geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulaması olduğunu, davalının, muhtelif plakalı araçları ile muhtelif tarihler arasında ücret ödemeksizin, — ihalli geçişler gerçekleştirtiğini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; —tarihinde ihlalli geçişler gerçekleştirildiğini, davanın kabulü ile——– dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptalini, takibin devamını, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğini, icra takibine konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesini, yargılama giderleri ve harçlarla tespit edilecek avukatlık vekâlet ücretinin davalı borçludan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin, davacı vekilinin dava dilekçesinde belirtilmiş olduğu bir alacağı bulunmadığını, müvekkili tarafından borç ödendiğini, mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili Mahkeme—- Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dava — yıllık zaman aşımına tabi olup, olay üzerinden— geçtikten sonra açıldığını, bu nedenle zamanaşımı bakımından da davaya itiraz ettiklerini, dava zaman aşımı bakımından düşmesinin gerektiğini, olay tarihinde söz konusu işletmenin sorumluluğunda olan otoyol ve köprülerden geçişlerin hepsi müvekkilinin hesabından ödendiğini, müvekkilinin hiçbir kusuru olmadığı ve geçiş ödemelerini eksiksiz yaptığını, haksız biçimde kesilen para cezasının kabul edilemeyeceğini, müvekkilinin kaçak geçiş yaptığını,—- geçişlerinde uygulanan—- gün içerisindeki ceza bildirimlerinin müvekkiline yapılmadığını, müvekkilinin davacı tarafından aleyhine başlatılan icra takibinde borçlu olduğu herhangi bir rakam bulunmadığını, müvekkili şirket yapmış olduğu ihlalli geçişlerin hepsinin ödemesini yaptığını, davacı yanın tekrardan ödeme talep etmesinin kabul edilemeyeceğini, davanın reddine karar verilmesini, itirazın iptali davasının reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava —– tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantıya tarafların katıldığı, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
— Esas sayılı dosyası —- sisteminden alınmış, yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine geçiş ücreti ve ceza tutarı olarak toplam —- tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Toplanan/sunulan deliller, ihlalli geçiş bildirimleri, takip dosyası, araç tescil kayıtları, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; Dava, ihlalli geçiş nedeniyle geçiş ücreti ve ceza tutarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir—-
Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.—
——- İncelenmesi sonucunda, işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarında, işletici şirketlerce işletme hakkının bir uzantısı olarak kontrolsüz geçişlerde takdir edildiği anlaşılan, geçiş ücretiyle doğrudan bağlantılı bulunduğu, işletme gelirleriyle irtibatlı olduğu ve işletme gelirleri üzerinde etki ve sonuç yarattığı değerlendirilen itiraz konusu kuraldaki cezanın, klasik anlamda idari yaptırım niteliğindeki idari para cezalarından farklı, idare hukuku alanından ziyade özel hukuk alanına yaklaşan, kendine ——–bir niteliğe sahip olduğu gerekçesi ile kuralın anayasaya aykırı olmadığı tespit edilerek anayasaya aykırılık başvurusu reddedilmiştir.
Mahkememizce araçların tescil kayıtları ve —- hesap bilgileri —- müzekkereler ile tespit edilmiştir.
Dosya arasına celbedilen— yazı cevabında; — plakalı aracın —-ürününün bulunmadığı belirtilmiştir.
Sonuç olarak; davalıya ait — plakalı aracın —— herhangi bir ücret ödemeden geçiş yaptığı, geçiş ücreti ve ceza tutarından sorumlu olduğu, bu nedenle takibe yönelik itirazın iptalinin gerektiği, ayrıca söz konusu alacak likit olmakla hükmedilen alacağın % 20’si oranında inkar tazminatının kabulüne, her ne kadar davalı taraf kötüniyet tazminat talebinde bulunmuşsa da davacı tarafın dan başlatılan takip haksız olmadığından kötüniyet tazminatının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının —- dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin —- asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 16,75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 415,00 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Harç alınmış olmakla, yeniden alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 118,60 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 130,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen kabul edilen miktarını geçmemek üzere 415,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/06/2022