Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/741 E. 2023/187 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/741 Esas
KARAR NO : 2023/187
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2021
KARAR TARİHİ: 09/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalının, müvekkili aleyhine —— dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkilinin karşı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, söz konusu dosyadaki senedin taraflar arasındaki kira sözleşmesine karşılık boş olarak sadece imza atılmak suretiyle teminat amaçlı alacaklıya verildiğini, müvekkilinin yetkilisi olduğu —- alacaklıya ve kardeşi—– binada bulunan 2 adet gayrimenkullerini —-yılında kiraladığını, — sonuna kadar da kiracısı olduğunu, söz konusu takibe konu bono senet metni oluşturulmadan tabiri ile beyaza imza olarak yani boş imzalı olarak teminat amaçlı kendisine verildiğini, müvekkilinin kiracısı olduğu gayrimenkulün kullanıma elverişli olmaması sebebiyle kentsel dönüşüme başvurduklarını, binanın yıkıldığını, müvekkilinden hiçbir alacağı olmadığı halde kötü niyetli olarak boş olarak imzalanmış bonoyu 60.000,00 TL bedel koyulmak suretiyle doldurarak icra takibine kötü niyetli olarak başlattığını, senedin sonradan doldurulmuş olması ve vade tarihi dikkate alındığında hayatın olağan akışında taraflar arasında kira ilişkiside sabit olduğundan icra takibini bugüne kadar açmamış olmasıda alacağın sahihliğini etkilediği açıkca görüleceğini, senet incelendiğinde tarih, imza ve müvekkilinin isim soyismi haricindeki diğer kısımların sonradan doldurulduğu ve müvekkilinin eli ürünü olmadığının ortaya çıkacağını, müvekkilinin, davalı ile kira akdi haricinde herhangi bir alışverişi olmadığını, taraflar arasında imzalanmış bir borç sözleşmesi veyahut bir mal alışverişi ya da miktarın borç verildiğine ilişkin bir banka dekontu vs. bulunmadığını, fazlaya dair talep, dava ve sair hukuksal hakları saklı kalmak kaydıyla, dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren ——sayılı icra takibinin öncelikle teminatsız, olmaz ise uygun bulunacak teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasını, davanın kabulünü, şimdilik 20.000,00 TL yönünden borçlu olmadıklarının tespitini, haksız takip nedeniyle alacaklı aleyhine % 20 kötü niyet tazminat ödemesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili tarafından davacı borçlu aleyhine —- dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, davacı taraf huzurda görülmekte olan senedin bedelsizliğine ilişkin menfi tespit istemli davada müvekkili tarafından davacı borçlu aleyhine —– Sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, davacı taraf huzurda görülmekte olan senedin bedelsizliğine ilişkin menfi tespit istemli davada şimdilik 20.000,00 TL borçlu olmadıklarının tespitini talep edilmesinin takip miktarı belirli olduğundan ve senedin tamamının bedelsiz kaldığını iddia ettiğinden kısmi dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, HMK maddde 4/(1)-a) uyarınca kira ilişkisinden doğan alacaklar için açılacak olumsuz tespit davalarında görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacı taraf senedin kira ilişkisinin teminatı amacıyla verildiğini iddia ettiğine göre davaya bakmakla görevli mahkeme—–Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunu, görevsizlik kararı verilmesini, davacının borcunun olmadığına dair iddialarını yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini, müvekkili tarafından davacı borçlu aleyhine —— kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, kambiyo senetleri sebepten müceret olup, bononun veriliş amacının herhangi bir sebebe dayanmasının gerekmediğini, kambiyo evrakı başlı başına borç doğurduğunu, salt bononun varlığı, taraflar arasındaki borç ilişkisinin varlığını ispat ettiğini, bir senedin kambiyo vasfına haiz olabilmesi için kayıtsız şartsız borç ikrarını içermesi gerektiğini, davacının huzurdaki davayı kısmi dava olarak açmakta hukuki menfaati bulunmadığını, davanın usulden reddini , görevsizlik kararı verilmesini, davacı iddialarını yazılı delil ile ispat edemediğinden davanın esastan reddini, davacının takibi durdurmak için kötü niyetle dava açmasından dolayı, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama ücretlerinin ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davaya ve takibe konu senedin kira sözleşmesine teminat olarak verildiği ve davalıya borçlu olmamasına rağmen davalının takip başlattığından bahisle menfi tespit talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
——- sayılı dosyasının birer örnekleri —- sisteminden dosyamız arasına alınmıştır.
——- soruşturma nolu dosyası celp edilmiş, dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı vekili —- sistemi üzerinden sunmuş olduğu dilekçesinde; davadan feragat ettiklerini, yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığına ilişkin dilekçesini sunmuştur.
Davalı vekili tarafından —- sistemi üzerinden sunmuş olduğu dilekçesinde; dosyaya sunduğu feragat beyanını kabul ettiğini, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
HMK 307.maddesi Feragat’ı düzenlemiş olup, buna göre feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
HMK 309.maddesine göre “Feragat beyanı dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
Tüm dosya kapsamından, davacı vekili açılan davadan feragat ettiğini belirttiği, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat etme yetkisinin olduğu anlaşılmakla, davayı sona erdiren taraf işlemleri olduğundan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, tarafların karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine gerek olmadığı anlaşılarak feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli harç başlangıçta alındığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı tarafça vekalet ücreti talep edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 09/03/2023