Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/826 E. 2023/446 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/826 Esas
KARAR NO : 2023/446

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2021
KARAR TARİHİ : 01/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 22.07.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını, kazada tek kusurlu olan tarafın davalı—– olduğunu, davalı ——aleyhine manevi tazminata hükmedilmesinin gerektiğini, davanın kabulü ile maddi ve manevi zarara uğrayan ve maddi zararları hala artmaya devam eden müvekkili için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere (4.000,00 TL) maddi tazminat ile (10.000,00 TL) manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte (maddi tazminat yönünden) davalıların tümünden müştereken ve müteselsilen, manevi tazminat yönünden ise sigorta şirketi haricindeki davalılardan müştereken ve müteselsilenen tahsilini,davalı sürücü —–ve maliki ——yargılama sonuna kadar malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir, kabul edilmemesi halinde ihtiyati haciz konulmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.

Davalı —– sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle: sigortaya usule uygun başvurunun aynı zamanda dava şartı olması ve şartın yerine getirilmemesi sebebiyle işbu davanın reddinin gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla, her halükarda davacının talebine konu maluliyet tazminatına ilişkin tazminat hesabının ZMSS genel şartları A.5.C maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olup kusur oranının tespiti için —–ihtisas dairesinden rapor alınması gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili şirkete usulüne uygun başvuru yapılmadığı gerekçesiyle faiz talebinin reddinin gerektiğini, sayın mahkeme aksi kanaatte olması halinde, faiz başlangıcının ancak dava tarihi olarak kabul edilebilir olduğunu, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle: kazanın yaşanmasında ve sonrasında bir kusurunun bulunmadığını, dava dilekçesinin aksine kaza 22/07/2021 tarihinde değil, 29/07/2021 tarihinde meydana geldiğini, davacı—— aşırı hızlı bir şekilde kontrolsüzce gelerek aracına sol arkadan çarpması sonucu geçirilen kazada müvekkilinin, manevi tazminat isteminin hukuka aykırı olduğunu, bu amaçla verilen beyanların hiçbirinin gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin sevk idaresinde bulunan aracın kazadan kaynaklı olmayan bir şekilde arıza yaptığının açık olduğunu, buna ek olarak davacıya aşırı hızlı olması nedeniyle kusur atfedildiğini ve aracına kusurlu bir şekilde arkadan çarptığının rapora yansıdığını, maddi tazminat isteminin yapılacak kusur araştırması neticesinde reddini, manevi tazminat isteminin hukuka aykırı olması nedeniyle reddini, kusursuz sorumluluk hali olmadığı için davalı —— yönünden davanın reddini, gerçeğe aykırı beyanlarla açılan davanın reddini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, 29/07/2021 tarihinde meydana gelen kazada yaralanan davacının hastane, tedavi masrafları, ilaç masrafları, fizik tedavi ücretleri, kazanç kaybı, yoksun kaldığı kar, araç çekici ve otopark masrafı, araç pert bedeli, kask bedeli, motosiklet kulaklığı bedeli ve manevi tazminat talebine ilişkindir.7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 24/12/2021 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizce ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak, bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.Mahkememizce davaya konu aracın trafik kayıtları, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacının kaza nedeniyle gördüğü tedavi evrakları ilgili yerlerden celbedilmiş; —– İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş; kolluk vasıtasıyla davacının sosyal ve ekonomik durumu araştırılmış,—— kusur raporu alınmış, tüm belgeler dosya arasına alınmıştır.
Tarafların kusur durumunun tespiti için dosya makine mühendisi bilirkişi tevdi edilmiş, bilirkişi—— tarafından düzenlenen 13/06/2022 tarihli rapor taraflara tebliğ edilmiş, tarafların itirazları göz önünde bulundurulduğunda mahkememizce dosyanın kusur raporu alınması için—— İhtisas Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
—– Dairesi tarafından düzenlenen 28/03/2023 tarihli raporda; davacı sürücü—— sevk ve idaresindeki motosikleti ile meskun içi mahalde seyri sırasında yola gereken dikkatini vermesi, far ışığı altındaki görüş mesafesini dikkate alıp seyrini kontrollü bir şekilde sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, kontrolsüz seyri ile birlikte meskun mahalde yolun sağında arıza sebebi ile duraklayan araca arkadan tedbirsizce çarptığı anlaşılmakla gerçekleşen olayda %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü —— sevk ve idaresindeki aracın arızası sebebi ile meskun içi mahalde yolun sağında duraklaması akabinden gerisinden gelen motosikletin çarpmasına maruz kaldığı olayda atfı kabil kusuru bulunmadığı, kusursuz olduğunun oybirliği ile bildirildiği anlaşılmıştır.Toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının incelenmesinde; davanın, davacının 29/07/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, davacının sevk ve idaresindeki — plaka sayılı motosikleti ile —- Kavşak istikametinden—– yönüne seyir halinde iken motosikletin ön kısmıyla; davalının sevk ve idaresindeki —– plaka sayılı otomobilin sol arka kısımlarına çarptığı, meydana gelen kazada davacının tam kusurlu, davalının kusursuz olduğu, mahkememizce bu hususta —– İhtisas Dairesinden rapor aldırıldığı, davacı vekilinin bilirkişi raporuna yönelik itirazları kapsamında dosyada aldırılan raporun denetime elverişli olduğu, raporun çelişki barındırmadığı, dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, davacının kendi kusuruna dayanarak tazminat talep etmesinin mümkün olmadığı, böylece meydana gelen zarardan davalıların sorumlu olmadığı kanaatine varılarak açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 179,90 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 239,09 TL harcın mahsubu ile bakiye 59,19‬ TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı ——kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda verilen kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.