Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/765 E. 2023/399 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/765 Esas
KARAR NO: 2023/399
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/11/2021
KARAR TARİHİ: 18/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki mevcut olup, müvekkili şirketin davalı şirkete ürün satışları gerçekleştirdiğini,
davalı şirket hali hazırda müvekkili şirkete borçlu iken dava konusu takibe dayanak olan 28.09.2018 tarihli fatura ile, KDV Dahil 5.314,13 TL ve 06.10.2018 tarihli fatura ile KDV dahil 885,00 TL tutarlı fatura konusu ürünleri satın aldığını, davalı tarafından fatura tarihleri sonrasında da birtakım ödemeler yapılmış, ancak bu
ödemelerin TBK.102 uyarınca gerekli açıklama yapılmaksızın yapılmış olduğun, bu hesaplaşma sonucunda, 5.314,13 TL Tutarlı Faturanın 3.316,03 TL tutarlı bakiye kısmı için 885.-TL faturanın da tamamı için ve işlemiş faizler de dahil edilerek dava konusu icra takibinin başlatılmış olduğunu, ancak davalı tarafından haksız olarak takibe itiraz edildiğini beyan ve iddia ederek, davalı/borçlunun vaki itirazının iptal edilerek, takibin devamına karar verilmesini, %20’den az
olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Dava dilekçesinin davalı tarafa tebliğ olduğu, davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, 1 adet fatura alacağından kalan bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 30/11/2021 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır. ——– sayılı dosyası yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.Ticari defterlerin mali müşavir vasıtasıyla incelenmesi için ara karar kurulmuş, bilirkişi —- tarafından düzenlenen rapor taraflara tebliğ edilmiş, incelenip değerlendirilerek dosya kapsamına alındığı anlaşılmıştır.Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).Dosya kapsamında her iki tarafın——- beyannamelerinin birbiriyle uyumlu olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından davalıya düzenlenen faturalara, davalının yasal süre içerisinde yapmış olduğu itiraz bulunmamaktadır. Davalı yanın HMK m.222 şerhli ihtara rağmen ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği, davacı yanın incelenen kayıtlarından defterlerinin usulüne uygun tutulduğu anlaşılmıştır.Mal ve hizmete konu faturaların İncelemesinde Faturanın Davacı şirket tarafından davalı yan unvanına düzenlenmiş olduğu, davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen Faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, alacağa konu toplam tutarı 8.848,23 TL olan iki adet faturanın davalı tarafından —- bildirimin yapıldığı, diğer üç faturanın ise yasal sınır altında kalması nedeniyle bildirime tabi olmadıkları görülmekle davacı yanın davalı yandan bakiye faturaya dayalı cari hesap alacağından dolayı 4.201,03 TL alacaklı olduğu belirlenmiştir. Davalı tarafça —- makama bildirilen belge olup delil niteliğini haizdir. Davacı ticari defter ve belgeleriyle de alacak ispatlanmıştır. Takibe veya davaya konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu—- bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekir.Tüm açıklamalardan belirlendiği üzere davanın kabulü ile davalının —–sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar vermek gerekmiştir. Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarının davalıdan alınarak davacıya verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının—- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 4.201,03 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 286,94 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 85,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 201,12 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 85,85 TL peşin harç olmak üzere toplam 145,15 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 68,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.050,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.118,50 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 4.201,03 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar miktar itibariyle kesin olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.18/05/2023