Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/752 E. 2022/114 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/752 Esas
KARAR NO : 2022/114

DAVA : İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/11/2021
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davalı borçlu arasında kiracı -kiraya veren ilişkisinden kaynaklı bir borç ilişkisi bulunduğunu, davalı —– arasında—- —- yer alan taşınmaza ilişkin kiracının özel —- süre ile — olarak kullanılmak üzere kira akdi imzalandığını, kira sözleşmesinin Özel Şartlar 8. Maddesinde ve Genel Şartlar 2. Maddesinde kiralanan yerin—- —— kaynaklanan giderlerin kiracıya ait olduğu kararlaştırıldığını, davalı şirket tarafından elektrik borçlarının süresi içerisinde ödenmediğini,—- dosyası ile davalı şirket ve davacı müvekkili şirkete yönelik 50.963,02 TL değerinde icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirket faaliyet gösterdiği ticaret alanında oldukça —- nezdinde —– oldukça yüksek bir değere sahip olduğunu, davalı şirket tarafından gösterilen basiretli tacir gibi davranma ilkesinin yakınından geçmeyen davranış ve sürecin neticesinde müvekkili şirketin ticari itibarının zedelenmesine sebebiyet verdiğini, müvekkili şirket tarafından ilgili elektrik borcu ödendiğini, davalı ile müvekkili şirket arasında akdedilen sözleşme gereğince —- Esas sayılı dosyası ile —-yapılan ödemeler ile ilgili rücu hususunda davalı şirket aleyhinde icra takibi başlatıldığını,—- dosyasından da görüleceği üzere davalı borçlu ——— borcu bulunduğunu, müvekkili şirket lehine—— olan alacağının tahsili için, ilamsız icra yolu ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibin kesinleştiğini, takip miktarı (faiz, vekalet ücreti, harç ve masraflar hariç) toplam 50.963,02 TL olduğunu, 26.10.2020 tarihinde davalı borçlu tarafından takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize, ferileirne itirazda bulunulmuş—- durdurulduğunu, müvekkili şirket ile davalı borçlu arasındaki alacak ilişkisi taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesi hükümleri gereğince sabit olunmasına rağmen davalının zaman kazanma adına takibe haksız itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin alacağını tahsil edemediğini, davalının takibe yaptığı itiraz nedeniyle kötü niyetli ve haksız olması sebebiyle itirazın iptal edilmesi, davanın kabulünü, davalı borçlu şirket tarafından yapılan kötü niyetli itiraz sebebiyle % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinini davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın süresinde açılmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, davacının müvekkili şirket aleyhine başlattığı icra takibine müvekkil şirket tarafından 26.10.2020 tarihinde itiraz edildiğini, İcra İflas Kanunu’nun 67’nci maddesi uyarınca, itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde açılması gerekmekte olduğunu, bu süre hak düşürücü süre olduğunu, itirazın iptali davasını açma süresi olan 1 yılı geçiren davacının davasının bu sebeple usulden reddi gerektiğini, müvekkili şirket üzerine düşen tüm elektrik borçlarını ödediğini, davacının haksız davasının reddini, müvekkili şirket kira sözleşmesi uyarınca üzerine düşen tüm ödemeleri yapmasına rağmen haksız olarak açılan iş bu davanın bu nedenlerle reddini, taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesi uyarınca taşınmazın —- tarihinde teslim edilmesi gerekirken belirtilen tarihte teslim edilmediğini,—-tarihinde ayıplı olarak teslim edildiğini, davacı — kullandığını, başlatılan icra takiplerinin müvekkili şirket ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından açılan tazminat talepli davanın işbu davada bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının iddialarının aksine müvekkili şirket tarafından ilk yıl kira bedellerinin tamamının ödendiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, davacının haklı olduğu kanaatine varılması halinde takas–mahsup taleplerinin kabulünü,—- Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasıni, müvekkili şirket aleyhine kötüniyetle takip başlatan davacı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 24/05/2021 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, 24/11/2020 tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları değerlendirilmiştir.
HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Bunun yanında HMK nun 4/1.a maddesi uyarınca, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere, kira sözleşmesinden doğan tüm uyuşmazlıkları konu alan davalara bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemelerine aittir.
Somut olayda, taraflar arasında kira ilişkisi bulunduğu, davacı alacağın dayanağını kira akdine dayandırdığı, dolayısıyla davacının alacak taleplerinin kira sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmakla kira sözleşmesinden kaynaklanan bu davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olduğu anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, Mahkememizin Görevsizliğine,
2-Görevli mahkemeninin —- Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli —- Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.