Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/778 E. 2023/122 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/778 Esas
KARAR NO : 2023/122

DAVA:Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti
DAVA TARİHİ:07/12/2021
KARAR TARİHİ:16/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:
Davacı firma tarafından ihtiyati haciz kararlarının alınabilmesi için ;—-Asliye Ticaret Mahkemesinin—— değişik iş sayılı dosyasına sunulmak üzcre—–Şubesinden alınmış olunan 27.12.2005 tarihli ve—— seri numaralı 2.475 TL bedelli teminat mektubu; —– Asliye Ticaret Mahkemesinin ——– değişik iş sayılı dosyasına sunulmak üzere—— Şubesinden alırmış olunan 27.12.2005 tarihli ve——-seri numaralı 10.027,50 TL bedelli teminat mektubu —— Asliye Ticaret Mahkemesinin ——değişik iş sayılı dosyasına sunulmak üzere —– Şubesinden alınmış olunan 27.04.2006 tarihli ve ——- seri numaralı 1.308 TL bedelli teminat mektubu; —– Asliye Ticaret Mahkemesinin ——değişik iş sayılı dosyasına sunulmak üzere —— Şubesinden alırnmış olunan 27.04.2006 tarihli ve ——-seri numaralı 300 TL bedelli teminat mektubunun ilgili mahkemelere sunulduğunu ancak aradan geçen zamana rağmen teminat mektuplarının iade alınmadığını, söz konusu teminat mektuplarının 2005 ve 2006 yıllarına ait olduğunu, teminat mektupları icra dosyasına ibraz edilmiş ve ihtiyati haciz kararları infaz edilmişse bile aradan geçen 15 yıla yakın süre, icra dosyasının olmayışı, teminat mektubu bedellerinin düşüklüğü, teminat mektubu olmasa bile ortada herhangi bir zararın olmayışı, teminat mektuplarının ilgili bankalara halen iade edilmemiş gözükmesi ve bu durumun komisyon ödenmesi ve benzeri sebeplerle davacıya zarar vermesi ve diğer sebepler söz konusu teminat mektuplarının iptali için iş bu davanın açıldığını, işbu teminat mektuplarının iptali için zayi nedeniyle teminat mektuplarının iptali davası açılıdğını ancak teminat mektuplarının kıymetli evrak vasfında olmaması ve davalı kuruma karşı kıymetli evrakın iptali veya hükümsüzlüğü davası açılması gerektiğinden davanın reddedildiğini, dava konusu teminat mektuplarının hükümsüzlüğünün tespitine ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:
Davada davalı tarafın taraf sıfatının bulunmadığını, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa davanın esası hakkında bir karar verilemeyeceğinden, davanın sıfat yokluğundan reddedilmesinin gerektiğini, davanın mahiyeti itibariyle davalı bankanın davalı sıfatını haiz olmasının mümkün olmadığını, davanın muhataba karşı açılmasının gerektiğini, teminat mektuplarının muhataplarından bankaya verilmiş bir ibraname olmadığı gibi davacı tarafça ihtiyati haciz kararlarının icra edildiği ve kesinleştiğine dair dava öncesinde ya da davada yargılama sırasında herhangi bir belge sunulmadığını, Teminat mektupları 3. kişilerin fiilini taahhüt niteliğinde olduğundan, muhatap, bankayı ibra etmeden müvekkilimiz Banka’nın sorumluluğu devam edeceğinden, salt davacının başvurusu ya da talebiyle, herhangi bir ibra ya da kesinleşmiş mahkeme kararı olmaksızın bu teminat mektuplarının iptal edilmesinin mümkün olmadığını, aksi takdirde basiretli bir tacirin yükümlülükleriyle bağdaşmayacağını, mahkeme aksi kanaatte ise; davanın açılmasına bankanın sebebiyet vermediğini ve davanın ikame edilmesine ilişkin herhangi bir dahili olmadığından banka aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini, davanın müvekkilimiz Banka açısından pasif husumet yokluğu nedeniyle reddini, davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesini, davanın esastan reddini, harç yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; davacının ihtiyati haciz taleplerine yönelik —— değişik iş dosyalarının davalıdan alarak sunduğu —— seri numaralı teminat mektuplarının hükümsüzlüğünün tespiti olmadığı takdirde iptaline ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 07/12/2021 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, 16/02/2021 tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, 16/02/2021 tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.“Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, teminat mektupları üçüncü kişinin fiilini taahhüt mahiyetinde bulunduğundan ve zamanaşımı süresinde bankaya başvurulması halinde bankanın teminat mektubu bedelini tazmin etmesi söz konusu olacağından teminat mektubunun iptali veya hükümsüzlüğü davasının muhataba karşı açılması gerektiği, davacının teminat mektubundan dolayı sorumlu olmaması için, muhatabı tarafından iptali veya geri verilmesi, muhatabın teminat mektubundan dolayı bankayı ibra etmesi veya teminat mektubunun iptaliyle ilgili olarak kesinleşmiş mahkeme kararı sunması gerektiği, mektup muhatabının bulunmadığı bir davada teminat mektuplarının hükümsüzlüğü ve iptali talebinin dinlenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın husumet sebebiyle reddine karar verilmiştir. ” —— şeklinde kararının bulunduğu ve yine benzer mahiyette ““Mahkemece, verilen teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin tedbiren durdurulmasına dair ihtiyati tedbir kararının kaldırılması üzerine yargılama sırasında davaya konu edilen teminat mektuplarının nakde çevrildiği, davacının davasını ıslah ederek bedele dönüştürmediği, hal böyle olunca davanın konusuz kaldığı, davalı bankalara husumet yöneltilemeyeceği gerekçeleri ile davalı——yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalı bankalar hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı—–vekilince temyiz edilmiştir—— Davacı vekilinin temyizi yönünden; Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.” —— şeklinde bankaya husumet yöneltilemeyeceğine dair kararlarının bulunduğu anlaşılmıştır. ( ayrıca aynı doğrultuda ——-Yukarıda yer verilen yüksek yargı kararları doğrultusunda dava dilekçesindeki banka teminat mektubunun hükümsüzlüğüne dair talebin yalnızca davalı bankaya karşı ileri sürüldüğü ve bankanın yukarıda yer verilen yargı kararları doğrultusunda husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmış bu nedenle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HUSUMET NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Sair hususların gerekçeli kararda açıklanmasına,
3-Karar harcı 179,90 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL peşin harç ile 181,50 Tl tamamlama harcı olmak üzere toplam 240,80 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 60,90 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden; reddedilen miktarı geçmemek üzere karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 2.475,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 345. maddesi uyarınca 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer eş değer Mahkemesine verilecek usulüne uygun istinaf dilekçesi ile—— Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yasa Yoluna başvurabileceği belirtilerek verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.