Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/803 E. 2022/167 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/803 Esas
KARAR NO: 2022/167
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ: 15/12/2021
KARAR TARİHİ: 08/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —- sigorta güvencesi altında bulunan — ait taşınmazda —tarafından sayaç değişimi yapıldığı esnada konutta kullanılmakta olan —– gördüğünü,—– son fıkrasında idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükmü yer aldığını, bunun sonucu olarak idare hizmetin geç işlemesi veya fena işlemesi suretiyle hizmetin kusurlu işletilmesi sonucu kişi ve kurumlara verdiği zararları gidermek zorunda olduklarını, ayrıca idareye kanunla verilen görevi yerine getirmesi doğal ve zorunlu olmakla beraber, görevi yerine getirirken kişi ve kurumlara herhangi bir zarar verilmemesi için gerekli önlemleri almak zorunda olduğunda hukuk devletinin bir gereği olduğunu, müvekkili sigorta şirketi tarafından tayin olunan bağımsız —–bulan olayın sonucunda müvekkili şirket sigortalısının taşınmazında meydana gelen hasarı değerlendirdiğini, —- tarafından yapılan inceleme sonrasında;hasarın,beyan edildiği şekilde ——- yapılan sayaç değişimi esnasında şebekede oluşan —— tespit edildiğini, sigorta muafiyet ve tenzil bedelleri düşüldükten sonra ——hasar bedelinin tazmin edilmesi gerektiğinin bildirildiğini, hasar bedeli müvekkili sigorta şirketi tarafından karşılandığını, olay davalı kurumun sayaçlara yaptığı müdahale esnasında meydana geldiğini, hizmet sorumlusunun—— kazanın meydana gelmesinde tam ve asli kusurlu olduğunu, sorumluluk Sigortaları hakkında halefiyet hususu TTK m.1481’de şu şekilde düzenlendiğini, hükme göre; — Sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalı yerine geçer. Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel tutarında sigortacıya ait olur. —- Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı gereğince, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. —- Sigortalı veya zarar gören, birinci fıkra gereğince sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur.’’ TTK hükmünde de açıkça görüleceği üzere sigorta şirketi zarar görene yaptığı ödemeyi zararın meydana gelmesinde sorumlu olanlardan doğrudan halefiyet kuralı gereğince talep edebileceğini, davanın kabulünü, — tutarındaki tazminat alacağımızın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranında ile birlikte tahsilini, arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlıkla sonuçlanması nedeniyle karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T tarifesi gereğince maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsilini, vekalet ücreti ile yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde yer alan haksız ve mesnetsiz iddiaları kabul etmediklerini, 6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasına göre;”Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, aynı yasanın 16. maddesinde ise, Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmünün yer aldığını, müvekkili şirketin adresinin——olduğunu, dava dilekçesinde yer alan bilgiye göre hasarın meydana geldiği adresi —– olduğunu, uyuşmazlığa bakmakla yetkili mahkemesinin müvekkili şirketin adresi olan — Mahkemeleri olduğunu, hasar adresi esas alınırsa —-Adliyesinin yetkili olduğunu, davada yetki itirazında bulunduklarını, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava —– yılında açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir.
Davalı vekili süresinde yetki itirazında bulunarak —– yetkili olduğunu ileri sürmüştür.
Davanın, davacı sigorta şirketine ——- tarihinde davalı şirket tarafından sayaç değişimi yapıldığı esnada konutta bulunan asansörün zarar gördüğünden bahisle sigortalıya ödenen bedelin rücuen tahsili talebine ilişkin olup, dava dışı sigortalı şirket ile zarar sorumlusu arasındaki uyuşmazlığın ——- belirtildiği üzere, davanın sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibi değerlendirilerek görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesi gerektiği, başka bir anlatımla, davacı sigorta şirketi halefiyet hakkına dayalı olarak davayı açtığına göre, halefi olduğu sigortalı ile davalı şirket arasındaki açılacak davada yetkili olacak mahkemenin yetkili olması gerektiği, bu kapsamda davalı şirketin adresinin —-, dava dışı sigortalı şirketin adresinin — poliçe incelendiğinde —- adresinin —olduğu ve zararın — meydana geldiği, yetkili mahkemenin —– olduğu, her ne kadar davacı vekili usule uygun bir yetki itirazı olmadığını ileri sürmüşse de davalı vekili tarafından süresinde sunulan itiraz dilekçesinde yetkili mahkemenin — adliyesi olduğunun ileri sürüldüğü, yetkili mahkeme — Asliye Ticaret Mahkemesi olması gerekirken—– Adliyesinde Ticaret Mahkemesi bulunmadığından ve Ticaret dosyaları yönünden —–Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğundan davalı tarafın yetki itirazının usule uygun olmadığına yönelik itiraza itibar edilmeyerek mahkememizin yetkisizliği ile —-Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin yetki nedeniyle reddine, MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yetkili mahkemenin—–Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili —– Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/03/2022