Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/721 E. 2021/918 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/721 Esas
KARAR NO: 2021/918
DAVA: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/11/2021
KARAR TARİHİ: 07/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davalı taraf —– yılında iş makinesi hasarından kaynaklı bir münasebeti başladığını, davalı firma makine için gerekli olan eksik parçayı temin edeceğini, müvekkili ise karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiğini, yapılan anlaşma üzerine davalı firma eksik parçayı temin edemeyeceklerini belirttiğini, üstlenilen borcun ifasını yerine getirmediğini, müvekkiline fatura kestiğini, müvekkili iade fatura için talepte bulunduğunu, davalı firma faturanın iadesi işlemini yıllarca sürüncemede bıraktığını, şuan tasfiye halinde olan davalı firma yerine getirmediği ifanın alacağını tahsil etmeye çalıştığını, fatura davalı tarafından gerçeği yansıtmayacak şekilde tek taraflı olarak düzenlendiğini, müvekkili şirketin davalı ile fatura kesilmesini gerektirecek bir ticari alışverişi olmadığını, hizmet edimini yerine getirmediği için müvekkili tarafından iade fatura talebi olmasına rağmen haksız kazanç elde etmeye çalışılarak ilamsız takip açıldığını, müvekkili aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığını, faturanın kesilmiş olması, faturanın verilmesine neden olan iş veya hizmetin de yapılmış olduğunun kabulü anlamına gelmediğini, fatura konusu malın teslim edilmiş olduğunu davalı tarafça kanıtlanmasının gerektiğini, satış sözleşmelerinde malın teslim edildiği, teslim makbuzu, sevk irsaliyesi, irsaliyeli fatura ile ispat edileceğini, davalı tarafın hiçbir hukuki dayanağı ve mesnet belgesi olmaksızın açılan icra takibi haksız ve kötü niyetli olmakla birlikte müvekkili şirketin imaj ve ticari itibar oldukça zarar verdiğini, davalı şirket güncel durumda tasfiye halinde olup firmaya kayyum atandığını, müvekkili firmanın görmekte olduğu maddi, manevi ve ticari itibar zararına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, haksız ve kötü niyetli açılan icra takibi, müvekkili firmanın ticari faaliyetlerini yürütebilmesinde araç olan bankalar nezdindeki kredibilitesine zarar verdiğini, aleyhe başlatılmış olan icra takibinin durdurulmasını ve ihtiyati tedbir kararı verilerek icra dairesi veznesindeki paranın alacaklı görünen tarafa aktarılmamasına yönelik ihtiyadi tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava menfi tespit talebine ilişkindir.
HMK 307 maddesi Feragat’ı düzenlemiş olup, buna göre feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
HMK 309 maddesine göre “Feragat beyanı dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
Davacı vekilinin —— tarihli dilekçesi ile dava konusu taleplerinden feragat ettiklerini bildirir dilekçesini sunduğu, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat etme yetkisinin olduğu anlaşılmakla, davayı sona erdiren taraf işlemleri olduğundan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 19,76 TL harcın davacı tarafça başlangıçta yatırılan 1.475,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.455,24 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı şirketin yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 07/12/2021