Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/750 E. 2021/909 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/750 Esas
KARAR NO : 2021/909

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 24/11/2021
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- —– tarihinde seyir halinde iken herhangi —- olmaksızın kendiliğinden yanması sonucunda hasar meydana geldiğini,— meydana gelen hasarın sigorta poliçesinden karşılanması için sigortalı tarafından yapılan hasar —– düzenlenen — raporunda aracın onarımı halinde onarım masrafının piyasa değerine ulaşacak olması —- düşülmek suretiyle 172.000,00.-TL üzerinden sigortalı ile mutabakata varıldığını, müvekkili — tazminatı ödediğini, müvekkili şirket tarafından ödenen sigorta tazminatının rücuen tahsili için davalı/borçluya gönderilen rücu ihtarından sonuç alınamaması üzerine davalı/borçlu aleyhine —- dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlu tarafından, davaya konu zarardan sorumlu olmasına karşın icra takibine haksız şekilde itirazda bulunularak icra takibinin durduğunu, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davalı/borçlunun—— tüm haksız itirazların iptalini, takibin asıl alacak ve ferileri üzerinden devamını, %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatının ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı/borçludan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Görev hususu dava şartı olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen değerlendirilmesi gerektiğinden dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Davanın hukuki niteliği itibariyle itirazın iptali istemine ilişkin olduğu anlaşıldı.
HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Bunun yanında—– tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde belirtilmiştir. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya —- ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da ——– üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda —- görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Yine kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda; davacı vekili, —- aracın,———– kendiliğinden yanması sonucunda oluşan hasar bedelini —– kapsamında sigortalısına ödendiğini ileri sürerek bu tutarın davaya konu ——— yapan davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir. Davacı tacir ise de, davacının sigortalısı araç sahibi —–tacir olmadığı ve davalı şirket ile arasında akdi bir ilişki olup, davalının sorumluluğunun kaynağı bu sözleşmedir. —- gibi bilgi ve belgeye de rastlanılmamış olup sigortalı araç ise hususi bir araçtır. Bu durumda uyuşmazlığın 6502 sayılı yasa hükümleri uyarınca çözümlenecek olduğu ve davaya bakma görevi Tüketici Mahkemelerine ait olduğu anlaşılmakla, HMK’nun 114/1-c ve 20. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin —– Tüketici Mahkemeleri olduğuna,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın—– Mahkemesine gönderilmesine, belirtilen süre içerisinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı