Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/802 E. 2022/331 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/802 Esas
KARAR NO : 2022/331

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2021
KARAR TARİHİ : 21/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili, davalıya ——- yaptığını, fatura kesilerek davalıya ürünlerin tam ve eksiksiz olarak teslim edildiğini, söz konusu fatura bedellerinin bir kısmı davalı tarafça ödendiğini, bakiye tutar olan davaya konu alacak ödenmediği için icra takibine geçildiğini, davalı tarafça icra takibine itiraz edildiğini,—- taraflar arasında son tutanak kapsamında anlaşamama tutanağının düzenlendiğini, davalı şirketin kötü niyetli ve basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğüne aykırı davranışları sebebiyle müvekkilin zararının her geçen gün arttığını,— kayıtları üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde davalının müvekkiline borcu olduğu ve takibe itirazının haksız olduğunu, alacağın likit olduğu tartışmasız olduğundan takip miktarının % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesinin yasal zorunluluk olduğunu, haksız, yersiz mesnetsiz kötü niyetli itirazın asıl alacak üzerinden iptalini, icra takibinin kaldığı yerden devamını, borçlu davalının % 20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, ürün satışından kaynaklı fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari——dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava ——- tarihinde açılmakla davacının dava —yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı — 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının —- başvurduğu, yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin —- tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Davalının şahıs olması nedeniyle —– araştırması yapılmıştır. Bu kapsamda; —- yazılan müzekkerelere cevap verildiği, davacının işletme kaydına göre —-altında olduğu, gerçek ————-kaydının bulunmadığı,—- rastlanılmadığının belirtilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunun veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nın 19/2 maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil ticari —- belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK ‘nın 5.maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir.
Somut olayda, söz konusu davanın satımdan kaynaklı alacak talebine ilişkin olup mutlak ticari davalardan olmadığı, nisbi ticari dava olduğu, nisbi ticari davalarda ticaret mahkemesinin görevli olması için her iki tarafın tacir olması gerektiği, ancak yukarıda da açıklandığı şekilde davacı tacir olsa da davalının yapılan araştırmalar kapsamında tacir olmadığı anlaşıldığından TTK’nın 4.maddesi uyarınca ticari dava niteliğinde bulunmayan uyuşmazlığın dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 2.maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden Mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (—- sayılı kararı)
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, Mahkememizin Görevsizliğine,
2-Görevli mahkemeninin——-Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ——-Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.