Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/758 E. 2022/927 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/758 Esas
KARAR NO: 2022/927
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/11/2021
KARAR TARİHİ: 15/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı —— tarihinde toplam —- satın aldığını ve buna ilişkin ——tarihli fatura düzenlendiğini,—— ticari iş anlaşması İüzumunca ——— kısmın peşin olarak davalıya davalı tarafından —- aracılığıyla davalı şirketin hesabına aktarıldığını, geriye kalan —- malın teslimi ile davalı şirkete ödeneceği kararlaştırıldığını, söz konusu —– davacıya teslim edilmediğini ve davalı şirket tarafından düzenlenen faturanın —– tarihinde iptal edildiğini, malın teslim edilmeyip düzenlenmiş olan faturanın da iptal edilmesi üzerine ödenmiş olan —- iadesinin talep edildiğini, davalı tarafın iadeyi gerçekleştirmeyip parayı haksızca uhdesinde tutmaya devam ettiğini, bu nedenle davalı hakkında—– dosyası ile faturaya ve banka dekontuna dayalı olarak — tahsili amacıyla genel haciz yoluyla takip başlatıldığını, davalı tarafın —– tarihinde borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, arabuluculuk başvurularının anlaşamama şeklinde sonuçlandığını, Somut olaya ilişkin faturanın içeriğine davacı tarafından —— gün içerisinde itiraz edilmediğini, davalı şirket tarafından —– gün sonra faturanın iptal edilmesinin kanuni bir geçerliliği olmayıp haksız ve kötü niyetli bir eylem olduğunu, davalı şirket tarafından davacı şirkete, mal alımına ilişkin düzenlenen fatura tarihinin —- saatinin ise —— olduğunu, davacı şirket tarafından davalı şirket hesabına —– banka kanalıyla aktarılma tarihinin — saatinin 13:39 olduğunu, aynı tarih ve saatlerde gerçekleşen bu iki eylemin ortak bir amaca yönelik olduğunun aşikar olduğunu, havale yoluyla aktarılan bedelin mal alımına ilişkin olduğunu, sözlü anlaşma gereğince bedeli ödenen malların da davacıya teslim edilmediğini, bu nedenle davalı borçlunun itirazının iptali ile borçlunun takip konusu takip dosyasında belirtilen —–ticari faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafın iddiaları tamamen asılsız olduğunu, davalı şirketin —- yılında davacı şirkete elmaları sattığını, buna ilişkin dosyada mübrez — tarihli faturayı düzenlediğini ve——davacı şirkete teslim ettiğini, davacının kötü niyetli olarak işbu davayı açtığını, bu nedenle kötü niyetli olarak açılan davanın reddine, alacağın % 20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep ile beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki satış sözleşmesine konu —— davalı tarafça teslim edilmemesi iddiasıyla davalıya ödenen —– iadesi amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava ——– tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, ——- tarihinde yapılan toplantıya davacı tarafların katıldığı ancak davalı tarafın katılmadığı , — tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve tarafların —— yıllarına ilişkin ticari defter ve dayanak kayıtlarının incelenerek ve tarafların tüm iddia ve savunmalarının değerlendirilerek rapor hazırlanmak üzere dosyanın mali müşavir bilirkişi sn.—- tevdine karar verilmiş olup, bilirkişi raporunda özetle; Davacı —- ile Davalı—– tutarlı uyuşmazlık konusunda ; Tüm dava dasyası kapsamında ve davacının—– yılları yasal ticari defterleri, kayıtları ve dayanak belgeleri üzerinde yaptığım incelemeler ve değerlendirmelerim neticesinde , sonuç ve kanaatim aşağıya çıkarıldığını, davalı —— saat 10:30’da mahkeme kaleminde yapılan tücari defterler incelemesine gelmediğini, Ticari defterlerinin yerinde incelemeleri için dilekçe vermediği, bu nedenlerle, ticari defterlerini ibraz etmemiş olduğundan incelemeleri yapılamadığını, Davacı —— yasal ticari defterlerinin ; 6102 sayılı TTK.’nın ve 213 sayılı VUK’nun ticari defterlere ilişkin madde hükümlerine uygun esaslarda oldukları, açılış-kapanış noter tasdiklerinin kanuni sürelerinde yapılmış onaylı oldukları ve sahipleri lehine delil olma niteliklerinde oldukları tespit edildiğini, davacı ——ödemesinin, davacının yevmiye defterinin —– nolu yevmiye maddesinde kayıtlı olduğunun tespit edildiğini, Davacının mükellefi olduğu —- dosya içerisine kazandırılan Davacının ——beyanlarında, davalıdan alım yapılmış olduğuna dair beyanlarda bulunmadığının tespit edildiğini, davalının mükellefi bulunduğu—— dosya içerisine kazandırıldığını, incelenen ——- beyanlarında, davacıya satım yapıldığına dair beyan tespit edilmediğini, Davalının düzenlendiği—- nolu e-arşiv faturanın —— tarihinde iptal edildiğini bu hususun iptal belgesinde görüldüğünü, nihai karar mahkemeye ait olmak üzere; Davacı —— davalı —— tarihinde yapmış olduğu —- ödemesinden ötürü —- alacaklı olduğunu, Taraflar tacir olduklarından, —sayılı yasaya istinaden davacının davalıdan olan —- asıl alacağına — takip tarihinden itibaren başlamak üzere ———- değişen oranlarda avans faizinin uygulanması gerekeceğini, beyan ve mütalaa etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine, davalının yapmış olduğu itirazın iptali davasıdır.
İtirazın iptali davası 2004 sayılı İcra İflas Kanununda düzenlenmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanununun “itirazın iptali” başlıklı 67.maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.
” şeklinde belirtilmiştir.
İtirazın iptali davası, itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılmalıdır. Eldeki davada alacaklı davacı tarafından ———icra sayılı dosyasında takip başlattığı, ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ettiği ve itiraz dilekçesinin davalı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası, icra hukukuna özgü bir dava türü olması nedeniyle icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır. Bu nedenle yargılama yalnızca ilgili takip dosyası temel alınarak ve tarafların iddia ve savunmaları genel hükümlere göre incelenerek borçlunun borçlu olup olmadığı araştırılır ve tarafların haklılık durumları takip tarihi esas alınarak belirlenir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Ticari Defterlerin İbrazı ve delil olması” başlıklı 222.maddesinde “…Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz….” şeklinde belirtilerek ticari defterlerin usulüne uygun tutuldukları halde sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesinin şartları belirtilmiştir. Bu hususta — sayılı ilamında da ticari defterlerin sahibi lehine ve aleyhine delil teşkil ettiği durumlar belirtilmiştir.
Somut olayda; dava itirazın iptali davası olup taraflar arasındaki ticari ilişkinin ve cari hesabı oluşturan faturalara konu malların teslimi ve fatura bedellerine yönelik alacaklı olduğu hususunun ispatı davacı üzerindedir. Mahkememizce alınan, hükme ve denetime elverişli—— tarihli bilirkişi raporunda davacı tarafın defterlerinin kanuna ve usulüne uygun olduğu, davacının taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığını ve davalının cari hesabın dayanağı olan fatura bedeli nedeniyle alacaklı olduğunu ispat ettiği mahkememizce kabul edilerek davalının sözleşme konusu 20 kg elmayı teslim ettiğine dair ödeme iddiasını kanıtlar nitelikte delilin dosya kapsamında sunulmadığı görülmekle bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne, davalının —— esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin —– asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %16,75 oranında ve değişen oranlarda avans faiz işletilmesine, alacak likit olmakla hüküm altına alınan ——%20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının—– sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin—– asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 16,75 oranında ve değişen oranlarda ticari faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 60.000,00 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Karar harcı 4.098,60 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.324,91 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.773,69 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 1.324,91 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.384,21 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ile 31,00 TL dosya masrafı olmak üzere toplam 1.031,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/12/2022